Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1069 E. 2019/340 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1069
KARAR NO : 2019/340
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2015/748 -2017/1078 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat – İpoteğin Fekki
Taraflar arasındaki tazminat – ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, müvekkillerinden … ile davalı şirket arasında 09.04.2010 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli acentelik sözleşmesi ve ek protokolün akdedildiğini, sözleşmeye ek protokolün “teminat” başlıklı 9. maddesi gereğince, müvekkili … ile davacı arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak diğer müvekkili …’e ait taşınmaz üzerinde 50.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin süresinin sonaermesinden sonra davalı tarafından müvekkillerine ihtarname keşide edilerek 50,000.00 TL tutarındaki borcun ödenmesinin istendiğini, oysaki davalının herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu nedenle ipoteğin dayanağının kalmadığını, acentelik sözleşmesinin sonaermesine rağmen davalı şirketin müvekkili acente …’in gayretiyle genişleyen müşteri çevresinden önemli menfaatler elde ettiğini ileri sürerek müvekkili davacı …’in davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı lehine verilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL denkleştirme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalı acentenin sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, acentenin devir tesliminde 25.567,81 TL kasa açığının olduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin tutanağında itiraz edilmeksizin imzalandığını, ayrıca davacı acente …’in 133.231,86 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, bu alacakların tahsili için davacılar aleyhine icra takiplerine girişildiğini, davacıların taleplerinin haklı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı acentenin sözleşmeye aykırı davrandığı, bu nedenle davalı tarafça sözleşmenin feshedildiği, feshin haklı olduğu, taraflar arasında düzenlenen 25.10.2014 tarihli devir teslim tutanağında davacının 25.567,81 TL tutarında kasa açığının tespit edildiği, bu tutanağın davacı ile birlikte imza altına alındığı, herhangi bir itirazı kayıt düşülmediği, davalının bakiye alacağını ve kasadaki açıklarını teyit eder nitelikte bulunması nedeni ile davacının davalı nezdindeki bakiye borcunun 133,231.86 TL olduğunun tespit edildiği, bu nedenlerle menfi tespit ve ipoteğin fekki talebinin yerinde görülmediği, davalı tarafça acentelik sözleşmesinin feshedilmesinin davacı acentenin kusuru sebebiyle haklı sebebe dayandığından denkleştirme tazminat talebinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalının ticari defterleri incelenmeden ve rapora karşı itirazlarının karşılanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, protokolün yanlış yorumlandığını, ayrıca şekil şartlarına haiz olmadığından geçerli olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, sigorta acentelik sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve denkleştirme tazminatı istemine ilişkindir.Somut olayda, davacı … ile davalı arasında 09/04/2010 tarihli, 5 yıl süreli acentelik sözleşmesi ve bu sözleşmesinin ek protokolünün düzenlendiği, diğer davacı …’ in de sözleşme uyarınca, davacı … ile davalı arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacakların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettirdiği sabittir.Dava konusu ipotek akit senedinde, davacı …’e ait … İli, … İlçesi, … mahallesinde … ada, … parselde kain üzerinde 2 blok halinde 5 katlı 20 daireli kargir apartman vasıflı taşınmaz üzerinde, davacı …’in davalı …AŞ’den almış olduğu acentelik teminatı olarak 1. derecede 50.000 TL bedelle ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HMK.nın 12.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir.Bu nedenle, davacıların öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca istinafa konu kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın ipoteğin fekki istemi yönünden tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydı yapılıp, yetkisizlik kararı verilerek, görevli ve yetkili Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davalıya iadesine,4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.