Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1291 E. 2019/1358 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1291
KARAR NO : 2019/1358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2018
NUMARASI : 2017/1228 E.2018/410K.
DAVANIN KONUSU: Tanıma Ve Tenfiz
Taraflar arasında görülen tanıma ve tenfiz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıdan alacağına yönelik olarak Belçika Devleti Bürüksel Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu dava sonucunda 12/12/2014 tarihli, A.R 51090-2014 nolu kararı ile 25.992,78 Euronun davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, ayrıca 2.026,38 Euro yargılama giderinin de tahsilinin hüküm altına alındığını belirterek, iş bu yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili şirketin davacıya muhtelif boy ve ebatta pvc ray grubu ihraç ettiğini, malların CMR sigortası ile sigortalandığını, nakliye esnasında malların büyük bir kısmının hasarlandığının müvekkiline bildirildiğini, müvekkillinin karşı tarafa sigorta şirketine başvurmasını önerdiğini belirterek, davanın yetki, usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Dairemizin 09/10/2017 tarih, 2017/647 E., 2017/553K. sayılı ilamı ile verilen kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen ilk Derece Mahkemesi kararında; “…Brüksel’de bulunan davacı şirketin davalı şirketten alacağına ilişkin olarak Belçika Devleti Brüksel Ticaret Mahkemesince 12/12/2014 tarihinde verilen A.R.51090-2014 sayılı kararın 28/04/2015 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, kararın temyiz edilmeksizin 16/11/2015 tarihinde kesinleştiği, davalı vekilinin, bilirkişi raporunun kendilerine usulünce tebliğ edilmediğine ilişkin savunmalarının işbu davamızda tartışılamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla…” davanın kabulü ile Belçika Devleti Brüksel (Flaman) Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2014 tarih A.R 51090/2014 sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 6,70 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, önceki beyanlarını tekrarla;
Davanın ilk olarak yetkisiz İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, yetki itirazları üzerine İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/367 E. 2016/497 K. sayılı ve 29.11.2016 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verildiğini, kararda HMK’nın 331. maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece nazara alınması hususunun ayrıca belirtildiğini, ancak yetkili İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince yetki bakımından red kararı nedeniyle lehlerine vekalet ücreti tayin edilmediğini, kararın bu bakımdan HMK’nın 331. maddesinin amir hükmü gereği lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiklerini, Tenfizi istenen mahkeme kararına dayanak olan dosyada tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığını, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarının taraflarına ulaştırılmadığını, savunma hakkını ihlal eder şekilde yapılan yargılama sonucunda verilen kararın geçerli sayılmasının mümkün olmadığını,Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve savunmaları doğrultusunda davanın reddine, müvekkili lehine avukatlık ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle MÖHUK’ın 50 vd. maddeleri uyarınca, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2016 tarih, 2016/367 E., 2016/497K. sayılı ilamı ile yetki itirazı kabul edilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli 2016/509 E., 2017/158K sayılı ilamı Dairemizin 09.10.2017 tarih, 2017/645E., 2017/553 K sayılı ilamı ile kararı veren ilk derece mahkemesinin görevli olmadığından bahisle kaldırılmış, aynı zamanda kaldırma kararının gerekçesinde, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na göre nispi harç alınması gerekirken yatırılan maktu harçla davaya devam edilmesinin doğru olmadığı da belirtilmiştir.5718 sayılı MÖHUK’un 50/1. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi, yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Anılan Yasa’nın “Dilekçeye Eklenecek Belgeler” başlığını taşıyan 53. maddesinde tenfiz dilekçesine “Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi”nin ekleneceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, yabancı mahkeme ilamının tenfizine karar verilebilmesi için öncelikle ilamın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu husus dava şartı olması nedeniyle, mahkemece resen gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dosya kapsamından, davacı vekilince sunulan yabancı mahkeme kararının aslı üzerinde kesinleşme şerhi bulunmaktadır. Dosya kapsamındaki yabancı dilden Türkçe’ye çevrilmiş olan tebligat başlıklı belgede Brüksel Ticaret Mahkemesinin 12.12.2014 tarihinde ( A.R. 51090/2014) davacı adına davalı karşı gıyaben alınmış kararın aslına uygun bir suretinin tebliğ edildiğine ilişkin bir ibare bulunduğu görülmektedir. Tenfize esas olan yabancı mahkeme ilamının dayanağı dosyadaki bilirkişi raporunu davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği yabancı ilamın kesinleşmesi aşamasında ileri sürülerek denetlenebilecek bir husustur. Bahsi geçen sebeplerle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine konu ettiği uyuşmazlığın esası ile alakalı meseleler ise, tenfiz davasının konusunu oluşturamayacağından, davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddi gerekmektedir.HMK’nın 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu düzenlendikten sonra, 331/2. maddesinde “Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderildiği durumlarda, yetkili mahkemede yapılan yargılama, yetkisiz mahkemede açılan davanın devamı olup ayrı bir dava değildir. Bir davada, yargılama giderleri, davadaki haklılık durumuna göre, haksız çıkan tarafa yüklenir. Avukatlık ücreti, esas hakkında verilen hükme göre bir tarafa yüklenir. HMK’nın 331/2. maddesindeki düzenleme, görevsizlik veya yetkisizlik kararı nedeniyle ayrıca bir vekalet ücreti daha takdir edilmesi gerektiği şeklinde yorumlanamaz. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince, yetkisizlik kararı nedeniyle ikinci bir vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya uygundur. Davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, dairemizin daha önceki kararında nispi harç alınması gerektiği açıkça belirtildiği ve ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında nispi peşin harç ikmal ettirildiği halde, ilk derece mahkemesince, buna rağmen maktu harca hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme harçları kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 355.maddesi uyarınca resen dikkate alınacağından, ilk derece mahkemesi kararının harç yönünden düzeltilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’ nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının harç yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden reddine; ancak, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının harç yönünden düzeltilmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın KABULÜNE, Belçika Devleti Brüksel (Flaman) Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2014 tarih … sayılı kararının TANINMASINA VE TENFİZİNE,2-Alınması gereken 6.180,20 TL harçtan peşin alınan 1.545,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.635,15 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının yargılama boyunca yapmış olduğu 1.545,05 TL peşin harç, 81,80 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.626,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine (vekalet ücretinin tayininde, aleyhe hüküm verme yasağı dikkate alınmıştır),5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,6-İstinaf giderleri yönünden;a-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,b-Bakiye 6.144,30 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, c-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 3531.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/10/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.