Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1143 E. 2019/811 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1143
KARAR NO : 2019/811
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/149 Esas – 2017/1037 Karar
TARİHİ : 25/12/2017
DAVA :İtirazın İptali (Saklama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 17.07.2014 tarihli protokol ile müvekkilinin Kazanlı tesislerinde bulunan deposundaki sıvı ayçiçek yağının depolama bedeli olarak aylık KDV dahil 4.163,04 USD ödenmesi konusunda anlaştıklarını, depolama ücret bedellerinin faturalandırılarak davalıya gönderildiğini ve tüm ödemelerin Temmuz 2015 dönemine kadar davalı tarafından yapıldığını, ancak Ağustos 2015 dönemi itibariyle söz konusu depolama ücretlerinin ödenmediğini, alacaklarının tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekiliavunmasında özetle; protole konu emtiaların müvekkili bankanın alacaklı olduğu dosyadan malik … teslimine karar verildiğinden, ancak mallar üzerinde iflas şerhi bulunması sebebiyle teslim edilmediğinden davacı ile akdedilen sözleşmenin konusuz kaldığını, iş bu sözleşmenin konusuz kalması sebebiyle davacının sıvı tank terminalinde bulunan malların depo ücretinin 19.11.2014 tarihinden itibaren İstanbul Anadolu … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından talep edilmesinin, bu tarihten itibaren müvekkilinin davacı ile akdettiği protokol gereğince sorumluluğunun bulunmadığının ihtar edildiğini, ancak davacının müvekkili adına fatura kesmeye devam ettiğini, söz konusu fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine haksız olarak takip başlattığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 25/12/2017 tarihli, 2016/149 Esas – 2017/1037 Karar sayılı kararında; “…Protokolün 17.04.2014 tarihinde imzalandığı protokolün 1-8 maddeleri incelendiğinde prokol yapılırken dava dışı … firmasının iflas sürecinin bilirdiği (zira prokolde devam eden davalaran söz edildiği) protokol imzalanırken mal sahibi … açtığı ve redle sonuçlanan dava, …. hakkındaki iflas davası da protokolde belirtilmektedir. Yani davalı yan tüm hukuki sürceci bilerek bu protokolü imzalamış ve depo ücretinden sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Bu ücret dışında yedieminlik, kira vb ücretlerin sözkonusu olamayacağı da belirtilmiştir…. şirketinin iflas dosyası protokolden öncedir ve sonradan ortaya çıkmış ve protokolü uygulanamaz hale getirmiş bir durum olarak kabulü mümkün değildir. Zira protokolün 8. Maddesinde gerek … firmasının gerek … firmasının gerekse başka bir kişi yada kuruluşun söz konusu depoda bulunan mallarla ilgili devam eden ya da sona ermiş davalarının … NV aleyhine sonuçlanması halinde dahi …’a ödenmiş paraların iadesinin talep edilemeyeceği belirtilmiştir.Gelinen noktada iflas davası ve süreç bilinerek yapılan bu protokolde artık davalı yan durumun değiştiğinden bahsedemeyecektir. Bu durumda miktar olarak ihtilafsız olan depo ücretinden de sorumludur…” gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı yanın İstanbul ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 19.606,57 USD ( dava tarihindeki döviz kuru baz alınmak suretiyle 19.606,57 x 2.9325= 57.499,19 TL) üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca yasal temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devam olunmasına, alacak likit olduğundan % 20 nispetinde hesaplanan 11.499,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:… NV tarafından davacının deposunda bulunan yağlar hakkında Ìstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile rehin takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takip dosyasına yağların maliki …tarafından itiraz edildiğini, malik aleyhine İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/1178 E. 2014/245 K. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmışsa da davanın reddine karar verildiğini ve henüz kesinleşmediğini, … aleyhine açılan itirazın iptali davasında ret kararı verilmesi sebebi ile malikin icra müdürlüğünden malların teslimini talep ettiğini, icra müdürlüğü tarafından malikin malların teslimine ilişkin talebinin reddedildiğini, malik … icra müdürlüğünün ret kararının kaldırılması ve malların teslimi için şikayet yoluna gittiğini ve İstanbul Anadolu 16. icra Hukuk Mahkemesinin 2014/701 E, 2014/684 K. sayılı dosyası ile malların malike teslimine karar verildiğini, Bu karar üzerine İstanbul Anadolu …. icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının talimatıyla Mersin …. İcra Müdürlüğümün … Tal. sayılı dosyasından 19.11.2014 tarihinde malların malik … teslimi için davacı …’un sıvı tank terminaline gidildiğini, ancak davacı … yetkilisi mallar üzerinde borçlu… Armasının iflas işlemlerinin yürütüldüğü İstanbul Anadolu …. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasının iflas şerhi bulunduğunu beyan ettiğini, bu sebeple malların malike teslim edilmediğini, bu sebeple, protokole konu emtiaların … NV’nin alacaklı olduğu dosyadan malik … teslimine karar verildiğinden, ancak mallar üzerinde iflas şerhi bulunması sebebiyle teslim edilmediğinden davacı ile akdedilen sözleşmenin konusuz kaldığını, iş bu sözleşmenin konusuz kalması sebebiyle davacı Ser-portun sıvı tank terminalinde bulunan malların depo ücretinin 19.11.2014 tarihinden itibaren İstanbul Anadolu …. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından talep edilmesini, bu tarihten itibaren … NV’nin davacı ile akdettiği protokol gereğince sorumluluğu bulunmadığının davacıya ihtarnameler ile ihtar edildiğini, ancak davacının 19.11.2014 tarihinden itibaren … NV adma fatura kesmeye devam ettiğini ve söz konusu fatura bedellerinin ödenmesi talebiyle haksız olarak takibe giriştiğini, ilk derece mahkemesinin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, zira takibe konu malların …. NV’ye borçlu …Tic. Ltd. Şti.’nin borcu için rehinli ve …San.Ltd.Şti. (Kısaca ….)’ne ait yağlar olduğunu, bu halde iflasın protokolden önce açılmış olmasının müvekkili banka tarafından müflis … firmasına ait olmadığı kabul edilen (malikin 3. kişi … firması olduğu, ancak müflis … firması borcu için rehinli olduğu iddia edilmektedir.) mallar üzerinde iflas şerhi işleneceğini öngörmesi neticesini doğurmayacağını, dolayısıyla her ne kadar ilk derece mahkemesinin iflas dosyasının protokolden önce açıldığını dayanak olarak göstermişse de malların müflis firmaya ait olmayıp üçüncü şahsa ait olduğundan davacı ile akdedilen protokol konusuz kaldığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından taraflar arasındaki 17.07.2014 tarihli protokol gereğince saklama sözleşmesinden doğan depo ücretinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemli dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı yanca protokole konu emtianın davalının alacaklı olduğu dosyadan maliki …Tekstil’e teslimine karar verildiğini, ancak emtiaların üzerinde iflas şerhi bulunduğu gerekçesiyle tesliminin sağlanamadığı, bu itibarla davacı ile imzalanan protokol ve hükümlerinin konusuz kaldığını, emtiaların davalı banka iradesi dışında teslim edilemediğinden, protokol gereği depo ücretinden sorumlu tutulamayacakları ileri sürülmüştür. Ancak tacir olan tarafların imzaladığı protokolün 3. Maddesinde, “Protokole konu emtiaların Ağustos 2014’ten itibaren depodan çıkmasına kadar her ayın 10. Günü KDV dahil 4.163,04 USD ücretin … ödenmeye devam edileceği…” düzenlenmiştir. Bu düzenleme uyarınca TTK’nın 18/2. maddesi uyarınca basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olan davalı tarafça emtiaların depodan çıkmasına kadar protokol gereğince depolanan emtiaların depo ücretinden sorumlu olacağını taahhüt etmiştir. Bu itibarla mahkemece davalının depo ücretinden sorumlu olduğu sonucuyla kurduğu hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davalı istinafı yerinde değildir.Protokolün bu açık hükmü karşısında, tarafların sözleşmeyle bağlı oldukları dikkate alınarak, davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 2.935,26 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi.