Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1175 E. 2018/860 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1175
KARAR NO : 2018/860
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/2278 D.İş
TARİH : 21/05/2018
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İlk derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde; davalı borçlu … Şirketi tarafından keşide edilen, davalı borçlu … Şirketi ve … ve … tarafından ciro edilen, … tarafından aval verilen …bank Gimat/Ankara şubesine ait, 30.03.2018 keşide tarihli … çek seri numaralı bir milyon TL bedelli çekin karşılıksız çıktığını, çek aslına Ankara C. Başsavcılığının 2018/64940 soruşturma sayılı dosyasınadan elkonulduğunu, ancak …’ın çeki kendi adına ve aval veren olarak imzaladığını belirterek, borçluların alacağı karşılamaya yeter miktardaki mallarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 02/04/2018 tarihli kararı ile; ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve borçluların alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmiştir.
Borçlulardan … ve … vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde; …’ın …Şirketinin sahibi olduğunu, …’ın çantasının aracından çalındığını, zayi talebiyle ilgili olarak Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/227 esas sayılı dosyasında açılan davanın devam ettiğini, ayrıca Ankara C. Başsavcılığının 2017/64940 soruşturma sayılı dosyasında şikayette bulunulduğunu, ihtiyati haciz kararına konu çekin çalınarak ele geçirildiğini, sahte imza ile doldurulduğunu, imzaların …’a ait olmadığını, ayrıca çekin arkasında “karşılıksızdır” yazdırılmadığını, çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, … ve Şirketin adresinin Ankara olduğunu, bu nedenle Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyaten koyulan hacizlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekili 05.04.2018 tarihli dilekçesinde, çekin bankaya ibraz edildiğini, savcılık kararına aykırı olarak banka tarafından çeklere el konulduğunu, karşılıksızdır şerhinin çek arkasına yazılamadığını, …’ın çekin keşide tarihinde araçlarınnın üzerine 3. kişi lehine rehin tesis ederek mal kaçırmak kastıyla hareket ettiğini, mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili ve görevli olduğunu, borçlulardan …’ın Ataşehir’de ikamet ettiğini, borçlunun kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk Derece Mahkemesi 21/05/2018 tarih 2018/2278 Diş sayılı ek kararında; “…ihtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde yazılmış olup, 257. madde uyarınca, ihtiyati haciz vadesi gelmiş bir para borcu için istenebilecektir. Aynı maddeye göre vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir.
Buna göre müsnet olayda, İst. Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/256 esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen bilirkişi raporuna göre talebe konu çekteki imzaların borçlu …’ın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi karşısında, HMK’nin 209/1. Maddesi uyarınca talebe konu çekin herhangi bir işleme esas alınamayacağı ve bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının maddi gerçeye uygun olmadığı İcra Mahkemesi kararıyla sonradan anlaşılmakla, borçlular … ve …’nin ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile mahkememizin 02/04/2018 tarih ve 2018/2278 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararının itiraz eden boçlular … ve … yönünden kaldırılmasına” karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu ek karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Alacaklı vekili istinaf dilekçesi ile; dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, alacağın para borcu olduğu, rehinle temin edilmediği ve vadesinin gelmiş olduğunun görüleceğini, ayrıca borçlunun da borcunu ödememek için mallarını üçüncü kişilere rehin verdiğini, hileli işlemlerde bulunduğunu, borçlular … ve Vadi Botanik tarafından her ne kadar imza itirazında bulunmuşlarsa da ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığını, imza itirazının ihtiyati hacze itirazda incelenemeyeceğini, yerleşik Yargıtay kararların da bu yönde olduğunu,
İhtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, verilen ihtiyati haciz kararının, davalı borçluların itirazı üzerine, İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/256 Esas sayılı dosyasında görülen imza itirazı davasında alınan 25.04.2018 tarihli bilirkişi raporu dayanak gösterilerek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile kaldırıldığını,
Borçlulardan çeki alan ciranta …’ın, başta borçlu … olmak üzere tüm şüpheliler hakkında dolandırıcılık suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/73047 soruşturma numaralı dosyasından şikayette bulunulduğunu, …’ın tutuklanmasına karar verildiğini,
Talebe konu çekin kambiyo vasfında olduğu, çekin süresinde bankaya ibraz edildiği, alacağın rehinle teminat altına alınmadığı ve borçlunun malları kaçırmaya çalıştığı birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Çekin kambiyo vasfında olduğu ve süresinde bankaya ibraz edilmiş olduğu, alacağın rehinle temin edilmemiş olduğu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/73047 soruşturma numaralı dosyasınında borçlu … hakkında tutuklama talep edilmesi ve İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği 2018/570 Sorgu Nolu dosyasından, davalı borçlu … ın dolandırıcılık suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğundan bahisle tutuklama kararı verilmesinin birlikte değerlendirildiğinde, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/2278 D iş sayılı, 21.05.2018 tarihli usul ve yasaya uygun olmayan ihtiyati haczin kaldırılmasına dair ek kararın kaldırılarak borçlu davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Alacaklı vekilince çeke dayalı olarak istenen ihtiyati haciz kararına karşı borçluların itirazı üzerine ihtiyati haciz kararının ek kararla kaldırıldığı, alacaklı vekilince bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
HMK.’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleri ile kamu düzeni yönüyle inceleme yapılmıştır.
Alacaklının hamili olduğu, itiraz eden borçluların ise keşideci ve avalist oldukları anlaşılan çekten dolayı verilen ihtiyati haciz kararına borçlular vekilinin, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığı yönündeki itirazı üzerine ilk derece mahkemesince, İst. Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/256 esas sayılı dosyası üzerinden düzenlenen bilirkişi raporuna göre talebe konu çekteki imzaların borçlu …’ın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi karşısında, HMK.’nın 209/1. Maddesi uyarınca talebe konu çekin herhangi bir işleme esas alınamayacağı ve bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararının maddi gerçeye uygun olmadığı gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Talep konusu çekin ibraz edildiği bankaca keşideci imzasının yetkili temsilci imzası ile tutmadığı yönündeki şerhi çek vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi, çekteki imzaların keşideci borçlulara ait olup olmadığı açılabilecek bir menfi tespit davasında incelenecek hususlardan olup, bu husus İİK.’nın 265 maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir. Buna rağmen ilk derece mahkemesince, imza sahteciliği iddiasının ihtiyati hacze itiraz kapsamında incelenmiş olması yasaya aykırı olmuştur.
Dosya kapsamına göre, talep dayanağı çekin yasal unsurlarının bulunduğu, İİK.m.257 vd. maddelerinde aranan ihtiyati haczin koşullarının bulunduğu, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının yasaya aykırı olduğu kanaatine varıldığından, alacaklı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.2.ve İİK.’nın 265.maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK.’nın 353/1.b.2.ve İİK.’nın 265.maddeleri uyarınca alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne KABULÜ ile ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen ve ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin 02/05/2018 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Borçlular vekilinin ihtiyati hacze vaki itirazlarının reddine,
2-İhtiyati hacze vaki itiraz reddedilmiş olup 02.04.2018 tarihli ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Alacaklı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 35,90 TL istinaf harcının talep halinde alacaklıya iadesine,
4-Alacaklı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf harç gideri ile 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 121,60 TL istinaf giderinin itiraz eden borçlulardan tahsili ile alacaklıya verilmesine,
4-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine dair;
HMK.’nın 353/1.b.2 ve İİK.’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.