Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1177 E. 2019/757 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1177
KARAR NO : 2019/757
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : 2015/919E. 2017/1127K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında bulunan ticari ilişki nedeni ile verilen taşıma hizmeti karşılığı olarak fatura kesildiğini, davalının 22.184,03 TL cari hesap borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak yetkiye ve borca itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptaline, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle: 24/07/2015 tarihinde yapılan 11.067,71 TL ödeme ile cari hesap borç bakiyesinin kapatıldığını, davacı tarafa borcun kalmadığını, icra takibinin ve davanın yetkili yerde açılmadığını, yetkili yerin icra takibi ve dava için borçlunun yerleşim yeri olduğunu, dolayısıyla yetkili icra dairelerinin Bursa İcra Daireleri ve yetkili mahkemenin de Bursa Mahkemeleri olduğunu, davalı tarafça, davacı taraf adına düzenlenen 22/09/2014 tarihli, B-113400 nolu 16.201,38 TL tutarlı faturanın, davacı tarafın kusuru nedeni ile tanzim edilerek, davacı firma çalışanı …’a imzası karşılığında teslim edildiğini ve süresi içerisinde söz konusu faturaya itiraz edilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile: yetki itirazlarının yersiz olduğunu; davalı tarafın borcu olmadığı yönündeki beyanlarının doğru olmadığını, 24/07/2015 tarihinde yapılan 11.067,11 TL’lik ödemenin icra takibi başladıktan sonra yapılmış olduğunu, davalı tarafın kesmiş olduğu faturanın, … plakalı araçla taşınan ürünlerin kaybolduğu iddiası ile düzenlenmiş olduğunu, ancak daha sonra yapılan araştırmalarda ürünlerin kaybolmadığının tespit edildiğini ve bu durumda itiraz etmemiş olsalar dahi faturanın kendiliğinden konusuz kaldığını beyan ederek, dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Taraflar arasında uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, takip tarihi itibari ile davalının ticari defterine göre davacıya borcunun bulunmadığı, ancak cari hesapta 16.201,38 TL iade faturasının ve 24/07/2015 tarihli ödemesinin bulunduğu, davacının ise ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 27.268,05 TL alacaklı olduğu, ancak davalının 24/07/2015 tarihli 11.066,71 TL ödemesi ile davacı alacağının 16.201,38 TL olduğu, davalının 22/09/2014 tarihli 16.201,38 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerine 01/01/2015 tarihinde kaydedildiği, ihtilafın bu 16.201,38 TL iade faturasından kaynaklandığı, davacının sözkonusu iade faturasını ticari defterlerine kaydettiği ve itirazının bulunmadığı, 25/02/2015 tarihli iade faturasını itiraz süresinden sonra davacının tanzim ettiği, davalının 22/09/2014 tarihli iade faturası alındıktan sonra davacı tarafından davalıya iade faturası düzenleneceği hususunda anlaşma olduğunun iddia ve ispat edilemediği, davalı tarafça 11.066,71 TL nin takip tarihinden sonra ve fakat dava tarihinden önce ödenmiş olması nedeni ile bu kısma ilişkin dava açılmasından davacının hukuki yararının bulunmadığı, 16.201,38 TL alacağın ise ispatlanamadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine” karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı tarafça iddia edilen bilirkişi tarafından tespit konusu yapılan faturanın dayanakları olmadığını, tek başına ispat için yeterli olmadığını, İsanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2015/919 E. -2017/1127 K. numaralı dosyada verilen kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki taşıma hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan ve faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar tacir olup davacının alacak talebi cari hesaba ve faturalara dayalıdır. Davalı taraf, sonradan kestiği iade faturası nedeniyle alacak talebine karşı çıkmaktadır. Somut olayda, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defterler arasındaki uyumsuzluğun davalı tarafından keşide edilen 22/09/2014 tarihli 16.201,38 TL tutarlı iade faturasından kaynaklandığı, davacının sözkonusu iade faturasını ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, fatura böylece fatura konusu borcun davacı tarafça benimsendiği, davalının bu faturaya dayalı alacağının varlığını HMK’nın 222.maddesi uyarınca kanıtlanmış olduğu, ancak, davacının defterlerine kaydettiği fatura ile ilgili sonrasında iade faturası düzenlemesinin sonuca etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olduğundan, açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.