Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/121 E. 2018/558 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/121
KARAR NO : 2018/558
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2017
NUMARASI : 2015/640 -2017/554 E.K
DAVANIN KONUSU : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkillerinin müteveffa …ı’nın yasal mirasçıları olduğunu, murisin ise davalı şirketin vefat ettiği tarihteki ortağı olduğunu, müvekkillerinin 09.07.2014 tarihli adi şirket hisse devri sözleşmesi ile şirkette bulunan hisselerini davalı …’e devretme konusunda anlaşmaya vardıklarını, bu sözleşmede davalı …’in şirketin tüm alacak ve borçlarının devraldığını kabul ettiğini, 09.07.2014 tarihli noter hisse devir sözleşmeleri ile hisselerin devredilerek devir işleminin ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, müteveffanın davalı şirketi idaresi sırasında şirket adına taşıt kredisi kullandığını, şirket hisse devir sözleşmesinde şirket kredilerinin 620.934,65 TL olarak belirtildiğini, müteveffanın kullandığı taşıt kredilerinde lehine ölüm teminatı olarak hayat sigorta poliçelerinin düzenlendiğini, müvekkillerinin hayat sigortalarından dolayı sigorta şirketinden mirasçı olarak almaları gereken hisselerine düşen 168.457,02 TL’nin 18.08.2014 tarihinde davalı şirketin kullandığı kredilerin kapatılması için dain-i mürtehin bankaya ödendiğini öğrendiklerini, davalıların müvekkilleri aleyhine sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili … yönünden şimdilik 1.000,00 TL’nin, müvekkili … yönünden ise şimdilik 3.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 15.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep edilen tutarın davacı … .açısından toplam 126.342,77 TL’ye, davacı … açısından ise toplam 42.114,25 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili, müteveffanın davalı şirketin tek ortağı ve müdürü sıfatıyla şirket nam ve hesabına muhtelif zamanlarda ticari araç ve nakit kredisi kullandığını, kullanmış olduğu kredilere karşılık hayat sigortası yapıldığını, dain-i mürtehin sıfatıyla bankanın ticari araç kredilerinden kalan borç bakiyelerini kapattığını, müvekkilinin davalı şirketi 14.04.2015 tarihinde üçüncü şahsa devrettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER
1-Müteveffa …ı’nın 18.05.2014 tarihinde vefat etmesi sonucunda geriye davacıların kaldığı, murisin terekesi 4 pay kabul edilerek davacı …’nın 1 pay, davacı …’nın ise 3 pay sahibi olduğu Kadıköy 10.Noterliğinin 24.06.2014 tarihli miracılık belgesinden anlaşılmıştır.
2-Devreden …Ltd Şti’ni temsilen …, Devralanın … olduğu, 09.07.2014 tarihli “Adi Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” başlıklı belgede, 09.07.2014 tarihi itibari ile şirketin tüm alacakları ve borçları ile devredildiği, şirketin borçlarının toplam 2.381.840,47 TL olarak gösterildiği ve borç tutarı içinde şirket kredilerinin 620.934,65 TL olduğu görülmüştür.
3-Davacı …’nın 25.06.2014 tarihinde 40 seneliğine davalı şirket müdürü olarak atandığı ve kararın 07.07.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği görülmüştür.
4-Davacıların miras yoluyla intikal eden hisselerini 09.07.2014 tarihli noter hisse devir sözleşmeleri ile davalı …’e devrederek ortaklıktan ayrıldıkları, kararın 18.07.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği görülmüştür.
5-İhbar olunan … AŞ tarafından davacı …’ya yazılan 25.08.2014 tarihli yazısında, hayat sigorta poliçelerinden doğan vefat tazminatı tutarı toplamı 225.316,86 TL’nin 168.457,02 TL’sinin dain-i mürtehin sıfatıyla 18.08.2014 tarihinde …bank AŞ’ne ödendiği, bu tutardan sonra kalan bakiye 56.859,84 TL’nin mütevffanın yasal mirasçılarına ödeneceği belirtilmiştir.
6-… AŞ tarafından davacı … hesabına 11.11.2014 tarihinde 56.859,84 TL ödeme yapıldığına dair banka dekontunun dosyada bulunduğu görülmüştür.
7-Poliçe suretlerinin incelenmesinde tamamında …bank’ın “dain mürtehin” olarak gözüktüğü, poliçe eklerinde yer alan bilgilendirme formlarında “…sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde poliçede belirtilen vefat teminat tutarı …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atandığı ürünlerde vefat tazminatı olarak sigortalının dain mürtehine olan borçları nispetinde dain mürtehine ödenir, kalan bakiye varsa sigortalının lehdarlarına, lehdar belirtilmemişse kanuni varislerine ödenir, …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atanmadığı ürünlerde ise vefat tazminatı sigortalının lehdarlarına ödenir” hükmünün yeraldığı görülmüştür.
8-Müteveffa ….’ın davalı şirket adına kefaleten kullanmış olduğu kredilere dayanak 18.08.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin suretinin dosyaya sunulmuş olduğu ve anılan kredi sözleşmesinde kredi lehtarının davalı şirket olduğu, müteveffa …’ın kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, poliçe suretlerinin incelenmesinde tamamında dava dışı …bank’ın “dain mürtehin” olarak gözüktüğü, poliçe eklerinde yer alan bilgilendirme formlarında “…sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde poliçede belirtilen vefat teminat tutarı …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atandığı ürünlerde vefat tazminatı olarak sigortalının dain mürtehine olan borçları nispetinde dain mürtehine ödenir, kalan bakiye varsa sigortalının lehdarlarına, lehdar belirtilmemişse kanuni varislerine ödenir, …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atanmadığı ürünlerde ise vefat tazminatı sigortalının lehdarlarına ödenir” hükmünün yeraldığı, bu nedenle poliçedeki tazminatlar için sigorta şirketinden talepte bulunmaya öncelikli olarak dava dışı …bank AŞ’nın yetkili olduğu, bu haliyle dain mürtehine ve bakiye kısım yönünden davacılara yapılan ödemelerin kredi sözleşmesi ve poliçelere uygun olduğu, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesi durumunun sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; 09.07.2014 tarihli adi şirket hisse devir sözleşmesinde davalı şirketin kredi borcunun vefat tazminatından karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bu sebeple hayat sigortasından yapılan haksız kazanım nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiklerini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacılar, muris…’ın hayat sigorta poliçelerinden kaynaklı ödemelerinin bir bölümünün davalı şirketin kredi borcuna karşılık dain-i mürtehin sıfatıyla krediyi kullandırılan banka tarafından mahsup edildiğini, şirket hisselerinin tümünün davalı …’e devredildiğini, 09.07.2014 tarihli adi yazılı şirket hisse devir sözleşmesinde davalı şirketin kredi borcunun vefat tazminatından karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, davalıların sebepsiz zenginleştiklerini iddia etmiş, davalı … davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise, davaya cevap vermemiştir.
Somut olayda, müteveffa …ı’nın davacıların murisi olup, vefat ettiği tarihte davalı şirketin ortağı ve yetkilisidir. Murisin vefatından sonra murisin hisselerini veraseten malik olan davacıların 09.07.2014 tarihinde şirketteki hisselerinin tümümü davalı …’e devrederek şirket ortaklığından ayrıldıkları, murisin hayat sigorta poliçelerinden doğan vefat tazminatı tutarı toplamı 225.316,86 TL’nin 168.457,02 TL’sinin dain-i mürtehin sıfatıyla 18.08.2014 tarihinde …bank AŞ’ne ödendiği, bu tutardan sonra kalan bakiye 56.859,84 TL’nin müteveffanın yasal mirasçılarına ödendiği ihtilafsızdır.
Dosyaya sunulan dava dışı…bank AŞ ‘in “dain-i mürtehin” sıfatıyla yer aldığı poliçe suretlerinde; “…sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde poliçede belirtilen vefat teminat tutarı …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atandığı ürünlerde vefat tazminatı olarak sigortalının dain mürtehine olan borçları nispetinde dain mürtehine ödenir, kalan bakiye varsa sigortalının lehdarlarına, lehdar belirtilmemişse kanuni varislerine ödenir, …bank AŞ’nin dain mürtehin olarak atanmadığı ürünlerde ise vefat tazminatı sigortalının lehdarlarına ödenir” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
O halde, müteveffa …ı’nın yetkilisi olduğu davalı şirket adına dava dışı …bank AŞ’den kefaleten kredi kullandığı, bu krediler kapsamında düzenlenen hayat sigortalarında …bank AŞ’nin dain-i mürtehin sıfatıyla yer aldığı dosya kapsamıyla sabit olduğundan kredi borcuna kefaleti nedeniyle murisin hayat sigorta poliçelerinden doğan alacaktan yapılan kesintiden kredi lehtarı asıl borçlu davalı şirketin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, davalı şirket, kredi borcunun tamamından asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğundan, kefilin yasal mirasçılarına hayat sigorta poliçelerinden dolayı ödenmesi gereken tutardan kredi borcuna mahsuben yapılan 168.457,02 TL kesintiden sorumludur.
Davalı … .’nin kredi sözleşmesine ve borcuna taraf olmadığı gibi davalıya sigorta şirketince yapılmış herhangi bir ödemenin bulunduğu iddia edilmemiş olmasına göre, bu davalı yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Diğer taraftan ilk derece mahkemesinin gerekçeli karar başlığında diğer davacı … .’nın gösterilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Dosyada eksik tahkikat işlemi bulunmadığından, HMK.353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli, 2015/640 E- 2017/554 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davacıların davasının davalı …. Lojistik Ltd Şti.( yeni unvanı … Lojistik Ltd Şti.) yönünden Kabulüne, davacı … yönünden 42.114,25 TL ve davacı … ..yönünden 126.342,77 TL olmak üzere toplam 168.457,02 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Davacıların davasının davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
4-a) Alınması gerekli 11.507,29 TL harçtan peşin yatırılan 2.876,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.630,46 TL harcın davalı …Ltd. Şti. ‘den tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafça harcanan 2.876,83 TL peşin harç gideri, 27,70 TL başvuru harç gideri ile posta, tebligat gideri ve bilirkişi ücreti 1.430,50 TL olmak üzere sarf edilen toplam 4.335,03 TL yargılama giderinin davalı …Ltd. Şti. ‘den alınarak davacılara verilmesine,
c)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 16.057,42 TL ücreti vekaletin davalı … Ltd. Şti. ‘den alınarak davacılara verilmesine,
d)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
e)Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-a) Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin hazineye gelir kaydına,
b)İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf harcının talep halinde davacılara iadesine,
c)Davacılar tarafından istinaf aşamasında sarfedilen davetiye ve dosya gönderme gideri 110,00 TL ile 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 208,10 TL yargılama giderinin davalı …Ltd. Şti. ‘den alınarak davacılara verilmesine,
6-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
8-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.

Muhalefet Şerhi
Davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçelerinin, bankadan kullanılan kredilerin teminat altına alınması amacıyla düzenlendiği açıktır. “…bank A.Ş. Yıllık Grup Hayat Sigortası Katılım Sertifikası” isimli poliçelerin özel şartları incelendiğinde; ” Sigortalının sigorta süresi içinde vefat etmesi halinde poliçede belirtilen vefat teminat tutarı …bank A.Ş.’nin dain mürtehin olarak atandığı ürünlerde vefat tazminatı olarak sigortalının dain mürtehine olan borçları nispetinde dain mürtehine ödenir, kalan bakiye varsa sigortalının lehdarlarına, lehdar belirtilmemişse kanuni varislerine ödenir” hükmü yer almaktadır.
Nitekim, davacıların murisinin vefatı üzerine, poliçelerde rehin hakkı sahibi olan Bankanın bakiye kredi alacakları mahsup edildikten sonra, kalan sigorta tazminatı tutarı davacılara ödenmiştir.

Poliçe içeriğine göre, sigorta prim ödemelerinin de davalı .. Kargo…Şirketi’nin banka hesabı üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Muris, ölüm tarihinde şirketin ortağı ve yetkilisidir. Sigorta poliçelerinin tanzimindeki amaç, murisin doğrudan kullandığı ya da kefili olduğu borçları teminat altına almaktır. Sigorta şirketinin ödemesi poliçe hükümlerine uygundur.
Bu açıklamalara göre, davacıların davalılara rücu hakkı bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının isabetli olduğu ve bu nedenle istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun kararına muhalifim.