Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1265 E. 2019/917 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1265
KARAR NO : 2019/917
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/276 Esas – 2018/184 Karar
TARİHİ :13/03/2018
DAVA : Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı …. A.Ş yönünden kabulüne, diğer davalı … … A.Ş yönünden reddine ilişkin karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ….A.Ş sahibi … ile yaptığı alışveriş nedeniyle 5.000.-TL bedelli senet verdiğini, senet borcunu iki gün sonra ödediğini, ancak senedin iade edilmediğini, diğer davalıya alacağı temlik eden dava dışı banka tarafından senedin icra takibine koyduğunu ve davalı … Yönetim şirketine satılmak suretiyle Bursa ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … plakalı aracına haciz konulduğunu, borcunu süresinde ödediğini, iade edilmeyen senet yönünden haksız olarak haciz yapıldığını, açıklanan nedenlerle; menfi tespit talebinin kabulü ile, araç üzerindeki haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı .. Yönetim A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına mesnet hak ve alacakların müvekkili tarafından temlik veren …Bankası A.Ş’den devir ve temlik alındığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davacıya tebliğine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığnıı ve takibin kesinleştiğini, davacı yanca her ne kadar takip mensedi senet bedelinin ödendiği iddia edilmiş ise de müvekkili şirkete herhangi ödeme yapılmadığını ve borcun halen devam ettiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 13/03/2018 tarihli, 2016/276 Esas – 2018/184 Karar Karar sayılı kararında, “…Davacı davalılardan …ve Tic. A.Ş. Ye Ticari ilişkisi kapamında takibe konu senedi vermiş ve senet ciro yolu ile dava dışı … Bankasına geçmiş ve bu bankaca alacak diğer davalıya temlik edilmiştir. Takip temlik eden banka tarafından başlatılmıştır.Davallardan…. Şirketi davacıya şirket kaşesi ile imzalalı bir belge vererek 21.02/2010 tarihli senette yazılı 5.000,00 TL yi aldıklarını ve alacaklarının kalmadığını beyan etmiştir.Bu adi belge örneği isticvap davetiyesi ile davalı şirkete gönderilmiş ve kendilerine yasal ihtarat yapılmış ancak belgedeki imzaya ve içeriğe bir itiraz yapılmamıştır.İsticvap davetiyesi neticesi belge sıhhati davacı yararına kazanılmış bir hak oluşmakla davacının davalı şirkete borçlu bulunmadığı anlaşılmıştır.Temlik eden Davalı … Yönetimi A.Ş. İse çekte son hamil olup, taraflar arasındaki bu durumu bilecek durumda olmadığı, kural olarak senet bedelini ödeyen kişinin senedi iade alması gerektiği prensibi karşısında zaten bilmesinin de beklenemeyeceği …” gerekçesiyle davalı yönünden açılan davanın reddine, davacı yanın davalı…San.ve Tic.A.Ş yönünden açtığı davanın kabulü ile davacının bu davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davalı … hakkında açılan davanın koşuları oluşmadığından reddine, İhtiyati tedbir söz konusu olmadığından ve alacaklı davalının zararı bulunmadığnıdan davalı yanın inkar tazminatı talebi ile kabul edilen davalı … Tekstil alacaklı konumda olmadığından davacının bu davalıya yönelik kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: mahkemece, müvekkilin davalı Lehdar … Şirketine borçlu bulunmadığına yerinde olarak; ancak devamla “Temlik eden davalı … Yönetimi A.Ş ise bonoda son hamil olup taraflar arasındaki bu durumu bilecek durumda olmadığını, kural olarak senet bedelini ödeyen kişinin senedi iade alması gerektiği prensibi karşısında bilmesinin de beklenemeyeceği nedenle bu davalı yönünden açılan davanın reddine” denilerek eksik incelemeye dayalı, çelişkili, dosya kapsamına uymayan, usule ve yasaya aykırı karar verildiğini, Takip yapan takip alacaklısı bankanın; müşterisi … şirketine hesap açarken muhakkak edinmiş olacağı evraklara göre ve şirketin unvanından dahi belli olduğu üzere, senet lehdarı ( … Tekstil Sanayi ve Ticaret A. Ş “) şirketin “tekstil” ile iştigal eden bir tacir olduğunu bildiğinin kabulü gerektiğini, bankanın, lehdar tekstil şirketinden aralarında dava konusu senedinde bulunduğu en az 35 adet senet aldığını ve bunları icra takiplerine konu ettiğini, Takip yapan takip alacaklısı banka ve dolayısıyla ondan temlik alan davalı da meşru ve yetkili hamil olmadığını, Somut olayda, bedelinin haricen ödendiği belirtilerek … yetkilisince senet bankadan geri istenmesine rağmen, senedin iade edilmeyip bankaca alıkonulduğunun da sabit olduğunu, İcra dosyası safahatına nazaran, bir bankanın veya varlık şirketinin, takip talebinde borçlu olarak gösterdiği bir kişi aleyhine (… aleyhine ) hiç bir icra takip işlemi yapmaması, o kişiden varsa alacağını tahvil için fiilen hiç uğraşmaması, ödeme emri dahi tebliğe çıkarmaması ve nihayet sadece o borçlu yönünden “alacağını” zaman aşımına uğratması; ticari teamüllere ve hayatın olağan akışına apaçık aykırıdır, takip hukuku bakımından da kesinlikle anormal bir durum olduğunu, Her ne kadar olayda bir kambiyo senedi söz konusu olsa da, müvekkilinin lehtara borçlu olmadığına karar veren mahkemece, aynı senet hakkında müvekkilin kötü niyetli temlik alan davalıya (varlık şirketine) borçlu olduğuna karar verilmesi; somut olayda hem hükmün çelişkili olmasına hemde aşikare adaletsiz sonuç doğurmasına yol açtığını, hükmün bu nedenle bozulması gerektiğini,Usule ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davalarının tüm davalılar yönünden kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı bono keşidecisi tarafından davalılar aleyhine açılan menfi tespit davasında mahkemece davalı … A.Ş yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden davanın reddine dair karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı keşideci, davalı … A.Ş lehtar, diğer davalı … Yönetim A.Ş ise bonoyu ciro yolu ile temlik alan dava dışı bankadan alacağı temlik alan konumundadır. Bu davalıya bonodaki alacağı temlik eden dava dışı … Bank ise bonoda yetkili hamil konumundadır. Davalı … Yönetim A.Ş ye alacağı temlik eden dava dışı Banka iyi niyetli 3. Kişidir. TTK 778/1-a maddesi atfıyla bonolarda uygulanacak olan TTK 686/2 ve TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez ; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle iyi niyetli hamil Davalı … Yönetim A.Ş ye alacağı temlik eden dava dışı Bankanın bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadığından, mahkemece davalı … Yönetim A.Ş yönünden davanın reddi yönünde kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 27/06/2019
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar her iki taraf için kesindir.