Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1261 E. 2019/1276 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1261
KARAR NO : 2019/1276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2018
NUMARASI : 2018/25E. 2018/556K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
İlk derece mahkemesinde görülen zayi belgesi verilmesi talebinin yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü ve yasal temsilcisi olduğunu, şirketin 2017 ve öncesi yıllarına ait 2009 yılı tasdik tarihli karar defterinin,… Caddesi No. … Bayrampaşa/ İstanbul adresli şirket merkezinden kaybolduğunun fark edildiğini, karar defteri kaybolduğu tarihe kadar şirket dışına çıkmamış olduğundan, müvekkilline aralarında husumet bulunan şirket ortakları tarafından alıkonulduğunun düşünüldüğünü, 01.01.2018 tarihine kadar defterin bulunması için gerekli araştırma yapıldığını, bu tarih itibariyle de defterin kaybolduğunun kesinleştiğini belirterek, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi istinaf başvurusuna konu kararında; ”…Davacı şirket temsilcisi tarafından, dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2017 ve öncesi yıllarına ait 2009 yılı tasdik tarihli karar defterinin kaybolduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi için dava açılmış ise de TTK 82/7. maddesi gereğince davayı ticari defterler ile belgeleri zayi olduğu iddia edilen dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kendisinin açması gerekmekte olup, davanın ise şirket adına açılmadığı, davacının dava dışı şirketin temsilcisi olduğu, bu nedenle davada taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine…”karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Dava dilekçesinde, müvekkili …’ın, … San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin müdürü ve temsilcisidir.” ifadesinin yer aldığını,Dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin Eyüpsultan …. Noteri tarafından 08.12.2017 tarihinde düzenlendiğini, vekalet veren … San. İnş. Ve Tic. Ltd. Şti. ve yetkilisi ve müdürü … olduğunu,Bu itibarla işbu davanın şirket adına (şirketi temsilen) … tarafından açıldığı çok açık olduğundan, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 6100 Sayılı HMK’nun 124. maddesinin 4. fıkrasında “Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” denmekte olduğunu, dilekçenin başına şirket temsilcisinin adının yazılması maddi hata niteliğinde olduğunu, her zaman düzeltilmesi mümkün olduğunu,İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, dava dilekçesi içeriğinden davanın şirket temsilcisi sıfatıyla açıldığının anlaşıldığını, gerekirse ilk derece mahkemesince, HMK’nın 124. maddesinin 3.ve 4. fıkraları göz önünde bulundurularak davalının muvafakatı aranmaksızın işlem yapılması ve davanın şirket temsilcisi adına açılmış olmasına rağmen bu durumun maddi hata olarak kabul edilerek davanın şirket tüzel kişiliği adına açılmış olduğunun kabulü yönünde değerlendirme yapmak gerektiğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. Hasımda yanılmanın yaptırımı davanın reddidir. Çünkü, dava en başından taraf ehliyeti bulunmayana karşı yöneltilmiştir. Doğru hasma karşı yeni bir dava açılması gerekir. Ancak temsilcide yanılmanın bu şekilde ağır bir hukuki sonucu yoktur. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre davacı, temsilcideki yanılmayı sonradan düzeltebilir. Somut uyuşmazlıktaki talep; çekişmesiz yargı işi olup uyuşmazlığın çözümünde resen araştırma ilkesi hakimdir. Davacı …’ın …Ltd. Şti.’yi münferiden temsil etmekle yetkili müdür olduğu imza sirkülerinden anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamındaki vekaletnamenin … tarafından …. Ltd Şti.’yi temsilen de verilmiş olduğu görülmektedir. Bahsi geçen sebeplerle, dava dilekçesi içeriğinden davanın şirket temsilcisi sıfatıyla açıldığı anlaşıldığından, davanın … adına açılmış olmasının sonuca etkili olmadığı, hakimin davayı aydınlatma görevi ve resen araştırma ilkeleri ışığında davacıya gerekli açıklamalar yaptırılarak UYAP sisteminden davacı kaydı düzeltilmek suretiyle işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince dava şartının yanlış değerlendirilmesi suretiyle karar verildiği anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Kararın, ilk derece mahkemesince davacı tarafa çıkarılacak davetiyeyle tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 10/10/2019 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.