Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/118 E. 2018/855 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/118
KARAR NO : 2018/855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/864 Esas – 2017/810 Karar
TARİH : 16/11/2017
DAVA : Alacak (Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması, Organik Bağ)
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı… Ltd Şti.’nin keşidecisi olduğu, davalı-borçlu…. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şirketinin ciranta olarak imzası bulunan, …-Bankası Yıldız/İstanbul Şubesine ait 30.11.2014 tarih ve …. seri nolu 500.000,00 TL tutarındaki çekin müvekkiline intikal ettiğini, bankaya ibrazında banka sorumluluk miktarı olan 1.120,00 TL’nin ödenerek geriye kalan 498.880,00 TL’ lik kısmının karşılıksız kaldığının çekin arkasına şerh edildiğini, bunun üzerine İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, gerek keşideci ve gerekse cirantanın borcu karşılayacak herhangi bir araç ve gayrimenkul kaydı bulunamadığından menkul haczi için 08.12.2014 tarihinde Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün… talimat sayılı dosyasında davalı borçlu…firmasının faaliyet gösterdiği dolum tesislerinin mevcut olduğu … No : 29/ 2 adresine gidildiğinde buranın bal dolumu ve paketlenerek satış için sevkiyatının yapıldığı bir tesis olduğunun görüldüğünü, burada kendisini yetkili müdür olarak tanıtan …isimli şahsın adresinin borçlu .. firması ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, diğer davalı … Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, 2011 yılından beri adreste bulunduğunu ve … unvanlı şirketi tanımadığını beyan ederek tutanağı imzaladığını, ancak çeki ciro eden … firması yetkilisi ile yapılan görüşmede, kendilerinin bal üreticisi olarak borçlu … firmasına teneke bal sattıklarını ve sipariş edilen malları sürekli olarak bu adreste bulunan dolum tesislerine gönderdiklerini, bu adreste kendileri ile muhatap olan firmanın … olduğunu beyan etmeleri üzerine dolum paketleme işinde kullanılan bir kısım makinelerin haczedilerek …e yediemin olarak bırakıldığını, yine… firması tarafından …firmasının Beylikdüzü’nde konut inşaatları olduğu bildirildiğinden Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasından hacze çıkılarak satış ofisinin bulunduğu … Esenyurt/İSTANBUL adresine gidildiğinde adreste gerçekten bir satış ofisinin mevcut olduğu, binanın dış duvarında mevcut olan reklam panosu içerisinde bulunan bina inşaatlarının cephesinde büyük harflerle … yazısının mevcut olduğu, ancak ofis içerisi boşaltıldığından haczedilecek mal bulunamadığını, daha sonra yaptıkları araştırmalarda borçlu … firmasının yetkilisi ve sahibi olan …’in bu firmayı kullanarak televizyonlarda perakende bal satışı yaptığını, bu maksatla piyasadan muhtelif firmalardan paketlenmek üzere bal aldığını, önce peşin veya çek vererek gününde ödeme yapmak sureti ile satıcılar nezdinde güven oluşturduğunu, daha sonra elde ettiği satış bedellerini yine kendisine ait olan diğer davalı …. Tic. Ltd. Şti.’ne aktarmak sureti ile … firmasının içini boşalttığını ve kendisine ait olan tüm paylarını …’ya devrederek şirket merkezini faaliyet gösterdiği adresten naklettiğini öğrendiklerini, yine kendisine ait olan .. Şirketindeki bütün hak ve hisselerini eşi …’e devrederek … firmasının alacaklılarına ödemesi gereken paraları kullanarak …şirketi adına Beylikdüzü Tapu Sicili …Parselde kayıtlı arsayı alarak üzerine bloklar halinde konut yaptığını, bu durumda gerek doktrinde ve gerekse Yüksek Mahkeme uygulamalarında kabul gören limited şirket perdesinin aralanması ilkesine göre… Ltd. Şirketinin müvekkiline ödemesi gereken borcun diğer davalı …Ltd. Şirketinden talep edilebileceğini, şirketlerin sicil kayıtlarında görülen sahipleri ve yetkili müdürlerinin aynı ve birbiri ile bağlantılı olduğunu, davalı … firmasının kayıtlı sermayesinde …i firmasının içinin boşaltılmasını müteakip anormal bir sermaye artışı görülmekte olduğunu, 21.06.2013 tarihli genel kurul kararı ile sermaye artırımına gidilerek şirketin 500.000,00 TL olan sermayesinin 6.500.000,00 TL ye yükseltildiğini, bunun 8.781,28 TL’ si şirketin 2012 yılı kârından, kalan 5.991.218,72 TL ‘si ise ortaklarından nakit olarak tahsiline karar verildiğini, halen şirket ile hiçbir fiili ilişkisi bulunmayan…in eşi olan …in 6.000.000,00 TL gibi yüksek bir meblağı nakit olarak getirmesinin mümkün olmadığını, şirkete sermaye olarak konulan bu paranın borçlu … firmasının piyasadan aldığı ödenmeyen malların parası olduğunu, borçlu …Ltd. Şti. firmasının sahibi …le …i firmasının sahibi ve tüm işlerini organize eden … arasında yakın işbirliği mevcut olup piyasaya yapılan borçlanmalarda eylem ve fikir birliği içerisinde olduklarını ileri sürerek, öncelikle davalı…Dış Tic. Ltd. Şirketi adına kayıtlı taşınmazlar üzerine, verilecek hükmün kesinleşmesine kadar, taşınmazların başkalarına satış ve devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki alacak tutarı bakımından bu davalının mal ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere İstanbul …. Icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan 557.009,77 TL tutarındaki alacağın tüm ferileri ile birlikte davalılardan… Tic. Ltd. Şirketinden tahsiline karar erilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Dış Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin olarak müvekkili şirketin faaliyet adresi yönünden Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, 549.780,89 TL üzerinden harç yatırıldığını, ancak talep kısmında 557.009,77 TL talep edildiğini, bu nedenle eksik harcın ikmali gerektiğini, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, dava konusu alacak için başlatılan icra takibi devam ettiğinden davanın açılmasında hukuki menfaat bulunmadığını, esasa ilişkin olarak ise; tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak şirket ortağının veya başka bir tüzel kişiliğin borçtan sorumlu tutulması teorisinin hukukta kural olarak uygulanmadığını, davacı tarafın şirketlerin geçmişteki ortaklarının aynı olması dolayısıyla ortaklar üzerinden müvekkili … şirketine yönelmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının borçlusu şirket ile müvekkili şirketin aynı adreste bulunmasının müvekkili şirketin bu borçtan sorumlu tutulacağı anlamına gelmediğini, borçlu …Şirketi ve … Şirketinin hisselerinin bir kısmı…adlı şahsa ait iken …’in … Şirketindeki hisselerini 10 Nisan 2013 tarihinde eşi …’e devrttiğini, borçlu …Şirketinin ise yine … tarafından şirketin aktifinin pasifinden fazla olduğu bir zamanda 28/10/2014 tarihinde hisselerini …’ya devrettiğini, borçlu … ile müvekkili şirketin ortaklarının farklı kişiler olduğunu, …l’in şu an itibariyle 4 şirketin ortaklığını yapan varlıklı bir iş kadını olup, eş… ile birlikte ticaretle uğraştığını, kaldı ki …’in … şirketini devraldığı ve sermaye artırımını 2013 yılında yaptığını, davacının alacağının doğduğu tarihten çok önceki bir tarihte sermaye artırımı yapıldığını, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması şartlarının oluşmadığını, şirketler arasında organik bağ bulunduğu iddia edilmiş ise de borçlu şirketle bağlantısı bulunan başka bir şirketin borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, borçlu …i şirketinin içinin boşaltılarak malvarlığının … şirketine aktarıldığı iddiası gerçek dışı olup davacının bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının bahsettiği müvekkili şirkete ait taşınmazların şirketin malvarlığıyla satın alındığını, bu taşınmazların satın alınmasında …’ne ait herhangi bir malvarlığının harcanmadığını, taşınmazın dava konusu alacağın doğumundan çok daha önce 2011 yılında …’in başka bir şirketi olan… Şirketi tarafından satın alındığını, böylece taşınmazın … Şirketinden aktarılan paralarla satın alındığı iddiasının çürütülmüş olduğunu, … şirketinin alacaklarını tahsil edememesi, ciranta olduğu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle bu çeklerin bedellerini malvarlığından ödemiş olması nedeniyle borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, davacının alacağını diğer ciranta … firmasından tahsil imkanı varken müvekkili aleyhinde davayı ikame etmesinin dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını belirterek, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, eksik harcın tamamlatılması için davacıya süre verilerek eksiklik giderilmemesi durumunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, aksi takdirde davacının davayı açmada hukuki menfaati bulunmadığından davanın esastan reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 16/11/2017 tarih 2015/864 Esas – 2017/810 sayılı kararında;Yapılan tüm değerlendirmeler ve mali veriler dikkate alındığında; … şirketi ile …şirketinin aynı ekonomik birlik içerisinde faaliyet gösterdiği, her iki şirketin kurucusunun … olduğu, adres bakımından yakın benzerlik taşıdığı, …a’nın kurucusu…ile hisselerini devrettiği eşi … arasında yoğun para akışı trafiğinin mevcut olduğu, …’in vekalet yoluyla … adına hesaplar açtığı, büyük miktarlarda para yatırdığı, para çektiği, resmi haciz tutanaklarına yansıdığı üzere …’nın sicildeki adresinde yer alan ” Önemli Duyurunun ” altında ” … Grup – İncel… Grup Yönetim Kurulu Başkanı … ” ünvanı kullanılmasının her iki şirketin de fiili hakiminin … olduğunu gösterdiği, …’nın adresinde … firmasının bal dolum ve sevkiyatlarının yapıldığı, …isimli kişinin her iki şirketin de aynı anda müdürü olduğu, resmi haciz tutanaklarındaki beyanları ve sicil kayıtlarına göre bu durumunu kötü niyetle gizlemeye çalışan eylemlerde bulunduğu, …nin sicilde kayıtlı adresinde …nşaatın satış ofisi olduğu, bu adreste …İnşaatın bina satışına yönelik tanıtım fotoğraflarında açıkça ” … ” yazdığı, bu itibarla iç içe geçmiş iki firmanın söz konusu olduğu, … şirketi ödeme gücünü kaybederken, ….çalışanı …’in …şirketine 1.500.000,00 TL nakit sermaye koyabildiği ve dolayısıyla … Limited Şirketinin ( yeni ünvanı … Teknoloji Hizmetleri Sanayi Tic. Ltd. Şti ) ‘nin alacaklılara ödeme yapmaktan kaçınmak için organik bağ içerisinde olduğu … Ltd.Şti’ni kullandığı, … şirketinin tüzel kişiliğin sağladığı ayrı ve bağımsız mal varlığına sahip olma hakkını kötüye kullandığı, bu nedenle … Ltd. Şti’nin … ( … ) Ltd. Şti.’nin borçlarından müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davanın bu davalı yönünden kısmen kabulüne ve asıl alacak tutarı olan 498.880,00 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; her ne kadar icra takip borçluları …Medya ve … firmaları da davada davalı olarak gösterilmiş ise de, davacının bu davalılardan herhangi bir alacak talebinin bulunmadığı, kaldı ki zaten bu davalılar yönünden kesinleşmiş icra takibinin devam ettiği dikkate alındığında bu davalılara yönelik davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bu iki davalı hakkındaki davanın ise dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
Tüm bu nedenlerle; davacının davalılar ….İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.ile davalı eski ünvanı … Gıda Paz. ve İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.yeni ünvanı…San.Tic.Ltd.Şti.aleyhindeki davasının adı geçen davalılar yönünden hukuki yararı bulunmadığından hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle bu davalılara karşı açılan davanın usulden reddine, davacının davalı …a İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’ne yönelik davasının kısmen kabulü ile, 498.880,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı … San ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacının davalı …. Gıda İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’ne yönelik ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ;
“Davacının davalılar … Hizmetleri San.İç ve Dış Tic.Ltd.Şti.ile davalı eski ünvanı …ve İnşaat San.Tic.Ltd.Şti.yeni ünvanı …San.Tic.Ltd.Şti.aleyhindeki davasının adı geçen davalılar yönünden hukuki yararı bulunmadığından hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle bu davalılara karşı açılan davanın usulden reddine, davacının davalı … ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’ne yönelik davasının kısmen kabulü ile, 498.880,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalı ….Bitkisel Ürünler Kozmetik Gıda İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine; davacının davalı … Gıda İnşaat San ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’ne yönelik ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, HMK 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceğinden huzurdaki davanın ise para alacağına ilişkin dava olması nedeniyle davalı Tuana şirketinin mal varlığı davanın konusunu oluşturmadığından yasal koşulları oluşmayan davacı yanın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar erilmiştir.
Bu karara karşı davacı ve davalı … Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile;
Davanın reddedilen bölümü ve aleyhlerine verilen vekalet ücretinden dolayı istinaf talebinde bulunmuş, açılan dava dilekçesinde İstanbul..icra müdürlüğünün … e sayılı dosyasında takibe konulan 557.009,77 TL tutarındaki alacağın tüm ferileri ile birlikte davalılardan sadece …. Ve Tic. Ltd. Şti.’den alınmasına karar verilmesinin istendiğini, diğer davalılardan istenilen bir miktar olmadığını, ancak bu davalıların icra takip dosyasının borçlusu olduğu için zorunlu olarak taraf olarak gösterildiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin tüm davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmesi gerektiğini, en azından diğer davalıların vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulmasa bile kendilerinin bu davalılardan alacak tahsil talepleri olmadığı için bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını,
Yine davada ileri sürdükleri iddiaların haklılığı benimsenmekle icra takip dosya alacağının ferileri ile birlikte tümü yönünden davalı … şirketi yönünden kabul kararı verilmesi gerekirken, çekin karşılıksız kalan tutarı yönünden kabul kararı verilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf sebepleri doğrultusunda düzeltilerek yeniden karar verilmesini istemiştir.
Davalı .. Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
…şirketinin Mart 2013 tarihinde kurulduğunu, müvekkil şirketin ise 2011 yılında kurulduğunu, müvekkili şirketin daha… şirketi kurulmadan önce inşaat işi ile iştigal etmiş olduğunu, müvekkili şirketin 28.08.2013 tarihinde tapuda gösterilen satış bedeli 3.600.000,00-TL ( üç milyon altı yüz bin ) olan arsayı satın aldığını, yine müvekkili şirketin …kurulmadan önce 26.06.2012 tarihinde Esenyurt ilçesi… kayıtlı taşınmazı için yapı ruhsatı aldığını, yine müvekkili şirketin … kurulmadan önce 26.06.2012 tarihinde Esenyurt ilçesi … parselde kayıtlı taşınmazı için yapı ruhsatı aldığını, müvekkili şirketin 21.03.2013 tarihinde Esenyurt ilçesi … parselde kayıtlı taşınmazı için yapı kullanma izin belgesi aldığını, müvekkili şirketin 20.03.2013 tarihinde Esenyurt ilçesi … parselde kayıtlı taşınmazı için yapı ruhsatı aldığını, bu yönündeki savunmaların ilk derece mahkemesince incelenmeden karar verildiğini, bu hususun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin Balderesi şirketi ile ticari faaliyette bulunmadan önce de Esenyurt ilçesinde inşaat işi ile iştigal ettiğini, burada da taşınmazlar inşa ederek satıp yüksek gelir elde ettiğini, bu nedenle müvekkili şirket yetkilisi …için 6.000.000-TL sermaye artırımının gayet olağan bir işlem olduğunu,
…şirketi ile… şirketinin mali müşaviri ve avukatının aynı olduğu tespiti yapıldığını, kısa bir dönem için bu tespitin doğru olduğunu, müvekkili … bir dönem … şirketinin yetkilisi olduğundan eşinin şirketi olan müvekkili … Şirketinin de aynı mali müşavir ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı düşmediğini,bu durumun organik bağ olduğu iddiasını doğrulamayacağını,
Haciz mahallinde …şirketinin kurucusu olan …’in şirket personeline hitaben talimat yazısının eski dönemden kalan bir yazı olduğundan bulunmasının olağan olduğunu,
Dosyada bulunan bilirkişi raporunun da somut olgulara aykırı olduğunu, zira raporda müvekkili şirkerin ilk kurucusu…ile diğer davalı…ikir birliği içinde olduğunun iddia edildiğini, oysa ki İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2… Esas, … İcra Müdürlüğü’nün…esas, .. Müdürlüğünün icra . esas, …. icra Müdürlüğünün … esas, …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyaları ile …an 10.000.000-TL ( on milyon) alacaklı olduğunu, toplam alacak miktarının kesinleştiğini, ancak davalı …şirketi ve yetkilisi …n’ın borçlarını ödememesi nedeniyle alacak tahsil edilemediğini, takiplerin halen derdest olduğunu, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde bu hususlara işaret ettiklerini, ancak itirazlarının dikkate alınmadığını,
… ile eşi …l arasındaki havale işlemlerinin eş olmaları nedeniyle olağan olduğunu, yine …şirketinden tek yetkilisi …e yapılan havalelerin de olağan olup, organik bağı göstermeyeceğini, Müvekkili … bitkisel şirketinden …şirketi adına yapılan ödemeler de aralarındaki ticari ilişki gereği olup taraflar arasında borç alacak ilişkisi bulunmadığını,
…şirketinden müvekkili… bitkisel şirketine yapılan havalelerin gerekçesinin müvekkili şirketin ….. şirketine ait balların dolumunu yapması, kavanozlayıp paketleyip tüketicilere satılacak hale getirmesi olduğunu, müvekkili şirketin… Hayvancılık Bakanlığı nezdinde bu işleri yapmaya yetkili olduğunu, Bahçelievler Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü nezdinde müvekkili şirketin ruhsat sahibi olduğunu, bu nedenle aralarındaki ticari ilişki gereği Balderesi şirketi tarafından müvekkili şirkete ödeme yapıldığını, ancak … şirketi alacaklarını tahsil edemeyip aciz haline düşmüş ise bundan müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının beklenemeyeceğini,
Tüzel kişiliklerde sınırlı sorumluluk ilkesinin esas olduğunu, sınırlı sorumluluk ilkesinin istisnasının ise tüzel kişilik perdesinin aralanması olduğunu, müvekkili şirketin borçlu olmadığı bir borçtan dolayı sorumlu tutulmasının ve neticesinde tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle müvekkili şirket yetkilisinin sorumlu tutulmasının hukuk mantığı ile bağdaşmayacağını,
Davacı tarafın dava dışı diğer ciranta ….Şirketi’nden alacağı tahsil imkanı varken bu imkanını kullanmayıp müvekkili şirkete karşı dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu,
Belirterek, yargılamanın duruşmalı yapılarak ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacının hamili olduğu, davalıların keşideci ve ciranta olarak sorumlu bulundukları çekin karşılıksız kaldığı, yapılan icra ve haciz işlemleri ile sonuç alınamadığı, borçlu….. Tic. Ltd. Şti. İle davalı .. Tic. Ltd. Şti. Arasında organik bağ olduğunun anlaşıldığı, borçlu şirketin mal varlığının davalı … şirketine aktarıldığı, organik bağ nedeniyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması suretiyle davalı … şirketinin de borçtan sorumlu tutulması gerekeceği ileri sürülerek, davalı … şirketinden takip konusu alacağın tahsilinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince, yukarıda özetlendiği üzere, davalı … şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı şirketler yönünden davanın hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekili ile davalı … şirketi vekillerince istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
HMK.m.355 uyarınca tarafların ileri sürdükleri istinaf nedenleri ile kamu düzeni kapsamında inceleme yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;
Davacı vekilince davada alacak talebinin ve husumetin davalı …şirketine yöneltildiğinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinden tüm davalıların müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği, bunun yerinde görülmemesi halinde dahi haklarında red kararı verilen davalılar yönünden vekalet ücreti ile sorumlu tutulmalarının hatalı olduğu ileri sürülmüştür. Ancak, haklarındaki davada usulden ret kararı verilen tarafların, dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği, yargılama sürecinde davacı vekilince sunulan 14.12.2015 tarihli davanın izahatı dilekçesinde, talep konusu alacağın davalı … şirketinden tahsilinin istendiği belirtildikten sonra, yargılama giderlerinden tüm davalıların sorumlu tutulmasının talep edildiği, istinaf dilekçesinde de bu hususun tekrar edildiği dikkate alındığında; davacı yanca davalı … dışındaki şirketlere de husumet yöneltildiği sonucuna ulaşılmakla, ilk derece mahkemesinin, haklarındaki dava usulden reddedilen davalılar yararına avukatlık ücretine hükmetmesinde usule ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
Yine davacı vekilince davada ileri sürdükleri iddiaların mahkemece haklılığı benimsenmekle icra takip dosya alacağının ferileri ile birlikte tümü yönünden davalı … şirketi bakımından davada tümüyle kabul kararı verilmesi gerekirken, çekin karşılıksız kalan tutarı yönünden kabul kararı verilmesinin de yerinde olmadığı ileri sürerek, reddedilen kısım yönünden kararı istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında işaret edildiği üzere, takibe konu asıl alacak tutarının çekin banka tarafından yasal sorumluluk tutarı olarak ödenen tutar dışında kalan 498.880,00 TL olup, davalı … şirketinin alacağı dayanak çekte imza ve kambiyo sorumluluğu bulunmadığı, davalı …şirketinin borçtan asıl çek borçlusu şirketle olan organik bağının kabulü sonucu sorumluluğuna karar verildiği, kabul edilen tutar dışındaki alacak kalemlerinin ise çek tazminatı, faizi, ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücretlerinden kaynaklı olduğu değerlendirildiğinde; davacı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni de yerinde değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Davalı …şirketi vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde ;
Davacının çeki ciro yoluyla aldığı dava dışı Çalcalar şirketinden çeki tahsil olanağı varken müvekkiline dava açmasının hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirlmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Davacı tarafından ibrazında karşılıksız kalan çeke ilişkin olarak keşideci ve ciranta aleyhine haciz işlemleri yapılıp, diğer davalı … şirketi yönünden çek borçlusu …şirketi gibi aralarındaki organik bağ dayanak gösterilerek … şirketinin de borçtan sorumlu tutulması gerektiği ileri sürülmüştür. Davanın mahiyeti itibariyle davacının alacağa dayanak karşılıksız kalan çek tutarını kendisine ciro yoluyla çeki veren dava dışı şirket dışında çek borçluları ve organik bağı olduğunu ileri sürdüğü … şirketinden tahsil amacıyla yasal dava hakkını kullanmış olması karşısında, davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir.
İlk derece mahkemesi gerekçesindeki tespitlerin ve kabullerin müvekkilinin diğer çek borçlusu …( yeni ünvanı ….San. Tic. Ltd. Şti.) şirketi ile organik bağı bulunduğunun ve alacaklıyı karşı borçtan sorumlu görülmesine yeterli olmayacağı ileri sürülmüştür. Alacağa dayanak çekteki cirorsu nedeniyle davacıya borçlu konumda bulunan ..i şirketi ile davalı …şirketinin kurucusunun … olduğu ticaret sicil kayıtlarıyla sabittir. Yine bu şirketlerin adresleri bakımından yakınlığı, … şirketinin kurucusu … ile daha sonra bu şirketin hisselerini devrettiği…in eş olup, aralarındaki yoğun para akışı bulunması, ….n eşi adına vekalet ile açtığı hesaplarda görülen para trafiği, haciz tutanak içeriklerine yansıdığı üzere …Şirketinin sicilde kayıtlı ve faaliyet gösterdiği iş yerinde gerek Balderesi gerekse … şirketinin kurucusu olup, daha sonra hisselerini devreden … imzalı şirket personellerine ilişkin duyuru metinlerinin hali hazırda görülmesi, …in şirketlerin fiili hakimi durumunda olduğunu göstermektedir.
… isimli kişinin her iki şirketin de müdürlüğünü üstlendiği, davalı … şirketinin faaliyet adresinde … şirketinin de faaliyeti kapsamında bal dolum ve sevkiyat işlemlerinin yapıldığı, … şirketinin adresinde .. . şirketinin inşaat satış ofisi bulunduğu, .. .şirketinin daire satışına yönelik tanıtımında “… ” yazılı olduğu, … şirketinin ekonomik gücünü yitirdiği dönemden daha önce bu şirkette SGK’lı işçi olarak çalışan ve daha sonra … şirketini eşi olan … hisselerini devralarak …şirketinin sahibi konumuna gelen …in …şirketine yüklü miktarda nakit sermaye koyabilmesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince, delil olarak sunulan ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme, şirketlerin ve yöneticilerinin banka havaleleri ile hesap işlemleri, yapılan hacizler sırasında tutanaklara yansıyan ve yukarıda açıklanan olgular kapsamında alınan bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında, davalı vekilinin organik bağın kabulüne yeterli delil bulunmadığı yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince bilirkişi rapor içeriğindeki tespitler ışığında kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden; her iki taraf vekilinin istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1.madde uyarınca ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine,
2-a)Davacı ve davalı tarafça yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
b)Bakiye 25.558,88 TL istinaf nispi harcının davalı …Bitkisel Ürünler… Şirketi’nden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;
HMK 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.