Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1198 E. 2020/288 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1198
KARAR NO : 2020/288
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI : 2016/750E. 2018/292K.
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Çek istirdadı)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ….. adına düzenlenmiş, … Yenibosna Şubesi’nden verilme, keşidecisi … San. Tic. Ltd.Şti. olan, 15/02/2016 keşide tarihli, 12.500 TL tutarlı, keşide yeri İstanbul olan … çek seri nolu çek; … Yenibosna Şubesi’ne ait, keşidecisi …. San. Tic. Ltd.Şti. olan 20/02/2016 keşide tarihli, 12.500 TL tutarlı, keşide yeri İstanbul olan … çek ve ….. adına düzenlenmiş … Yenibosna Şubesi’ne ait, ve keşidecisi … San. Tic. Ltd.Şti. olan, 29/01/2016 keşide tarihli, … çek seri nolu, 12.800 TL tutarlı çek olmak üzere toplam üç adet çeki kaybettiğini; bu çeklerle ilgili olarak açılan zayi nedeniyle çek iptali davasının görüldüğü Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince ödeme yasağı kararı verildiğini, … Bankası tarafından mahkemeye verilen cevapta dava konusu iki adet çekin … tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirildiğini, çek seri numarası … olan 29/01/2016 tarihli ve 12.800 TL tutarlı çekin ise … VKN, … hesabına tahsile konulduğunun … Bankası A.Ş. tarafından bildirildiğini belirterek, öncelikle dava sonuna kadar Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ödeme yasağının dava sonuçlanıncaya kadar devamına, dava konusu çelerin istirdadına, müvekkilinin haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, iş bu çeklerin üçüncü kişiler tarafından icra takibine konu edilmesi halinde ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı … ve … A.Ş. vekili savunmasında özetle; müvekkili ile davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 22/5/2014 tarihli faktoring sözleşmesinin akdedildiğini, çekin yanlızca fiili olarak müvekkilinin uhdesinde bulunduğundan müvekkili şirket bakımından husumet itirazlarının olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına kendisi sebebiyet vermediğinden yargılama masraflarından da sorumlu tutulamayacağını belirterek, iş bu davanın öncelikle husumet yönünden reddine, esasa girilmesi halinde ise çekin … iadesi yönünde hüküm kurulması gerektiğinden dava konusuz kalacağından esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ltd. Şirketi davaya yanıt vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. (6762 sayılı Rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Somut olayda dava konusu davacının dava konusu çeklerde lehdar konumunda bulunduğu, çek üzerindeki imzalara bir itirazın bulunmadığı, çekin yeni hamili olan davalının çekin iktisabı sırasında kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığının davacı tarafça ispatlanamadığı, yemin deliline başvurulmadığından bu yönde hatırlatmada bulunulmadığı … ” gerekçesiyle, davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF BAŞVURU DİLEKÇESİNDE; Dava dilekçesini tekrarla,İlk derece mahkemesince ticari defterler incelenmeden yani yeterli inceleme yapılmadan davanın reddedildiğini, müvekkilinin çekleri kaybettiğini, müvekkilinin davalı taraflarla arasında ticari bir ilişkinin de bulunmadığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine aksi durumda hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıkan üç adet çekin istirdatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle, her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan tahkikat işlemleri yeterli görülmediğinden, istinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmış ve eksik tahkikat işlemleri tamamlanmıştır. Davaya konu çeklerin bilgileri incelendiğinde; 7997629 ve … seri nolu çeklerde davacının lehtar-ilk ciranta, 1 numaralı davalı …..San.Tic. Ltd. Şti.’ nin son ciranta konumunda olduğu, … seri nolu çekte ise davacının lehtar- ilk ciranta , davalı ….’nin ise son ciranta konumunda olduğu görülmektedir. TTK’nın 790. maddesi uyarınca, “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.Aynı Kanun’un 792. maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” . Davacı, dava dilekçesinde ve delil listesinde dile getirmemiş olmasına rağmen ilk derece mahkemesince ticari defter incelemesi yapılmamasını istinaf sebebi olarak dayanmıştır. HMK’nın 357/1. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta ileri sürülemeyeceği, yeni delile dayanamayacağı gerekçesiyle bu konudaki istinafı yerinde değildir. Kaldı ki davanın tarafları arasında ticari defterlere göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, tek başına davalı tarafın çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğunu kanıtlamaya yeterli değildir. Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çekleri elinde bulunduran davalıların kötüniyetli veya iktisapta ağır kusurlu olduklarını ispatla yükümlüdür. Davaya konu edilen .. ve … seri nolu çekler açısından; az yukarıda yapılan hukuki açıklamalar ışığında ışığında, çeklerin hamili olan davalı … kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu ispatlanamamakla, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red kararı yerinde olduğundan, davacının bu davalı hakkındaki istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir. Davaya konu … seri nolu çek açısından yapılan değerlendirmede; öncelikle çekin 2 numaralı davalı …Ş. elinde bulunduğunun ve bedelinin henüz tahsil edilmemiş olduğunun anlaşılmasına ve çek istirdatı davasında husumetin çek hamiline yöneltilmiş bulunmasına göre, davalı …Ş. vekilinin eldeki dava açısından pasif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşılmakla, bu konudaki itirazı yerinde değildir.Çözümü gereken diğer bir husus ise davalı …Ş.’nin davaya konu çeki Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesine uygun olarak elinde bulundurup bulundurmadığıdır. 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 22. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 03/11/2010 tarih, 2010/19-488E, 2010/557 K sayılı ilamı). Somut uyuşmazlıkta, çekin son hamili olan faktoring şirketi çeki, çek metnindeki ciro silsilesine göre davalı ….. Ltd. Şti.’nden almıştır. Ancak, davalı …. ile davalı ….. Ltd. Şti. arasında geçerli bir faktoring sözleşmesi ve faktoring ilişkisi bulunduğuna ilişkin olarak ilk derece mahkemesince bir araştırma yapılmadığı, taraflarca da dosyaya bu konuda herhangi belge sunulmamıştır. Yani, davalı … şirketi ile çeki kendisine ciro eden davalı …. arasında geçerli bir Faktoring Sözleşmesi bulunduğu ve çekin bu kapsamda faktoring şirketinin eline geçmiş olduğu husu araştırılmadığından, HMK’nın 356.maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasına karar verilmiştir. Dairemizce ara kararı oluşturulup davalı …. vekiline, müvekkili ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedildiği ileri sürülen factoring sözleşmesinin bir örneğini, çek tevdi bordrosunu, factoring ilişkisine dayanak faturayı ve bunla ilgili evrakı dosyaya sunması için kesin süre verilmiş, buna dair tebligat yapılmıştır. Davalı … şirketi tarafından, söz konusu belgeler süresi içinde dava dosyasına sunulmuştur. Sunulan belgelere ve dosya kapsamına göre, davalı … şirketinin dava konusu çeki faktoring mevzuatına uygun olarak iktisap ettiği, davalının çeki iktisapta kötüniyetinin ve ağır kusurunun bulunduğunun ispat edilemediği kanaatine varılmakla, davalı factorin şirketi hakkındaki davanın da reddi gerekmiştir.İlk derece mahkemesince, çeklerin toplam değeri üzerinden harç alınarak davaya devam edilmesi gerekirken maktu peşin harç üzerinden yargılama yapılması yasaya aykırı olmakla birlikte; istinafa sadece davacının geldiği, davalı tarafın vekalet ücreti yönünden bir istinafının bulunmadığı ve neticeten davanın reddine karar verildiği ve HMK’nın 24. maddesinde düzenlenen tasarruf ilkesi dikkate alınarak, neticede geri iade edilecek harcın tamamlattırılmasına gerek görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte, Dairemizce duruşma açılarak ek tahkikat işlemleri yapıldığı, kararın gerekçesinin bu doğrultuda düzeltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, Dairemizce duruşma açılıp ek tahkikat işlemleri yapıldığından, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın her iki davalı yönünden reddine,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,2-Davalı … Factoring kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve ilk derece mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olup bu husus davlı tarafça istinaf konusu edilmediğinden, hüküm tarihindeki AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’ye verilmesine,3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,5-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a-İstinaf yoluna başvuran davacı vekilince yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,c-Davalı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve istinafta birden fazla duruşma icra edildiğinden, AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden, hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalı ….’ye verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;Tarafların yokluğunda oybirliğiyle ve kesin olarak verilen karar açıkça okundu.11.03.2020