Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1245 E. 2019/1181 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1245
KARAR NO : 2019/1181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2018
NUMARASI : 2018/384 E.2018/677K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız görülen zayi belgesi verilmesi talebinin, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle reddine ilişkin verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tek paydaşı olduğu Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 20 Şubat 2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda tasfiye kararı alındığını, …’nın tasfiye memuru seçildiğini, müvekkili tarafından tasfiye memurunca herhangi bir tasfiye işleminin yapılmadığı öğrenilir öğrenilmez tasfiye memuruna tasfiye işlemlerini tamamlaması, aksi halde ilgili şirket defteri, kaşe vb. şirket evrakını taraflarına göndermesi yönünde ihtarname çekildiğini, fakat ihtarnamenin muhatabına ulaşmadığını, tasfiye memuru hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, şirketin tasfiyesinin tamamlanması için gerekli olan “Genel Kurul Defteri” Yönetim Kurulu Defteri”, “Şirket Kasesi” ve sair diğer şirket evrakına ulaşılamadığını belirterek, müvekkili şirketin tek paydaşı olduğu tasfiyesi amaçlanan şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanmasını teminen, tasfiyesi amaçlanan şirketin bulunamayan defter ve kayıtları için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın TTK m.82, f.7’de öngörülen 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili, süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Önceki beyanlarını tekrarla; Şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığını öğrenir öğrenmez müvekkilinin harekete geçtiğini, hak düşürücü sürenin başlangıç tarihinin davayı reddeden ilk derece mahkmesince yanlış olarak belirlendiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar; hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır.TTK’nın 82/7.maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir.Zayi belgesi verilmesini talep hakkı şirket tasfiye memuruna ve şirket yönetim kuruluna, yani şirket temsilcilerine aittir.Somut olayda, tasfiye halindeki … San. A.Ş.’nin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 18.09.2013 tarihli 8407 Sayılı nüshasından anlaşılacağı üzere, tek ortağı …. Ltd. Şti.’dir. Dosya kapsamındaki vekaletname incelendiğinde; …..Ltd Şti.’nin tüzel kişiliğinin Av. …’e vermiş olduğu vekaletname kapsamında söz konusu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Esasen şirkete ilişkin tasfiye süreci halen devam ettiğinden eldeki davanın şirket adına temsilcisi sıfatıyla tasfiye memuru tarafından açılması gerekmektedir. Ancak, TTK’nın 535. Maddesine göre, şirket organlarının (yönetim kurulunun) görevi de tasfiye işlemleriyle sınırlı olarak devam eder. Bu bağlamda; somut olay açısından davacının tasfiye memuruna ulaşılamıyor olması iddiası karşısında, hali hazırda eldeki davanın şirket tüzel kişiliğinin organları aracılığıyla açılması gerekir. ….A.Ş.’nin ticaret sicil kayıtlarından anlaşılacağı üzere, yönetim kurulu üyelerinin ve yetkililerinin belirlenmiş olduğu, şu halde dava açılışındaki vekaletnamenin temsil yetkisi bulunmayan …. Ltd. Şti. tarafından açılmış olması sebebiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken, ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri dikkate alınarak, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine, davanın aktif husumet ehliyeti yoksuluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri dikkate alınarak, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-Artan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgisine iadesine,4-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,6-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26/09/2019