Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1262 E. 2019/1278 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1262
KARAR NO : 2019/1278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2015/880 E. 2017/356K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Franchise sözleşmesinden kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Amerika Birleşik Devletlerinde tescilli “…” markasının ve bu marka ile bağlantılı olan diğer birtakım ticari markaların kullanılması ile alt lisansının verilmesi hususunda Franchise Sözleşmesi akdetmek suretiyle ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, taraflar arasında 01.06.2013 tarihinde “… Emlak Komisyonculuğu Franchise Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkiline ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası kapsamında davalı aleyhine ilamsız İcra takibi başlatılmış olduğunu, sözleşmenin 24. maddesi kapsamında Franchise verenin defter ve bilgisayar kayıtlarının münhasır delil teşkil edeceği hususunda anlaştıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davlının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, haksız itiraz nedeniyle davalı aleyhine %40 (asgari %20) oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya dava ve tensip zaptı usulüne uygun tebliğ edilmiş olup cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin yaptığı yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen kararında; ”…Davalı taraf kayıtlarının incelenmesi bakımından bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, ancak davalı yan usulüne uygun tebliğe rağmen, inceleme günü ticari defterleri ibrazdan kaçınmıştır. Davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup, sahibi lehine delil vasfını haiz bulunduğu ve 2013 yılı sonunda 6.489,42 TL davalı tarafın borçlu göründüğü, bu bakiyenin 2014 yılına devrettiği ve bu yılın sonunda da davalı borcunun 20.091,68 TL’ye ulaştığı tespit edilmiştir. Davalı tarafın sözleşmeye itirazda bulunmaması ticari defterlerini ibrazdan kaçınması, davacı yanın usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine delil vasfına haiz bulunan ticari defter ve kayıtlarında yer alan alacak miktarı ve sözleşmenin yukarıda belirtilen 2. Maddesi hükmü birlikte değerlendirildiğinde davacı yanın alacak talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmış, ayrıca alacağın likit vea itirazın haksız olması karşısında davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatını da kapsar şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 13.785,14 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle devamına, davalının, hükmedilen alacağın %20’si olan 2.757,03 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, bu tutarın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin işlerinin bozulması nedeniyle emlak komisyonculuğunu bırakmak zorunda kaldığını, davacının bu durumu bildiği halde sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini kötü niyetli olarak talep ettiğini, İcra borç miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, alacak miktarının likit olmadığını,Ticari defterlerin ibrazına ilişkin talimat yazısının müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu sebeple ticari defterlerini ibraz edemediğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK’nın 67. maddesi uyarınca, franchise sözleşmesinden kaynaklı açık hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu dzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı, işlerinin kötü gitmesi nedeniyle işi bırakmış olduğunu ileri sürmüş ise de uyuşmazlık konusu sözleşmeyi usulüne uygun şekilde feshettiği konusunda hususunda davalı tarafından ibraz edilmiş herhangi bir belge dosya kapsamında bulunmadığından, davalının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir.İlk derece mahkemesinin 08.03.2016 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereğince davalı taraf ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/26.Talimat sayılı dosyası üzerinden 14.04.2016 tarihli tensip zaptının 3 nolu ara kararı gereğince davalı tarafa tebliğden itibaren 10 günlük kesin süre içerisinde ticari defterlerini ibraz etmesi şerhini içerir tebligat çıkartılmış olduğu, söz konusu tebligatın davalı asile 26.07.2016 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada davalı vekilinin dosyaya vekaletnamesini 15.06.2017 tarihinde sunmuş olduğu görülmektedir. Buna rağmen davalı ticari defterlerini belirlenen kesin süre içerisinde ibraz etmediğinden, bilirkişi tarafından davalı tarafın defter incelemesi yapılamamıştır. Bu nedenlerle davalı vekilinin ticari defterlerin incelenmesine ilişkin talimat yazısının müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.Mahkemece bilirkişi raporuna göre ticari defter ve kayıtlara göre alacak tutarı belirlenip hüküm kurulduğu, bu surette alacağın likit ve belirlenebilir olup, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu anlaşıldığndan, davacının talebi doğrultusunda inkar tazminatına karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b1. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 706,24 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10/10/2019