Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1308 E. 2019/1411 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1308
KARAR NO : 2019/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2018
NUMARASI : 2015/453 E.2018/321K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket nezdindeki 008030 numaralı emanet hesabına tevdi edilen TSKB hisse senedine ilişkin olarak ödenen 2014 yılına ait temettü bedelinin müvekkilinden tahsilini talep ettiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 1.141,450,00 TL tutarında ilamsız icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin 01.04.2015 tarihinde davalının 186884-101 numaralı hesabına TSKB-E hisse senedi için tam olarak 1.418.603,39 TL tutarında temettü bedeli yatırarak 2014 yılına temettü ödemesini gerçekleştirdiğini, davalının bahsi geçen hesabının 18.04.2014 tarihinde “…” numaralı hesaba devredildiğini, davalının müvekkili nezdindeki toplam net portföyünün 27.259.937,34 USD olduğunu, davalının devrolunan 186884-101 numaralı hesabına müvekkili tarafından 01.04.2015 tarihinde 1.418.603,39 TL temettü ödemesi yapıldığını, davalının ödemeye rağmen haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi neticesinde müvekkilinin menfi tespit davası açmaya zorladığını, bu anlamda davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davalının, müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapmayı ve dava ikame etmeyi bir alışkanlık haline getirdiğini, 01.04,2015 tarihinde davalının 186884-101 numaralı hesabına müvekkili tarafından TSKR-E hissesine tekabül eden temettü bedeli olarak yatırılan 1.418,603,39 TL tutarındaki alacağın, davalı tarafın onayı ve izni ile ve yine aynı gün davalının 186884-200 numaralı hesabına virman yapıldığını belirterek, öncelikle teminatsız olarak ancak mahkeme aksi kanaatse ise teminat karşılığında yargılama sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına ve tutarın alacaklı davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası nedeniyle müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli bir şekilde icra takibi başlattığından takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere müvekkili şirket lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde tespiti istenilen harca tabi borç miktarının 1.141.450,00 TL olduğunu, 01.04.2015 tarihinde ödenmiş olduğu iddia edilen borç miktarının ise 1 418.603,39 TL olduğunu, bu iki rakamın farklı olduğundan menfi tespit davasında iddia edilen miktarın hangisi olduğunun açıklanması gerektiğini, dava konusu miktarın 1.141 450,00 TL olması durumunda eksik harcın tamamlanmasının yasa gereği olduğunu, davacı aracı kurumun adresindeki merkez şubesinde 8030 sayılı menkul kıymetler emanet hesabı bulunduğunu, davacı aracı kurum nezdindeki menkul kıymet emanet portföyünde 13.06.2012 tarihi itibarıyla 17.438.807 TL nominal değerli … A.Ş. hisse senetleri bulunduğunu, sermaye artırımı nedeniyle bu hisse senedi miktarının icra takibinden önce 23.780.192 TL nominal değere baliğ olduğunu, davacı Aracı Kurum nezdindeki 23.780.192 TL hisse senedi için 2014 senesine ait temettü bedeli alacağının tarafına ödenmediğini belirterek, haksız davanın reddine ve İİK’nın72. maddesi hükmüne göre davacının %20 den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalının 8030 nolu hesabına dair 13.06.2016 tarihli portföy belgesindeki toplam hisse miktarının davalının beyan ettiği şekilde 17,438.807 MİO adet değil 17,438.807 bin adet olduğunu, bu davalının bu hususta hata yaptığını, davalının bahsi geçen hesabı kapatıp söz konusu hisseleri … Bankasına transfer ettiğini, akabinde davalının tüm hisselerinin müvekkili şirketin Fındıklı Şubesine transfer edilmiş olduğunu, Fındıklı Şubesindeki birleşik hesap kapsamında ödenen temettü içinde eldeki davasının konusunu oluşturan 1,141.450 Bin TL temettü bedelinin de yer aldığını beyan etmiştir. Davalı asil ikinci cevap dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, İstanbul 12.ATM’nin 2012/32 esas sayılı dava dosyasında davacının davalı asile ait 8030 sayılı hesapta 16.07.2013 tarihi itibariyle 17.438,800 TL’lik nominal değerli hisse senedinin mevcut olduğuna ilişkin ikrarının bulunduğunu, kendisinin hem aracı kurum merkez şubesindeki 8030 sayılı menkul değer hesabını hem de … A.Ş. nezdindeki … numaralı hesabının bulunduğunu ve bu hesaplarda hisse senetlerinin mevcut olduğunu, aracı kurum merkez şubesindeki 8030 sayılı menkul değer hesabında bulunan 23.780,192 TL nominal değerli hisse değeri için temettü bedelinin tarafına ödenmediğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” …Davalının, davacı aracı kurum merkez şubesinde 8030 numaralı, Fındıklı şubesinde ise … numaralı menkul kıymet hesabı bulunduğu, davalının talebi üzerine; davacı kurum merkez şubesine ait 8030 numaralı hesaptan 17.438,807 adet TSKB-E hissesinin 02/07/2012 tarihinde Fındıklı Şubesi ait … numaralı menkul kıymet hesabına virman yapıldığı ve virman sonrası 55685 nolu hesapta toplam 34.769.690.987 adet hisse senedi bulunduğu ve 8030 numaralı hesap bakiyesinin sıfırlandığı, davalıya virmanı belgeleyen bordronun imza karşılığı teslim edildiği, davalının, … numaralı hesabında bulunan hisselerin 2014 kar payı olarak tahakkuk ettirilen 1.418.603,39 TL temettü tutarının 01/04/2015 tarihinde alacak kaydedilmek suretiyle davalıya ödendiği ve bu temettü ödemesinin davalının kabulünde olduğu görülmüştür. Davalının takibe konu ettiği davacı aracı kurum merkez şubesine ait 8030 numaralı hesabında virman sonrası hisse senedi bulunmadığı için virman sonrası bakiyesi sıfır olan hesaptan temettü ödemesi yapılamaz. Hesapta hisse senedi bulunmadığı için temettü talep edilmesi mümkün olmadığından, davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takibe konu alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takip alacaklısının kötüniyeti kanıtlanamadığından davacı tarafın tazminat isteminin reddine…” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesi karanının kötü niyet tazminatı yönünden kaldırılması gerektiğini, zira davalının temettü ödemesinin yapıldığını bildiği halde icra takibi başlattığını, davalının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının olup olmadığını bilmemesinin mümkün olmadığını, işbu sebeple davalının 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu uyarınca kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bu yönden düzeltilerek kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarla, davacı Aracı Kurum’un, 02.07.2012 tarihinde 17.438,807 adet hisse senedinin … numaralı hesabına virman yapmadığını, İlk derece mahkemesinin bu hususta bankaya müzekkere yazmadığını,Bilirkişinin, davacı vekilinin gerçek olmayan virman yapıldığına ilişkin iddiasına dayanarak rapor tanzim ettiğini, Davacı vekilinin iddiası ve beyanına göre 02.07.2012 tarihinde 5568 numaralı hesaba virman yapıldığı gerçek ve doğru ise 17,438.807 adet hisse senedinin 5568 sayılı hesapta yazılı olması gerektiğini, 02.07.2012 tarihinde 17.438.807 adet nominal değerli hisse senedi miktarının 50.000.000 TL’ye baliğ olduğunu, 10.000,000TL’den fazla temettü bedeli alacağı oluştuğunu,Bilirkişinin virman yapılıp yapılmadığı hususunda 5568 numaralı portföy hesabını incelemediğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davasıdır.Davalı tarafından, davacı aleyhine, yatırım hesabındaki temettü alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişilmiş; davacı, davalının temettü alacaklarının ödendiği ve takibe konu edilen borcun bulunmadığı gerekçesiyle iş bu menfi tespit davasını açmıştır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça, yasal süreler içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı asilin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosya kapsamındaki İstanbul14. ATM’nin 2014/263 E- 2016/592 K sayılı 17.11.2016 tarihli ilamı incelendiğinde; davacının …, davalının Yatırım Finansman … A.Ş. olduğu, davacının dava dilekçesinde davalı kurum nezdindeki 8030 sayılı menkul değerler hesabındaki hisse senetlerinden … A.Ş.’ye ait 20.609.500 TL nominal değerli hisse senedi için aracı kurumun kendisine ödemesi gereken 1.030.475,00 TL temettü bedelinin ödenmemiş olduğundan bahisle icra takibi başlattığı, davalının haksız olarak yapmış olduğu itirazının iptalini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davalı 06.03.2014 tarihli dilekçe ile virman talimatlarını iptal etmiş olduğundan hesaplarının virman yapılmamış hale getirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirmede, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 22.06.2012 tarihli talimatı ile davalı kurum nezdinde bulunan ve 8030 numaralı hesaptaki tüm hisse senetleri ve nakit portföyünün TSKB nezdindeki … numaralı kendi adına kayıtlı hesaba aktardığı yönünde tespit yapılmıştır. Eldeki dava dosyasında alınmış bulunan 17.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda da az yukarıda bahsi geçen dosyada alınan bilirkişi raporuyla benzer değerlendirmelerin yapıldığı, davalının 22.06.2012 tarihinde … A.Ş.’ye talimat vermek suretiyle 8030 numaralı hesabındaki hisse senetlerinin … A.Ş.’nin Fındıklı Şubesindeki … numaralı menkul kıymetler hesabına virmanını talep etmiş olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, ayrıntısı dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda vurgulandığı üzere, 8030 sayılı hesaptaki hisse senetleri Fındıklı Şubesindeki … numaralı hesaba aktarıldıktan sonra bu hesapta yer alan tüm hisselere ilişkin 1.418.603,39 TL temettü tutarının davalıya ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının takip konusu ettiği şekilde bir alacağının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Bahsi geçen sebeplerle davalının … A.Ş. nezdindeki … numaralı portföy hesabının incelenmemiş olduğu ve halen 17.438.800 adet hisse senedinin aracı kurum nezdindeki 8030 numaralı portföy hesabında bulunmuş olduğu, esasen davacı alacı kurumun bahsi geçen bu 17.438.800 adet hisse senedinin 55685 numaralı hesaba virman yapmadığına ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde;Davacı vekilinin istinaf sebebi kötü niyet tazminatı konusundadır.Kötü niyet tazminatı verilebilmesi için İİK’nın 72/5 maddesi uyarınca, davalının, icra takibine girişmekte haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Somut olayda davalının haksız olmakla birlikte, kötü niyetli olduğu sabit görülmediğinden, davacı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki tarafın istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, 2-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 58.479,34 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.