Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1296 E. 2019/174 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1296
KARAR NO : 2019/174
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/06/2018
NUMARASI : 2016/417 -2018/663 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde asıl ve birleşen davanın davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirket ile dava dışı asıl borçlu …. arasında alım satıma dayalı ticari bir ilişki bulunduğunu, dava dışı asıl borçlunun müvekkili şirketten satın aldığı ve alacağı emtianın teminatını teşkil etmek üzere, davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde 300.000 TL bedel mukabilinde müvekkili şirket lehine ipotek tesis edildiğini, dava dışı asıl borçlu …. müvekkilinden satın aldığı ürünler karşılığında verdiği kambiyo senetlerinin ödenmediğini, asıl borçlu aleyhine kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takiplerine girişildiğini, aynı zamanda ipotek bedelinin ödenmesi için noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla borçlular aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davanın davalısı …, ipotekli taşınmazın vefat eden eşi …. miras yoluyla intikal ettiğini, davanın ve takibin yetkisiz yerde açıldığını, ikametgahı ve ipotekli taşınmazın bulunduğu Gemlik icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının alacağını ispatlaması gerektiğini, asıl borçlu …. birlikte danışıklı dövüş içerisinde olduğunu, asıl borçluya halen mal vermeye devam ettiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasından yaptığı ipotekli takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, dosyanın kapandığını, buna rağmen aynı sebeplere dayalı olarak yeniden ipotekli takibe giriştiğini, tesis edilen ipoteğe eşi olarak muvafakatının alınmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Birleşen davanın davalısı … vekili, Gemlik icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğini, asıl borçlu ile beraber muvazaalı hareket ettiğini, taşınmazın miras yoluyla geçtiğini, murisin 65 yaş üzerindeyken sağlık raporu alınmadan ipotek belgesini imzaladığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacı ile dava dışı ….. arasında mal alım satımı ilişkisi bulunduğu, bu kapsamda davalıların miras bırakanının davacıdan mal satın aldığı ve bu ticari ilişki nedeni davacının başlattığı diğer icra takip dosyalarındaki ödemeler mahsup edildiğinde, davamıza konu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibari ile ipotek borçluları olan davalıların 300.140,06 TL borçlu olduklarının rapor edildiği, düzenlenen raporun dosyadaki deliller ile uyumlu ve denetime açık olduğu, dosyadaki mirasçılık belgesinden asıl ve birleşen dosya davalılarının davacı ile ticari ilişki içerisinde bulunan ve ipotek veren …’ın mirasçıları olduğu, bilirkişi raporu ile davalıların miras bırakanının ipotek belgesinde yazılı ipotek miktarı kadar borçlu oldukları gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, takibe itirazın iptaline, takibin 300.000,00 TL üzerinden alacak olarak devamına, alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanmasına, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı olan 300.000,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı asıl ve birleşen davanın davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;-Davalı müvekkillerin ikametgah adresi ve aynı zamanda taşınmazın bulunduğu yerin Gemlik ilçesi olduğundan davanın ve icra takibinin yetkisiz yerde açıldığını,-Davacı takip alacaklısının iddia ettiği kadar borcun bulunmadığını, asıl borçlu …. ile takip alacaklısının muvazaalı olarak hareket ettiğini,-Takip alacaklısı daha önce de yine aynı hususlarla ilgili İstanbul ….. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, fakat daha sonrasında takibi iptal ettiğini, aynı konu ve aynı borç sebebiyle tekrar takip işlemi yapılamayacağını,-Takibe konu olan taşınmazın muris …’den miras yolu ile geçtiğini, vefat eden…’in iş bu ipoteği 65 yaş üzerinde iken herhangi bir sağlık raporu alınmaksızın yaptığını, muris ölmeden önce söz konusu ipoteği verirken davalı eşi …’in herhangi bir bilgisi ve rızasının bulunmadığını,-İpotek verilen taşınmaz arsa vasfında ise de, şu anda arsa üzerinde 4 katlı bina bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itirazın yerinde olmadığını, ipotek akit senedinde gösterilen yerde takip ve dava açıldığını, önceki takipten hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla vazgeçildiğini, asıl borçlunun müvekkiline ipotek tutarının üzerinde borcunun olduğunu, müvekkiline keşide ettiği ve ödenmeyen senetlere dayalı yapılan takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, borcun halen ödenmediğini, murisin ruh sağlığı yönünden iddianın dayanaksız olduğunu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:Dava, davalı ipotek borçlusu üçüncü şahıs tarafından dava dışı asıl borçlu şirket ile davacı arasındaki alım satım sözleşmesinden doğan borcu teminat almak için tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı asıl borçlu …. ile davacı şirket arasındaki alım satıma dayalı ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere, davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, asıl borçlunun satın aldığı emtialar karşılığında keşide ettiği bonoların protestoya uğradığı gibi bir kısım faturaların bedellerin ödenmediğini, bonolara ve faturalara dayalı olarak icra takiplerine girişildiğini, aynı zamanda ipotek borçlularına noter yoluyla ihtarname keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine girişildiğini, takibin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu iddia ederek itirazın iptalini istemiş, davalılar ise davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, davalıların icra dairesine ve mahkemenin yetkisine itirazları konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değil ise de, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde yetkili icra dairesi, ilamsız icrada yetkili olan icra daireleri ve ipotekli taşınmazın bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Bu durumda, alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibini, borçlunun ikametgahındaki, sözleşmenin yapıldığı yerdeki, sözleşmenin icra edileceği yerdeki veya taşınmazın bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapabilir. Burada yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından taraflar yetki sözleşmesi de yapabilirler. Nitekim ipotek akit senedinde, “..ihtilaf halinde Şişli veya İstanbul merkez veya asıl borçlu, kefil/kefillerin adreslerindeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı,” belirtilmiş olmasına göre, icra dairesine ve mahkemenin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığından reddi gerektiğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davaya konu 26.01.2012 tarihli ve … Yev. nolu ipotek akit senedinde; … ve …’in ipoteğe konu arsa vasfındaki taşınmazın malikleri olup, … davacı şirketten aldığı ve alacağı emtia karşılığı gerek senetlerle gerek çeklerle veya alacaklarının davacı şirket tarafından temlik alınması suretiyle oluşan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 300.000 TL bedel üzerinden davacı şirket lehine ipotek tesis edildiği, ipotekli taşınmaz maliklerinden ….. 12.09.2012 tarihinde vefat etmesi üzerine, ipotekli taşınmaz maliklerinin … ve … olduğu görülmüştür.Anılan ipotek akit senedinde, “müşterek borçlu müteselsil kefil” ifadesine de yer verilmiş ise de, kefalet limitinin açıkça gösterilmediği gibi, davacı alacaklı tarafça, ipotek veren maliklerin kefil olarak şahsen de sorumlu oldukları ileri sürülmediğinden somut olay bakımından davalı ipotekli taşınmaz maliklerinin şahsen sorumluluklarının bulunmadığının kabulü gerekmiştir.Davacı tarafından dava dışı asıl borçlu ve ipotek veren davalılar hakkında 29.01.2016 tarihinde keşide edilen noter ihtarnamesinin her iki davalıya 02.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, asıl borçluya ise adresten taşındığından tebliğ edilemediği noter mazbatasından anlaşılmıştır.Bu açıklamalar ışığında, davacı tarafça icra takibinden önce, ipotek veren taşınmaz maliklerine gönderilen ihtarnameyle Türk Medenî Kanunu’nun 887 maddesi uyarınca, usulüne uygun muacceliyet ihbarında bulunulmuştur. Dosyada alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, ipotek takip tarihinde ipotek limiti üzerinde 300.140,06 TL borç tutarının mevcut olduğu bildirilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerinde olup, davalılar vekilinin yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, asıl ve birleşen davanın davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, asıl ve birleşen davanın davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-a) Asıl dava için, bakiye 15.369,75 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, b)Birleşen dava için, bakiye 15.369,75 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,7-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.