Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1090 E. 2019/386 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1090
KARAR NO : 2019/386
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2018
NUMARASI : 2015/1174 -2018/173 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili şirket sigortalısı … A.Ş.’ye teslim edilmek üzere gönderilen ve yine bu sigortalı firma tarafından ithal edilen saf cins damızlık hayvanın karayolu taşıması işinin davalı tarafından üstlenildiğini, 10.01.2011 tarihinde taşımacı sıfatıyla hareket eden davalı şirketin sorumluluğunda gerçekleşen sevkıyat esnasında 11 adet hayvanın sıkışma ve ezilmeye bağlı olarak telef olduğunu, telef olan hayvanların ilçe tarım müdürlüğü veterineri nezaretinde derileri ile birlikte gömüldüğünü, davalı taşıyıcının taşıma esnasında zayi olan emtiadan sorumlu olduğunu, yüklenen emtianın yol şartlarına uygun olup olmadığını denetlemekle, emtianın özelliklerini ve şartların durumunu kontrol ederek taşımayı gerçekleştirmekle yükümlü olduğunu, ortaya çıkan zarar neticesinde müvekkili şirket sigortalısının yaptığı başvuru üzerine, sigortalıya 18.02.2011 tarihinde 58.990,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme kapsamında müvekkilinin davalıya rücu talebini içeren ödeme talebi gönderilmiş ise de, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ve müvekkilinin itirazı üzerinden yaklaşık 4 yıl ve ilgili ödemenin üzerinden de yaklaşık 5 yıl geçtiğini, bu nedenle itirazın iptali davasının 1 yıllık sürede açılmadığı gibi, davacı … şirketinin rucüen dava açma süresini geçirdiğinden davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin yalnızca taşıma işini üstlendiğini, yükleme ve boşaltma işlemini yapmadığını, davacının iddiasına dayanak somut delil sunmadığını, yalnızca ekspertiz raporuna atıf yaptığını, ekspertiz raporunda da hasarın sebebinin hatalı yükleme ve buna bağlı sıkışıklık olarak belirlendiğini, müvekkili firmanın hasardan dolayı sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, hasarın taşınma esnasında araçların sert bir şekilde kullanılması sonucu gerçekleştiği, mevcut taşıma ilişkisi kapsamında, davalı taşıyanın yüklemeye nezaret ve gerektiğinde uyarma yükümlülüğünün bulunması nedeniyle gerçekleşen hasardan kusurlu ve sorumlu olduğu, ancak canlı hayvan taşınmasında, taşıyan araçların kapasitesi, yüklenme şeklinin nezareti, taşınacak mesafe vs. konusunda her iki tarafın da azami özen göstermeleri gerektiğinden 11 adet hayvanın ezilme ve sıkışmaya bağlı telef olmasından hak ve nesafet kuralları gereğince davacı tarafa takdiren %50 kusur izafe edilerek sigortalıya ödenen miktar olan ve itiraza uğramayan 58.990,00 TL’nin kusur indirimi sonucunda 29.495,00-TL’lik kısmından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe vaki itirazının 29.495,00TL asıl alacak üzerinden iptali ile bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, hükmedilen alacağın %40’ı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının dikkate almadan karar verildiğini, müvekkilinin sadece taşıma için teklifte bulunduğunu, yükleme ve boşaltma faaliyetlerinin davacının sigortalısının üzerine bırakıldığını, teslimde ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, ihtirazi kayıtsız kabul, eşyanın tam ve eksiksiz teslimine karine teşkil ettiğini, itirazlar dikkate alınmayarak müvekkiline müterafik kusur atfedildiğini, dosyada alınan raporun yetersiz olduğunu, itirazları karşılamaktan uzak olduğunu, alacak likit olmadığından icra inkara hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen zarar bedelinin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, sigortalı şirketin ithal ettiği sığır cinsi canlı hayvanların yurtiçi karayolu taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiğini, taşıma sırasında 11 adet hayvanın sıkışma ve ezilmeye bağlı olarak telef olduğunu, hasar nedeniyle sigortalısına ödeme yapıldığını, bu ödeme karşılığında sigortalısından ibraname/temlikname alındığını, bu ödemenin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı taraf ise, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın usulden reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince, 27.09.2016 tarihli duruşmanın 1 nolu arar kararıyla itirazın iptali davasının süresi içinde açıldığından bu yöndeki itirazın reddine karar verilmiş ise de, davalının zamanaşımı defi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi, son celsede de zamanaşımı defi hakkında hiç bir karar verilmeden tahkikat bitirilerek aynı celse sözlü yargılamaya geçildiği ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK.m.137 f.2.uyarınca, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez. Aynı Yasa’nın 140/1. ve 320/2. maddeleri uyarınca ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında öncelikle karar erilir.HMK.m.142 uyarınca, ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra hakim, tahkikata geçmeden önce zamanaşımı defi ve hak düşürücü süreler hakkında karar verir. HMK.m.320/2.’de de ön inceleme duruşmasında zamanaşımı defi hakkında öncelikle karar verilmesi gerektiği emredici şekilde düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece, öncelikle her bir talep kaleminin hukuki nitelemesini yapıp hangi zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirledikten sonra zamanaşımı defini karara bağlaması gerekirken, bu zorunluluğa uymadan ve bu konuda tahkikat aşamasında da bir karar vermeden işin esası hakkında karar vermesi doğru değildir.Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince, emredici yasal düzenlemelere rağmen zamamaşımı defi hakkında hiç bir değerlendirme yapılmadan ve bu husus karara bağlamadan hüküm verildiğinden istinaf incelemesine elverişli bir ilk derece mahkemesi kararının varlığından söz edilemez.HMK.m. 353/1.a.6 uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç toplanmadan veya değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK. m. 353/1.a. 4 ve 6. bentleri uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine karar vermesi için kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine iadesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine,4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine dair; HMK 353/1.a. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.