Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1057 E. 2019/259 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1057
KARAR NO : 2019/259
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
NUMARASI : 2015/661- 2017/1182 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı ….. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan sigortalı …. A.Ş.’ye ait çift katlı bakır kaynaklı çelik boru emtiasının Türkiye’den Almanya’ya sevk edilmek üzere 23/11/2013 talihinde ana nakliyeci davalı ….Tic. Ltd. Şti. tarafından tedarik edilen alt nakliyeci…….Ltd. Şti. tarafından ………. plakalı tırla emtiaların nakliyesi işleminin gerçekleştirilğini, Türkiye’den Almanya’ya yapılan nakliye sonrası, 05/12/2013 tarihinde alıcı firma ….. deposundan emtianın araçtan tahliyesi öncesi yapılan kontrollerde, emtianın üzerinde istiflenen, bir başka firmaya ait kimyasal toz maddenin dökülmek sureti ile emtiaya hasar verildiğinin tespit edildiğini, ….. üzerine hasar notu düşüldüğünü, sigortalının zararının müvekkil şirket tarafından tazmin edildiğini, davalılara rücu hakkı doğduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ….. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin söz konusu taşıma ile ilgili herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, aksi kabul edilse bile davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalı emtia hasarlanmışsa bile bu hasarın müvekkili tarafından yapılan taşıma sırasında oluşmadığını, müvekkilinin ne yükün yüklenip istiflenmesine ne de yükün boşaltılmasına katıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİİlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dosyada alınan bilirkişi raporu yeterli görülmüş ve hükme esas alınmak suretiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından yapılan taşımada herhangi bir hasar meydana gelmediğini ve teslim alınan yükün …. ihtirazi kayıt olmaksızın teslim edildiğini, hasara konu ….. no’lu hamule senediyle müvekkilinin ilgisi bulunmadığını, yükün tamamının diğer davalının talebiyle aynı antrepodan yüklenmiş ve istiflenmiş olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat sigortasıyla sigortalanmış olan emtianın, … hükümlerine tabi taşıma sırasında hasarlanması üzerine, sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca davalı taşıyıcılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Anayasa’nın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nın 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.Anayasa Mahkemesinin 01/02/2017 tarihli, 2014/12158 başvuru numaralı kararında belirtildiği üzere, gerekçeli karar hakkı, Anayasa’mn 36.maddesi İle güvence altına alman adil yargılanma hakkının bir unsurudur.Somut olayda ilk derece mahkemesince, bilirkişi raporundaki hangi tespitleri esas alındığı, savunma sebeplerinin nasıl aşıldığı ortaya konulmamış, davalının savma sebepleri ve gösterdiği deliller karar gerekçesinde hiç tartışılmamıştır.HMK’nın 353/1 .a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir. Somut olayda davalının savunma sebepleri ve gösterdiği deliller gerekçeli olarak tartışılmadan, denetime elverişli bir gerekçe oluşturulmadan karar verilmiştir.Tüm bu değerlendirmeler ışığında, somut uyuşmazlığa ilişkin dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmediği, Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, davanın kabulüne dair gerekçelerin karar yerinde gösterilmediği, sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulduğu gibi davada birden fazla davalı olduğu halde hüküm fıkrasında infazda tereddüt yaratacak şekilde tek bir davalı yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından, HMK’nın 297. maddesindeki zorunlu unsurları içeren bir karar olmadığı kanaatine varıldığından, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, davanın esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.