Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1121 E. 2019/542 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1121
KARAR NO : 2019/542
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2017
NUMARASI : 2014/2510- 2017/1212 E.K
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dosyaların birleştirilmesine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde davalı …. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ….Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, kredinin teminatını teşkil etmek üzere davalı …A.Ş. ile davalı borçlu ….Ltd. Şti. arasında 22.12.2005 tarihinde akdedilen “…Bölgesi …Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” işine ait sözleşmede yüklenici sıfatı bulunan davalı borçlu ….Ltd. Şti.’nin yaptığı işten payına düşen hak edişinden 02.03.2007 tarihli temlikname ile 25.000.000 TL, 31.12.2007 tarihli temlikname ile 15.000.000 TL, 16.05.2008 tarihli temlikname ile 25.000.000 TL ve 23.07.2009 tarihli temlikname ile 10.000.000 TL olmak üzere toplam 75.000.000 TL temlik alındığını, işbu temliklerin temlik borçlusu davalı …. A.Ş.’ye bildirilerek teyit alındığını, davalı borçlu şirketin ödemede temerrüde düşmesi üzerine hesabın kat edilerek davalı borçlu şirket hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, sözkonusu temlik işlemlerinden dolayı müvekkiline kısmen ödeme yapıldığını, bakiye 46.489.970,71 TL temlik alacağının kaldığını, taraflarınca yapılan araştırmada, davalı borçlu şirketin hak edişlerinden 34.000.000 TL’lik kısmının ek protokol (mutabakat metni) kapsamında tesis edilen kefalet ve rehin gereğince davalı …A.Ş. tarafından üçüncü kişi olan dava dışı …Bankası A.Ş.’ne ödenildiğini, oysaki temlik konusu alacakların üzerinde öncelikli herhangi bir şerhin bulunmadığını, dolayısıyla hak edişler üzerinde öncelikli hak sahibinin müvekkili banka olduğunu, davalı …. A.Ş.’nin davalı borçlu şirketin hak edişlerinden ..Bankası A.Ş.’ne yaptığı usulsüz ödeme nedeniyle müvekkili bankaya borçlu olduğunu, bilahare davalı …. A.Ş…. tarafından tek taraflı olarak davalı borçlu şirketin üstlendiği “….Bölgesi … Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” işine ait sözleşmenin 22.12.2009 tarihi itibariyle feshedildiğini, bunun üzerine davalı borçlu şirket tarafından davalı ….A.Ş. aleyhine İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 Esas sayılı dosyasında feshin haksız olduğu gerekçesiyle alacak davası açıldığını, anılan dosyadaki yargılamada davalı … A.Ş.’nin ödemek zorunda kalacağı alacak üzerinde hak sahibinin temlik sözleşmesi uyarınca müvekkili banka olduğunu ileri sürerek işbu davanın İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, anılan dosyada feshin haksızlığının ve geçersizliğinin ve/veya yüklenici dvalı …Ltd. Şti.’nin davalı ….A.Ş.’den alacaklı olduğunun tespiti halinde hükmedilecek tazminat/alacak tutarından 46.489.970,71 TL’lik kısmının sözleşmenin feshi tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, sözkonusu davada yüklenici firmanın herhangi bir alacağının olmadığının tespiti halinde, davalı yüklenici şirketin hak edişinden başka bir bankaya müvekkili bankanın temliklerinden sonraki bir sözleşmeye dayalı ödenen 34.000.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı …. A.Ş.’den alınarak müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …. A.Ş. vekili, davacının 34.000.000 TL talebi yönünden alacağın zamanaşımına uğradığını, işbu davanın konusunun temlik iken, davalılar arasında görülen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 E. sayılı davada, sözleşmenin haksız fesih nedeniyle tazminat istemi olduğunu, bu nedenle usul ekonomisi açısından birleştirme talebinin reddi gerektiğini, müvekkilinin davalı şirket arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, davacının temlik alacaklarının sözleşme şartları içinde ödendiğini, ancak sözleşmenin feshinden itibaren alacak talep edilmesinin hukuki dayanağının kalmadığını, müvekkilinin dava dışı bankaya yaptığı ödemenin sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı …. Şti. vekili, taraflar arasındaki temlik sözleşmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, temlik sözleşmesi gereğince borç ilişkisinin artık tarafı olmayan müvekkiline husumet düşmediğini, sözleşme anında müvekkilinin hakediş alacaklarının mevcut olduğunu, davalı ….A.Ş.’nin sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, temlike konu alacağı ödemekten kaçındığını, her iki davanın konusu farklı olduğundan birleştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın temlik sözlemesine dayalı alacak talebi istemine ilişkin olduğu, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 Esas sayılı dosyasında davacı …. Şti. tarafından davalı ….A.Ş.’ye karşı sözleşmenin feshinden kaynaklanan sözleşmeye dayalı taleplerin yöneltildiği, yargılamanın devam ettiği, her iki dosyadaki dava sebep ve konularının aynı olması yanında sonuç talebinin de aynı olup, somut olayda davacı …A.O’nun davalılar …. ve …. Ltd.Şti.’nden alacak talebine ilişkin olduğu, davaların ayrı ayrı görülmesinin usul ekonomisine uygun bulunmayıp birleştirilerek her iki talebin birlikte değerlendirilmesinin yararlı ve gerekli olduğu göz önünde tutularak, HMK’nın 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğu gerekçesiyle, işbu dava dosyasının İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı …. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun temlike dayalı alacak davası olup, birleştirilmesi talep edilen davanın konusu ise feshin geçersizliğinin tespiti ve tazminat talebine ilişkin olduğu, her iki davanın konusunun birbirinden farklı olup davaların birleştirilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, ayrıca birleştirilmesine karar verilen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/850 E. Sayılı dosyada birçok bilirkişi raporu alındığını, karşı davalar açıldığını, birleştirme halinde usul ekonomisine aykırı olup, makul sürede yargılama yapılması kuralından ve hakkaniyetten uzak kararların da ortaya çıkmasına sebebiyet vereceğini, davaların ayrı ayrı görülmesi ve birleştirilmesine karar verilen davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, temlik sözleşmesine konu alacağın tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda, birleştirilmesine karar verilen işbu davada, davacı banka ile davalı …. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin teminatı olarak davalı kredi lehtarı/ yüklenici şirket ile davalı …. A.Ş. arasında 22.12.2005 tarihinde akdedilen “….Bölgesi …. Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” işine ait sözleşmeden hak edişlerin 4 ayrı temlikname ile toplam 75.000.000 TL alacağın temlik alındığı, davalı borçlu şirketin kredi geri ödemelerinde temerrüde düşmesi üzerine hesabın kat edildiği, temlik sözleşmelerinden kaynaklı ödenmeyen bakiye toplam 46.489.970,71 TL temlik alacağının kaldığı, ayrıca temlik sözleşmesine aykırı olarak davalı temlik borçlusu şirketin temlik eden davalı borçlu-yüklenici şirketin hak edişlerinden 34.000.000 TL’lik kısmını ek protokol kapsamında dava dışı üçüncü kişi ….Bankası A.Ş.’ne ödediği iddia edilerek alacağın tahsili istenmiştir.İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 E. sayılı asıl dava dosyasında ve bu dosya ile birleşen 2011/232 E. sayılı dosyada ise davacı yüklenici ….Ltd. Şti. tarafından davalı …. A.Ş. aleyhine “…. Bölgesi … Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeden kaynaklı alacak, haksız fesih nedeniyle tazminat ve kar kaybı istemlerine dayalı davaların ikame edilmiş olduğu ve ….Bankası AŞ’nin davalının yanında davaya feri müdahil olarak katıldığı ve yargılamanın ileri aşamada olduğu görülmüştür.İlk derece mahkemesince yukarıda yer alan gerekçe doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir.İşbu davada, uyuşmazlığın temlik sözleşmesinden kaynaklandığı, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/850 Esas sayılı asıl dava dosyasında ise, “…..Bölgesi …. Etap Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı” işini konu alan eser sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı sözleşmeden kaynaklı alacak ve tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarının uyuşmazlığın temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dava dosyalarında yargılamanın geldiği aşama, usul ekonomisi, her iki davada ileri sürülen iddialar, hukuki sebepler ve deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davalar arasında HMK’nın 166/4.maddesi anlamında bağlantının bulunmadığı, davaların aynı sebepten veya benzer sebepten doğmadığı, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkilemeyeceği anlaşılmaktadır. Hakim, verdiği kararlarda HMK’nın 30.maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesini gözetmelidir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesinin birleştirme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varıldğından, HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu birleştirme kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.5. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.