Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1074 E. 2019/342 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1074
KARAR NO : 2019/342
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2017
NUMARASI : 2016/554-2017/194 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd Şti arasında akdedilen genel kredi ve business card üyelik sözleşmelerinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kredi kartından kaynaklı alacaklarda görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, talep edilen borç miktarının gerçek borç tutarı ile örtüşmediğini, faize ve faiz oranlarının kabul edilmediğini, ödenmemiş çek bedelleri yönünden depo talebinin yerinde olmadığını, davalı banka tarafından tahsis edilen kredi için usul ve yasaya aykırı olarak dosya masrafı, ekspertiz ve sigorta ücreti vb adlar altında kesinti yapıldığını, bu kesintiler yönünden takas mahsup haklarını kullandıklarını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının çek kredisi borcu için 3.600,00-TL asıl alacak, 86,40-TL temerrüt faizi, 4,32-TL Bsmv olmak üzere toplam 3.690,72-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek % 54 temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV ‘si ile birlikte, ticari kredi kartı borcu için 8.922,70-TL asıl alacak, 119,93-TL temerrüt Faizi, 6,00-TL Bsmv, 214,10-TL masraf olmak üzere toplam, 9.263,73-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 30,24 Temerrüt faizi ve faizin % 5 Bsmv’si ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın % 20’si tutarında hesap edilen 2.504,54- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; kredi kartından kaynaklanan davalarda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, kefalet koşullarının tartışılmadığını, hükme esas alınan rapora itiraz edildiği halde itirazları karşılanmadan karar verildiğini, usulüne uygun temerrüd gerçekleşmediğinden işlemiş faiz işletilmesinin doğru olmadığını, koşulları oluşmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, banka tarafından tahsis edilen kredi için usul ve yasaya aykırı olarak dosya masrafı, ekspertiz ve sigorta ücreti vesair adlar altında kesintiler yapıldığını, bu husustaki takas ve mahsup talebiniz değerlendirilmediğini, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, genel kredi ve ticari kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Somut olayda, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …İnşaat Malzemeleri Ltd Şti arasında 17.09.2013 tarihli 61.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalının sözleşmeyi aynı limit dahilinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, yine davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan 05.11.2013 tarihli business card üyelik sözleşmesinde davalının 11.000 TL limit dahilinde sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı görülmüştür.Davacı banka tarafından borçlular hakkında noter yoluyla keşide edilen 30.12.2015 tarihli kat ihtarında; 30.12.2015 tarihi itibari ile hesabın kat edildiği ve bu tarih itibariyle muaccel olan 3 adet çek yasal sorumluluk tutarından ve kredi kartından kaynaklı olmak üzere toplam 12.524,02 TL ile 9.600 TL çek yasal sorumluluk bedelinin 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya 02.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.Dava konusu Bursa … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasında, takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun dava dışı asıl borçlu şirket ile davalı … olduğu, 26.01.2016 tarihli ilamsız icra takibinde, çek kredisi borcu için 3.600 TL asıl alacak, 205,20 TL işlemiş faiz %54 ( 30.12.2015-26.01.2016), 10,26 TL Bsmv olmak üzere 3.815,46 TL; ticari kredi kartı borcu için, 9.022,30 TL asıl alacak, 211,49 TL işlemiş faiz %30,24 ( 30.12.2015-26.01.2016), 10,57 TL Bsmv ve 214,10 TL masraf olmak üzere 9.458,46 TL alacağın asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilinin yanısıra 9.600 TL çek riskinin deposunun istendiği, süresi içinde davalı borçlu tarafından borca ve ferilere itiraz etmesi sonucunda takibin durduğu görülmüştür.Somut olayda uyuşmazlık, davacı bankanın ödemek zorunda kaldığı çek yasal sorumluluk tutarının ve ticari kartından kaynaklı ödenmeyen borcun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ise davacı banka tarafından sunulan hesap özeti doğrultusunda hazırlandığı görülmüştür. Bu durumda, davacı banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle, davacı bankaca ödenen çek yasal sorumluluk alacağına ilişkin dayanak belgeleri ile ticari kredi kartı alacağına dayalı tüm hesap ekstreleri düzenlenecek rapora eklenmek suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davanın çözümünde bilirkişi raporu ve banka kayıtları son derece önemli olup, ilk derece mahkemesince alınan rapor hüküm vermeye yeterli değildir. Banka kayıtları hiç incelenmeden rapor düzenlendiği, raporun alacak kalemleri yönünden denetlenemediği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.6.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine,4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.