Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/135 E. 2018/299 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/135
KARAR NO : 2018/299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2017
NUMARASI : 2016/176- 2017/809 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirket nezdinde emtia nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı … A.Ş’ye ait emtianın … plakalı araçla Türkiye’den İspanya’ya taşınması sırasında sigortalı şirkete ait emtianın bir kısmının çalındığını, sigortalı şirketin zarara uğradığını, davalı taşıyıcının taşınan eşyaya özen gösterme borcunu ihlal ederek bir kısım malların çalınmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin sigortalısına poliçe kapsamında yaptığı ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, CMR konvansiyonun 32. maddesi uyarınca davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, taşımanın CIP olarak yapıldığını, buna göre yükleme anından itibaren nefi ve hasarın alıcıya geçtiğinden davacının dava hakkının bulunmadığını, müvekkilinin ağır kusuru ya da kastının olmadığını, sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı sigorta şirketinin %100 kusurlu olan davalı taşıma şirketinden çalınan malların bedelini rücu etme hakkının olduğu, taşıyıcının ( şoförün ) emtianın çalındığı yerin seçiminde gerekli özeni göstermediğinden ağır kusuru bulunduğundan 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi alacağın süresi için icra takibine konu yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 25.287,50 Euro asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibin 25.287,50 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, (CMR-27 maddesine göre %5 i geçmemek üzere), asıl alacak 25.287,50 Euro(75.017,897 TL) üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl alacağa ödeme tarihinin yerine takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru olmadığı gibi faiz oranının %5 ile sınırlandırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, emtea nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan emtianın bir kısmının taşıma sırasında hırsızlık eylemine konu olması üzerine sigortalısına ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının hasar için sigortalısına tazminat ödedikten sonra davalı taşıyıcıya rücu ihbarı keşide ettiğine dair bir belgeye/bilgiye dava dosyasında rastlanmadığından, işlemiş faiz talebi yerinde görülmediği gibi, icra takibine konu edilen asıl alacak yabancı para birimi olduğundan CMR Konvansiyonumun 27/1. maddesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararın kesinleşmesi halinde ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın taraf vekillerine tebliği tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.