Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1277 E. 2018/861 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1277
KARAR NO : 2018/861
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/196 D.İş
TARİH : 23/05/2018
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İlk derece Mahkemesince, ihtiyati haciz kararına vaki itirazın kabulüne dair verilen karara karşı alacaklı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde; müvekkili bankanın borçlularından .. A.Ş ‘nin, tahsilinde ve tahsil edildiği nispette kredi borçlarına mahsup edilmek üzere müvekkili banka borçlularından … ve .. tarafından düzenlenmiş olan 04.01.2016 tarihinde tanzim edilen, 18.05.2018 vade tarihli, 3.800.000,00-TL bedelli bonoyu ciro edilerek müvekkili bankaya teslim edildiğini, söz konusu bononun vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, müvekkil bankaca yapılan araştırmalar neticesinde borçluların ödeme güçlüğü içinde oldukları ve mallarını kaçırma girişiminde bulunduklarını, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.297.490,00 – TL alacaklarının tahsilini teminen, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için takdir olunacak teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 23/05/2018 tarihli kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve borçluların alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
Borçlulardan … ve …. vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde; verilen ihtiyati haciz kararının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konularak uygulandığını, öncelikle ihtiyati haciz kararının yetkisiz yer mahkemesinden alındığını, müvekkili şirket ile…’un yerleşim yeri adreslerinin Bayrampaşa/İstanbul’da kayıtlı olup İstanbul Adliyesi Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, icra takibine konu senedin teminat senedi olarak verildiğini, ayrıca alacağın rehinle teminat altına alındığını, müvekkili şirket ile davalı banka arasında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin teminatı olarak Bayrampaşa ilçesi, … nolu bağımsız bölümün üzerine alacaklı banka lehine 24/03/2017 tarih …yevmiye nolu, 2.000.000,00-TL bedelli birinci dereceden ipotek tesis edildiğini, ayrıca bankanın teminat olarak senet düzenlenmesini talep ettiğini, ihtiyati hacze dayanak senedin teminat senedi olarak düzenlenerek alacaklı bankaya teslim edildiğini belirterek müvekkilleri yönünden 23/05/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının yetki, teminat senedi ve alacağın rehinle teminat alınmış olması sebepleriyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili itiraza cevap dilekçesinde; müvekkili banka ile borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi açılarak kullandırıldığını, borçlu gerçek kişilerin ise işbu kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle yasal takip işlemlerine başlandığını, bu işlemler kapsamında kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan borçlular …ve … tarafından asıl borçlu şirket emrine keşide edilen ve asıl borçlu şirket tarafından ciro edilerek kredi borcunun ödenmesi için tahsilinde ve tahsil edildiği oranda kredi borçlarından mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya ifa amaçlı 18/05/2018 vadeli 3.800.000,00-TL bedelli bononun verildiğini, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle protesto çekildiğini, ihtiyati hacze itiraz eden borçluların hem bono sebebiyle hem de asıl borçlu şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin kefili sıfatıyla borçlu olduklarını, borçluların senet üzerindeki adreslerinin Bakırköy/İstanbul olduğunu, Bakırköy 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/434 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan itiraz davasında mahkemenin 05/06/2018 tarihli tensip tutanağında yetki itirazının reddine karar verdiğini, dava konusu takiplerin tahsilde tekerrür olmamak üzere açıldığını, halihazırda asıl borçlu şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden ipotek takibi başlatıldığını, itirazların İİK 265. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmadığını, kefiller yönünden TBK 487/1. maddesi hükmüne göre alacağın rehinle teminat altına alınmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını, bunun yanı sıra kambiyo takiplerinde önce rehne müracaat etme zorunluluğu bulunmadığını, İİK. md. 167 ‘de bu hususun açıkça düzenlendiğini, Yargıtay kararlarının da aynı yönde olduğunu ileri sürerek itiraz eden borçlular vekilinin kanuni dayanaktan yoksun haksız ve kötü niyetli itirazının reddine karar verilmesini istemiştir.
İtiraz eden borçlular vekili ile alacaklı vekili itiraz duruşmasına katılmış, duruşmada dilekçelerini aynen tekrar etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 28/06/2018 tarih 2018/196 D.iş sayılı kararında; “İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK.nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminata ilişkindir. Somut itiraz sebepleri olarak mahkememizin yetkisine, senedin teminat senedi olduğuna, alacağın rehinle teminat altına alınmış olduğuna yönelik itirazlar ileri sürülmüştür. Mahkememizce öncelikle yetki itirazı incelenmiştir. İhtiyati haciz kararı, kıymetli evrak niteliği taşıyan bonoya dayalı olarak verilmiştir. Bono üzerinde Bakırköy mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartı mevcut ise de, senedin tanzim tarihi gözetildiğinde somut olay bakımından HMK.nun 17.maddesi hükmünün uygulanması gerekmektedir. Anılan yasa hükmüne göre “Tacir veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Talebe dayanak bononun keşidecileri … ve …, lehtarı ise … A.Ş.olup, keşidecilerin tacir olduklarına dair bilgi ve belgeye rastlanılamadığından bonodaki yetki şartının geçerli bir yetki şartı olduğu kabul edilemez. Bonodan kaynaklanan alacak aranılacak nitelikte olup bu alacağın alacaklısı tarafından borçluların yerleşim yeri adresinde ihtiyati haciz talebinde bulunulması gerekmektedir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/18700 Esas, 2016/15878 Karar sayılı 19/12/2016 tarihli, aynı dairenin 2015/5340 Esas, 2015/6692 Karar sayılı 11/05/2015 tarihli ilamları da aynı yöndedir.) İhtiyati haciz talebine dayanak bono üzerinde borçluların adresleri Bakırköy/İstanbul olarak yazılı ise de, bu adresler bononun tanzim tarihi olan 04/01/2016 tarihi itibariyle geçerlidir. İhtiyati hacze itiraz eden …un Uyap’tan alınan mernis kaydına göre 26/01/2018 tarihinden itibaren yerleşim adresinin … . Bayrampaşa/İSTANBUL olduğu, diğer itiraz eden borçlu … A.Ş.’nin ticaret sicilde kayıtlı adresinin 16/11/2017 tarihinden itibaren … Bayrampaşa/İstanbul olduğu tespit olunmuştur. İhtiyati haciz talep ve karar tarihi itibariyle itiraz eden borçluların yerleşim yeri adresleri Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanında değildir. Bu adresler İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanında bulunmaktadır. Nitekim itiraz eden borçlular da yetki itirazında İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yetkiye yönelik itiraz yerinde görüldüğünden diğer itiraz sebeplerinin incelenmesine gerek duyulmamıştır.
Tüm bu nedenlerle ; ihtiyati hacze itiraz eden borçlular …A.Ş. ile…’un yetkiye yönelik itirazlarının kabulü ile Mahkememizin 2018/196 D.iş E. 2018/197 D.iş K. sayılı ve 23/05/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular …. A.Ş. ile… yönünden kaldırılmasına karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Alacaklı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verilen işbu değişik iş dava dosyası ve ona ilişkin icra takibi usul ve esasa uygun olarak açıldığını, yerel mahkeme tarafından borçlu firma ve borçlu şahsın yetki itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının bu yönden kaldırılması kararının yerinde olmadığını, müvekkili banka ile borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi açılarak kullandırıldığını, borçlu gerçek kişilerin ise işbu kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle yasal takip işlemlerine başlandığını, bu işlemler kapsamında kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan borçlular … ve … tarafından asıl borçlu şirket emrine keşide edilen ve asıl borçlu şirket tarafından ciro edilerek kredi borcunun ödenmesi için tahsilinde ve tahsil edildiği oranda kredi borçlarından mahsup edilmek üzere müvekkili bankaya ifa amaçlı 18/05/2018 vadeli, 3.800.000,00-TL bedelli bononun verildiğini, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle protesto çekildiğini, ihtiyati hacze itiraz eden borçluların hem bono sebebiyle hem de asıl borçlu şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinin kefili sıfatıyla borçlu olduklarını, en başından beri ifade ettikleri üzere ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafın kötü niyetli olarak huzurdaki ihtiyati hacze itiraz etmiş olduğunu ve yerel mahkemenin de gerekli özen ve incelemeyi yapmaksızın usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğini ve muhterem yerel mahkemenin kendisi tarafından verilen ihtiyati haciz kararını sonradan yapılan itirazlar üzerine yetki yönünden hatalı addederek itirazı kabul etmiş ve nihayetinde borçlular vekilinin itiraz dilekçesinde yer alan gerekçelerle yetki yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına sebep olduğunu belirterek, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 28.06.2018 tarih 2018/196 D.İş ve 2018/197 D.İş sayılı Ek Kararının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Alacaklı vekilince bonoya dayalı olarak istenen ihtiyati haciz kararına karşı borçluların yetki itirazı üzerine ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, alacaklı vekilince bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
HMK 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleri ile kamu düzeni yönüyle inceleme yapılmıştır.
Alacaklının hamili olduğu, itiraz eden borçluların ise keşideci ve lehtar-ciranta oldukları anlaşılan bonodan dolayı verilen ihtiyati haciz kararına borçlular vekilinin, mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkisiz olduğu yönündeki itirazı üzerine ilk derece mahkemesince borçluların yetki itirazının yerinde bulunduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kambiyo senedi niteliğindeki bonoya dayalı borçlar aranacak borçlar niteliğinde olup, bonoda belirtilen borçluların yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemeden, bonoda öngörülen yetkili mahkemeden, bonoda gösterilen ödeme yerindeki mahkemeden, bonoda ödeme yeri gösterilmemişse, bononun düzenlendiği yerdeki mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Somut olayda, talebe dayanak bono üzerinde tanzim tarihinin 04.01.2016 tarihi olup, hemen altında tanzim yerinin Bakırköy/İSTANBUL olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK 50 HMK 7. maddeleri de gözetildiğinde bononun tanzim yeri itibariyle itiraz eden borçlular yönünden Bakırköy mahkemeleri ihtiyati haciz kararı vermeye yetkilidir. Buna göre ilk derece mahkemeseince ihtiyati hacze yetki yönünden ileri sürülen itirazın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Bu nedenle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilmiş olan ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular yönünden kaldırılmasına ilişkin istinafa konu 28.06.2018 tarihli kararının HMK 353/ 1-b.2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırma kararı ile ilk derece mahkemesinin 23.05.2018 tarihli ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruyacağından dairemizce yeniden ihtiyati haciz hükmü kurmasına yer olmadığına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen istinafa konu 28/06/2018 tarihli itirazın kabulüne dair ek kararının HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca kaldırılmasına, itiraz hakkında dairemizce yeniden karar verilmesine,
2-Borçlular vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının İİK 265.maddesi uyarınca reddine,
3-Kaldırma ve itirazın reddi kararımızla ile birlikte ilk derece mahkemesinin 23.05.2018 tarihli ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruyacağından, dairemizce yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
4-Alacaklı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 35,90 TL istinaf harcının talep halinde alacaklı vekiline iadesine,
3-Alacaklı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf harç gideri ile 31,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,10 TL istinaf giderinin itiraz eden borçlulardan tahsili ile alacaklıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
HMK.353/1.b.2 ve İİK 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.