Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1346 E. 2019/977 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1346
KARAR NO : 2019/977
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2018
NUMARASI : 2018/501 2018/540
DAVANIN KONUSU: Tespit
Taraflar arasında görülen tespit istemli davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen karara karşı her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … sayılı patentlerin … tarafından ilgili ülkelerde tescil ettirildiğini,…şirketi ile müvekkili şirketin birleşmesi sonucunda … adlı şirketin maddi ve gayri maddi tüm varlığının müvekkili şirkete geçtiğini, davalı şirketin Fetih F serisi adını verdiği ve müvekkili şirketin patenti altında bulunan ürünleri ürettiğini ve satışını yaptığını, davalı şirketin belirttiği eylemlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiğini, bu hususun tespit edilerek müvekkili aleyhine oluşan haksız rekabetin meni ve ortadan kaldırılmasının gerektiğini, patenti müvekkiline ait ürünlerin davalı şirkete ait “Fetih F Serisi” isimli ürünün bölümlerinde aynen kullanıldığının ve anılan kullanımın haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,müvekkili şirketin ürünleri ile haksız rekabet teşkil eden davalı şirkete ait Fetih F Serisi isimli ürünün imalinin, satışının, dağıtımının, depolanmasının, tanıtılmasının, ticari amaçla elde bulundurulmasının teklif edilmesinin ve sair ticari faaliyetlerinin önlenmesine ve tecavüz konusu teşkil eden ürüle ile ürünlerin imal edildiği kalıpların yediemine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi, dava dilekçesi üzerine ve dilekçelerin teatisi işlemlerini yapmadan, dosya üzerinden verdiği kararında; “…HMK 114.maddesi dava şartlarını düzenler. Bu madde uyarınca görev bir dava şartıdır ve resen yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmelidir. Bu kapsamda mahkememizce dava şartları yönünden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; dava konusu iddianın temelinin davacı tarafından patent koruması altında olan ürünlerin taklit edilerek davalı şirket tarafından üretilmesi dolayısıyla tecavüzün önlenmesi talep edilmiştir. Buna göre uyuşmazlığın çözümü Sinai Mülkiyet kanunu kapsamında kaldığından uyuşmazlığa bakmak Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri’nin görevine girmektedir. Bu kapsamda dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Fikri Sinai Haklar ve Hukuk Mahkemesine gönderilmesine… ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulumuşlardır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; uyuşmazlığın esasının müvekkilinin Türkiye’de tescilli olmayan patent ve tasarımlarının davalı tarafından taklit edilmek suretiyle kullanılmasından kaynaklandığını, taleplerinin haksız rekabete ilişkin olduğunu bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerinde olmadığını belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi karanın kaldırılarak, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Davanın niteliği gereği haksız rekabetin tespiti ve meni istemine ilişkin olduğunu, her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından aksi yönde hüküm kurulmuş olsa da işbu davanın esasen görevli mahkemede açıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 54 vd. maddeleri uyarınca haksız rekabetin tespiti, meni ve haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığın Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında kaldığı gerekçesiyle davaya bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içinde her iki taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı, yurt dışında tescilli markasına konu olan ürünlerin, davalı tarafından Türkiye’de haksız olarak üretildiğini, davalının bu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, TTK’nın 54 vd maddeleri uyarınca hukuki koruma talep etmiştir. Davacı, Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında bir talepte bulunmamıştır. O halde somut uyuşmazlıkta, davacının talebi esas alınarak TTK’nın 54 vd. maddeleri kapsamında yer alan haksız rekabet kurallarının uygulanması gerekir. Ticaret mahkemelerinin görev kurallarını düzenleyen TTK’nın 4/1 (a) maddesi uyarınca eldeki dava mutlak ticari davalardan olup, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.Bu hukuki tespitlere göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararı yerinde değildir.Diğer taraftan, dava şartlarını davanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açık olmakla birlikte, bu hükmün, HMK’daki diğer düzenlemelerle birlikte değerlendirilmesi gerekir. HMK’nın 141. maddesi uyarınca, taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Bu durumda, davda mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilebilmesi için, dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlanmış olması gerekir. Nitekim, HMK’nın 137 ve 138. maddelerine göre, dava şartlarının, ön inceleme aşamasında, yani dilekçeler aşamasının bitiminin akabinde inceleneceğini düzenlemiştir. Buna göre, ön inceleme aşaması başladıktan sonra, dosya üzerinden dava şartları hakkında karar verilmesi mümkündür. Ayrıca, HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının bir sonucu olarak da dava dilekçesinin davalıya tebliği sağlanarak cevap hakkı tanınmadan verilen karar, davalının hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder.Bu hukuki açıklamalara göre, ilk derece mahkemesince, dilekçeler aşaması tamamlanmadan görevsizlik kararı verilmesi de usule aykırı olmuştur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Taraflarca yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-Taraflarca istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
6-Dosyanın, derhal kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/07/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.