Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1077 E. 2018/778 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1077
KARAR NO : 2018/778
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2018
NUMARASI : 2017/970 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasında menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin 19/01/2018 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, davalı banka ile müvekkili şirketin de dahil olduğu şirketler arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, kredilerin teminatı olarak bir adet teminat bonosunun alındığını ve aynı zamanda 09.07.2015 tarihinde imzalanan araç rehin sözleşmesi kapsamında müvekkilinin aracına rehin konulduğunu, kredi geri ödemelerinin süresinde yapılmadığından bahisle davalı bankaca hesabın kat edildiğini, bedelsiz teminat bonosu üzerinde tahrifat yapılmak suretiyle bononun icra takibine konu edildiğini, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti için İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 Esas sayılı dosyasında açılan dava sırasında icra dosyasına borcun ödendiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden veya başkaca bir sebepten kaynaklı davalı bankaya borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin rehin sözleşmesinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve araç üzerindeki rehnin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, taraflar arasında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın derdest olduğunu, bu davanın müvekkili aleyhine sonuçlanması halinde icra dosyasına ödenen paranın iadesinin sözkonusu olacağını, müvekkilinin kullandırılan kredilerden dolayı alacaklı olduğunu, kaldı ki icra dosyasında yapılan masrafların ödenmediğini, ayrıca müvekkili banka nezdindeki hesaplarda borç bakiyesini göründüğünü, araç üzerindeki rehnin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, dava konusu edilen hususların yargılamayı gerektiği ve doğrudan doğruya dava konusu edilen hususta tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı bankanın alacağının tamamının ödendiğini, herhangi bir borcun bulunmadığını, tedbir koşullarının oluştuğunu, davalının iddia ettiği bedelin taraflarınca depo edilmesi karşılığında rehnin kaldırılması talebi yönünden değerlendirme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; rehnin kaldırılması koşullarının İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/198 Esas sayılı dosyasında açılan istirdat davasının ve takibin iptali için İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1627 E. sayılı dosyasında görülen davanın reddedilmesi ile mümkün olduğu gibi, icra dosyasına eksik ödeme yapıldığını,banka kayıtlarında davacı şirketin başkaca borçlarının bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE Davacı, davalı banka ile genel kredi sözleşmelerinin bulunduğunu, kredinin teminatı olarak araç rehin sözleşmesi çerçevesinde şirket aracı üzerine rehin konulduğunu, kredi sözleşmesinden veya başkaca bir nedenden dolayı davalı bankaya borcun bulunmamasına karşın araç üzerindeki rehnin kaldırılmadığını iddia ederek rehin sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve tedbiren araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını istemiş, davalı banka ise, borcun tamamen kapatılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesinin ara kararıyla koşulları oluşmayan tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Dava konusu 09.07.2015 tarihli “Araç Rehin Sözleşmesi”nin ‘Rehinle Teminat Altına Alınan Borçlar’ bendinde rehnin kapsamı gösterilmiştir. Davacı tarafça borcun bulunmadığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafça borcun tamamen ödenmediği, ayrıca başkaca borçların da bulunduğu savunulmuştur. O halde somut olayda ileri sürülen iddia, savunma, mevcut deliller ve dosya kapsamı gözetildiğinde yaklaşık ispat olgusunun davanın bulunduğu aşama itibariyle gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerindedir.Bu nedenlerle, HMK.353/1.b.1 maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17/07/2018