Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1085 E. 2019/380 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1085
KARAR NO : 2019/380
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2018
NUMARASI : 2016/967-2018/88 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, tarafların çelik kalas ve inşaat işleri ile iştigal ettiğini, davalının müvekkili şirketten satın almış olduğu malzemelerin satışını yaptığını, taraflar arasına bu şekilde 2013 yılından buyana işleyen cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, cari hesaptan kaynaklı 89.454,58 TL alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalı borçlunun alacağın 10.833,74 TL lik kısmını kabul ederek kalan 78.620,84 TL lik kısmına itiraz ettiğini, aynı zamanda ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihinde davalının müvekkiline 24.09.2016 tarihli 78.620,84 TL miktarlı müşterisi dava dışı … şirketinin davalı borçluya 09.02.2016 tarihinde düzenlemiş olduğu faturanın dayanak gösterilmesi suretiyle yansıtma faturası düzenlediğini, bu faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki kısmi itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından dava dışı … firmasına satılan malzemelerin davacı şirketten satın alındığını, davacıdan satın alınan malların ayıplı çıktığını, davacının da malların ayıplı olduğunu kabul ederek düzenlenen tutanağı imzaladığını, buna göre, davacı şirketin bu malları yeniden üretmeyi kabul ettiğini, dava dışı … firmasının 07.02.2016 tarihinde müvekkili şirkete başvurduğunu ve ürünlerin ayıpsız ürünlerle değiştirilmesi sırasında ekstra işçilik maliyeti yaptıklarından bahisle ekstra işçilik bedeli olan 22.743,75 USD’yi müvekkiline fatura ettiğini, müvekkilinin de bu fatura bedelini öncelikle sigorta poliçesi kapsamında tahsil etmeyi çalışmış ise de, olumlu sonuç alamadığını, bunun üzerine davacıya 24.09.2016 tarihinde 22.743,75 USD bedelli “… yansıtma faturası” kestiğini belirterek davanın reddine ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında mal alım satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davalının davacıdan temin ederek dava dışı …AŞ. verdiği malların ayıplı çıkması nedeni ile ayıplı malın yenisi ile değiştirildiği, bu konuda tutanak tanzim edildiği, malların yeniden üretilip teslimi konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın dava dışı …A.Ş. tarafından ayıplı mallar dolayısıyla davalı taraf adına tanzim ettiği işçilik bedeline ilişkin faturanın davacı ile davalı arasında ki cari hesap ilişkisinde mahsup edilip edilemeyeceği hususunda olduğu, satıma konu ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıptan dolayı sorumluluğunun davacı tarafta olduğundan ayıplı ifa nedeniyle dava dışı …A.Ş. nin ekstra işçilik maliyetine de ödemek zorunda olduğu, ayıplı ifadan doğan zararları da davacı tarafın ödeme sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında “Tutanaktır” başlıklı olarak imza altına alınan belgede, tarafların sorumluluk ve yükümlülüklerinin ayrıntılı olarak açıklandığını, ayıplı iskelenin kurulum söküm masrafları belirtilmediğinden bu masraftan müvekkil şirketin sorumluluğunun olmadığını, davalı şirket ile dava dışı … arasındaki ayıplı malların iadesi hususundaki şartların müvekkili şirketi bağlamayacağını, kaldı ki davalı müvekkil şirketle anlaşma yaparak artık bu hakkından da vazgeçtiğini, dava dışı … şirketi tarafından davalıya kesilen faturanın içeriğinin incelenmediğini, faturanın hangi mallara ilişkin olduğunun araştırılmadığını, ayıplı çıkan emtianın kurulması ve sökülmesi işleminin bedelinin ne kadar olabileceği konusunda inceleme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap ve katılmalı istinaf dilekçesinde özetle; davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, taraflar arasında imzalanan tutanağın, tarafların sorumluluk ve yükümlülüklerinin ayrıntılı olarak açıklandığı belge olmadığını, sadece ayıp ve ayıptan doğan zararın kabulüne dair bir belge olup, davacının ayıptan doğan diğer zararları karşılamayacağı veya müvekkil şirketin diğer zararı talep hakkından feragat ettiğine dair bir beyan içermediğini, ayıplı ürün sebebi ile oluşan her türlü zarara ayıba sebep olanın katlanması gerektiğini, davacının istinaf taleplerinin yerinde olmadığını belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine, kötü niyet tazminatı yönünden ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE A-Davalı vekilinin katılmalı istinaf başvurusu yönünden;HMK.nın 348/1.maddesi gereğince katılma yoluyla istinaf başvurusu süresi iki haftadır. Bu süre, istinaf yoluna asıl başvuran tarafın istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliği ile işlemeye başlar.İstinaf yoluna asıl başvuran davacı vekilinin istinaf dilekçesinin davalı tarafa 20.04.2018 günü usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Bu durumda iki haftalık süre 04.05.2018 günü bitiminde dolmuştur. Oysa ki, davalının katılma yoluyla istinaf dilekçesi ise 07.08.2018 günü verilmiştir.Bu açıklamalara göre, istinaf başvurusu süresinde değildir. HMK’nın 346.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince bir karar verilmeden dava dosyasının istinaf mahkemesine gönderilmesi halinde, HMK’nın 352/1.c.maddesi uyarınca, ön inceleme aşamasında istinaf mahkemesince de bir karar verilmesi mümkün olduğundan; istinaf başvurusunun süresinde olmaması nedeniyle, istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.B-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;Dava, kısmi itirazın iptali davasıdır.HMK 355 maddesi uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacının davalıdan cari hesaptan dolayı alacaklı olduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlık davalı tarafından davacıya düzenlenen 24.09.2016 tarihli “… Yansıtma Faturası” içerikli 78.620,84 TL bedelli faturadan kaynaklanmaktadır.Davalının davacıdan tedarik edip dava dışı ….AŞ’ne sattığı emtianın ayıplı çıkması üzerine, tarafların biraraya gelerek 25.06.2016 tarihli tutanağı düzenledikleri, dosya kapsamında fiziki olarak rastlanılmayan ve fakat Uyap kayıtlarında yapılan araştırmada görülen sözkonusu 25.06.2016 tarihli “Tutanak” başlıklı belgede, “… tarafından üretilen yürüme platformlarındaki nalların kırılması” konulu toplantıda, … sahasında daha önceden … tarafından üretilmiş olan tüm yürüme platformları tespit edilecek ve … iade edilecektir. … tarafından verilecek üretim listesine göre günlük min 1500 adet yürüme platformunun üretimine … tarafından derhal başlanacaktır. Konuyla ilgili olarak şantiyelerden gelecek … tarafından üretilmiş olan malzemeler … iade edilecektir. …. bu iade edilen malzeme sayısı kadar yeni üretim yapıp …’e teslim edecektir.”denilmiştir. Bu durumda, davacının ayıplı emtiayı iade alarak yenisi ile değiştirme taahhüdü altına girdiği ve edimini ifa ettiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafça, dava dışı … şirketi tarafından ayıplı emtianın sökülmesi nedeniyle doğan masrafın kendilerine fatura edildiğini, sonradan bu faturanın davacıya yansıtıldığını savunmuştur. Somut olayda, ispat yükü davalı tarafta olup, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi nedeniyle doğan söküm ve işçilik masraflarını ve bu masraflardan davacının sorumlu olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.Davalı, 24.09.2016 tarihli “… Yansıtma Faturası” içerikli 78.620,84 TL bedelli faturaya dayanak olarak dava dışı … AŞ tarafından davalıya düzenlenen 09.02.2016 tarihli “Ekipman Bedeli” açıklamalı 78.620,84 TL bedelli faturayı göstermiş ve dayanağı olarak dava dilekçesinin ekinde dava dışı ….AŞ tarafından düzenlenen belgeleri dosyaya sunmuştur.İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığa konu fatura ve dayanaklarının incelenerek ayıplı mala ilişkin olup olmadığı ve ayıplı çıkan emtianın kurulması ve sökülmesi işlem masrafının kadri maruf olup olmadığı hususlarında herhangi bir inceleme yapılmadan bu yöndeki deliller tartışılmadan eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür.HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiç biri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.6.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;1-Davalı vekilinin katılmalı istinaf dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,B-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;1-HMK. 353/1.a.6.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde, kendisine iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair; HMK.353/1a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14/03/2019