Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1233 E. 2019/1250 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1233
KARAR NO : 2019/1250
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI : 2017/326 E.2018/226K.
DAVANIN KONUSU: Tespit
Taraflar arasında görülen tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin almış olduğu …- … – … nolu kredileri 15.07.2013 tarihinde kapatırken haksız ve hukuka aykırı olarak kredi kapatma komisyonu adı altında 44.872,00 TL kesinti apıldığını belirterek, 44.872,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkilime ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun dava ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6/2. Maddesinde her ne kadar masraf ve komisyon alınabileceği hüküm altına alınmış ise de bu husus oransal olarak belirtilmemiştir. Bu sebeple davalı bankanın TCMB ve BDDK’ya bildirdiği tespit edilen komisyon oranı olan % 2 oranı baz alınmıştır. Buna göre yapılan hesaplama neticesinde davalı bankanın tüm kredilerden ancak toplam 8.961,89-TL komisyon tahsil edilmesi gerekirken davacıdan 44.871,88-TL tahsilat yaptığı bu haliyle 35.909,99-TL fazla tahsilat yaptığı ve fazla tahsilattan dolayı 2.243,59-TL fazla BSMV tahsil etmiş olduğu anlaşıldığından…”, davanın kısmen kabulü ile 38.153,58TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı Banka vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dikkate alınan %2 erken kapama oranının davaya konu taksitli ticari krediler için hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu kredilerin 2013 yılında kullanılmış olmasına rağmen bilirkişi raporunda 2017 yılında geçerli olan %2 oranının göz önünde bulundurulurak hesaplama yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,Yargılama aşamasında Türk bankacılık sistemi içinde yer alan bankaların, davaya konu kredi tarihinde, ticari kredilerin erken kapatılmasında uygulamakta oldukları erken kapama oranlarının dahi sorulmadığını ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususa değinilmediğini, Taleple bağlılık ilkesi aşılarak davacıya iadesine karar verilen tutarın avans faizi ile birlikte iadesine karar verildiğini, bu hususun da açıkça hukuka aykırı olduğunu, Davacının sözleşme hükümlerini değerlendirebilecek, içeriğine etki edebilecek imkana sahip olduğunu, iddia edilenin aksine söz konusu sözleşmede yer alan hükümlerin haksız şart olarak kabul edilemeyeceğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi bilgilendirme formu ve ek sözleşme kapsamında alınmış kredi kapatma komisyonu bedellerinin istirdadı talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda ilk derece mahkemesince yapılan yargılama aşamasında alınmış 08/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda davaya esas kredi sözleşmesinin 22 sayfa ve 47 maddeden ibaret olduğu belirtilerek ilgili sözleşmenin faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi ve vergiler başlıklı 6/2 maddesinden bahsedilmektedir. Dosya kapsamında yer alan genel kredi sözleşmesi incelendiğinde ise en son sayfada söz konusu sözleşmenin 21 sayfa ve 40 maddeden oluştuğuna ilişkin ibare bulunmaktadır. Yine dosya kapsamındaki sözleşmenin faiz, komisyon, ücret, masraf, fon kesintisi ve vergiler başlıklı 6. maddesi incelendiğinde bu maddenin içerik itibariyle 08/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda bahsi geçen sözleşmenin 6/2. maddesiyle aynı olduğu görülmektedir. Davaya dayanak yapılan sözleşmelerin tüm sayfaları dosyada bulunmadığından değerlendirme yapılamamaktadır.Dosya kapsamında alınmış bulunan 08.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı bankanın erken ödeme nedeniyle bir miktar komisyon talep edebileceği, ancak bu komisyonun hangi oranlarda alınacağına veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiş olduğu yönünde değerlendirme yapılmıştır. Yine aynı tarihli bilirkişi raporunda; davalı bankanın TCMB ve BDDK’ya bildirdiği genelgede, taksitli ticari kredilerde alacağı asgari komisyon oranın %2 olarak belirtilmiş olması sebebiyle bu oran üzerinden erken kapama komisyonu almış olduğu sonucuna varılmış ve bilirkişice yapılan hesaplama neticesi %2 oranı baz alınarak 8.961,89 TL erken kapama komisyonu tahsil edilmesi gerekirken davalı bankanın 35.909,99 TL tutarında fazladan tahsilat yaptığı ortaya çıkarılmıştır. Davalı vekili %2 oranının 2017 yılına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Bilirkişinin bu oranı nasıl belirlediği ve hangi yıla ilişkin olduğu anlaşılamamaktadır. Davaya konu kredilerin 2013 yılında kullanılıp kapatılmış olmasına rağmen davalı bankanın TCMB ve BDDK’ya yapmış olduğu bildirimin 2017 yılına ilişkin oranların esas alınması mümkün değildir. İlk derece mahkemesinin kararına esas alınan 08/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda bu bildirimin hangi yılı kapsadığına ilişkin bir bilgi yer almamakla birlikte bildirimin ait olduğu yıla ilişkin olarak dosya kapsamında herhangi bir belge de bulunmamaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle, davalı bankanın Merkez Bankasına yaptığı bildirimler yıl itibariyle belirlenerek bu bildirimde belirlenen oranlar aşılmamak suretiyle, 6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi de gözetilerek, davalı bankanın erken ödeme halinde uygun bir komisyon alabileceği ilkesinden hareketle bir hesaplama yapılmalıdır. Bu çerçevede, ilk derece mahkemesince yapılması gereken, kredi sözleşmelerinin tam örneklerinin sunulması sağlandıktan sonra, sözleşmelerde erken kapama komisyon oranı yoksa, emsal banka uygulamaları ve davalı bankanın TCMB’ye bildirdiği oranlar da celbedilerek, bankacılık uygulamasında davalının tahsil ettiği tutarın uygun olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmak üzere bilirkişi incelemesi yaparak sonuca gitmekten ibarettir.İlk derece mahkemesi, davanın çözümünde etkili önemli delilleri toplamadan ve değerlendirmeden karar vermiştir. Karar bu haliyle istinaf incelemesine elverişli değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinaf incelemesine konu kararının kaldırılmasına,2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 651,57 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 02/10/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.