Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/1036 E. 2019/640 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1036
KARAR NO : 2019/640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2014/734 Esas – 2018/258 Karar
TARİHİ : 15/03/2018
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin lojistik sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı aracılığı ile depo kiraladığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince KDV dahil 42.037,50 TL kiralama hizmet bedeli ödendiği, ancak daha sonra davalının kiralanan yeri doğru tespit etmediği, malik olmayan ve kiraya verme yetkisi olmayan kişi ile kira sözleşmesine aracılık ederek özel yükümlülüğünü ihlal ettiğini, taşınmaz maliki tarafından kiralananın tahliyesinin istenmesi ile ödediğini, ödenen ücretin istirdatı amacı ile istanbul 13. ATM’nin 2007/394 esas sayılı dava dosyası ile 42.037,50 TL’nin istirdatına karar verildiğini, davada faiz talep edilmediğinden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile faiz alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, mahkeme ilamı ve Beyoğlu …. Noterliğinin 07.03.2007 tarihli ihtarı ile davalının temerrüde düşürüldüğünü, asıl alacağın temerrüt ve takip tarihi arasındaki faiz borcunun 38.963,58 TL olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili hakkında açılan davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/394 E. sayılı dosyasında verilen kararın yargıtay 11. Hukuk Dairesince bozulduğunu, alacağın varlığının belirlenmemesi nedeni ile temerrüdün söz konusu olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 15/03/2018 tarihli, 2014/734 Esas – 2018/258 Karar sayılı kararında; “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, tellallık sözleşmesi nedeni ile verilen hizmet bedelinin istirdatı gelen kısmının faizinin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı savunmasında bulunmuş ise de TBK.’nın 146. Maddesi gereğince alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, takip tarihi olan 17.03.2011 tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, tellallık istirdatı amacı ile açtığı davada faiz talep etmemiş olup, faiz talebinden açıkça feragat edilmediğinden zamanaşımı süresince talebin ileri sürülebileceği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafından keşide edilen 07.03.2007 tarihli ihtarın tebliği olan 13.03.2007 tarihi itibari ile davalının temerrüte düştüğü, takibin 17.03.2011 tarihinde başlatıldığı, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile 14.012,50-TL alacağın faizinin 12.664,00-TL olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeni ile takip tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK.’nın 67. Maddesi gereğince %40’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davacının davasının kısmen kabulüyle; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 12.664,00 TL faiz alacağı yönünden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilen alacağın %40’ı olan 5.065,00 TL icra inkarın tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:Davacının, davalı müvekkili hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile asıl davada talep etmediği faiz alacağına ilişkin olarak 17/03/2011 tarihinde icra takibi başlattığını, davacının ilk davasında faiz talep etmediğini, bu konudaki taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu sebeple davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, İnkar tazminatının koşullarının oluşmadığını, davacı tarafça faiz alacağına dayanak yapılan İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/394 Esas ve 2011/68 K. sayılı dosyası takip tarihinde kesinleşmemiş olmakla bu sebeple kendilerince icra takibine itiraz edildiğini, davacı tarafın bu takip ile henüz kesin olarak belirlenmemiş bir alacağın faizini talep ettiğini, faiz alacağına dayanak gösterilen İstanbul 13. ATM dosyası Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2012/3681 Esas ve 2012/15836 Karar sayılı 11/10/20102 tarihli kararı ile lehlerine bozulduğunu, bozma sonrasında yeniden yargılama yapıldığını ve ilk davada kabul edilen rakamın 1/3 oranında azalarak 14.012,50 TL olarak belirlendiğini, huzurdaki davanın asıl alacağa bağlı faiz talebi olduğunu, davacının faiz talebine konu olan asıl alacak miktarı İstanbul 13. ATM 2013/149 Esas 2014/58 K. sayılı kararı ile 14.012,50 TL olarak belirlendiğini ve kararın 27/10/2016 tarihinde, karar düzeltme talebinin reddi ile kesinleştiğini, Davacı tarafın mahkeme kararı ile belirlendiğini ve kesinleşmiş bir alacağı olmadığından henüz var olup olmadığı tartışmalı olan ve olsa dahi miktarı belli olmayan bir alacağın faizinin hesabı da mümkün olmadığını, bu sebepledir ki davalı müvekkilinin icra takibine itirazda haksız ve kötüniyetli olmadığını, Asıl kötü niyetli olanın henüz kesinleşmemiş bir mahkeme kararını dayanak yaparak faiz talep eden davacı olduğunu, ilk derece mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi hakkaniyetli de olmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.Davacı tarafından taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi nedeniyle verilen hizmet bedelinin istirdadı gereken kısmının faizinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemli dava açıldığı, mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne ve inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiği, karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilince davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Davaya dayanak takipte, asıl alacağın ferisi durumundaki faiz alacağının tahsili için icra takibi yapılmıştır. Asıl alacağın ferisi olan faiz alacağı da asıl alacağın tabi olduğu zaman aşımına bağlıdır. Taraflar arasındaki asıl alacağa ilişkin temel ilişki simsarlık sözleşmesidir. Takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı bakımından eski 818 sy BK hükümleri uygulanacak olup, 818 sy BK 126/4 maddesi uyarınca zamanaşımı süresi 5 yıl olup, takip tarihi 17.03.2011 tarihinde zamanaşımı süresi dolmadan icra takibi yapıldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir. Davalı vekilince icra inkar tazminatı şartları oluşmamasına rağmen müvekkili aleyhine inkar tazminatına karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Samut uyuşmazlıkta faiz alacağına dayanak asıl alacağın tahsili için açılan ve İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/394 E. sayılı dosyasıyla görülen ve 2011/68 K sayılı kararı ile hükme bağlanan dosyadaki karar kesinleşmeden takibin başlatıldığı, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/394 E sayıl davasında verilen hükmün davalı tarafın temyizi üzerine davalı lehine bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/149 E 2014/58 K sayılı yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararı ile davalı lehine faiz talebine konu asıl alacağın TTK’nın 22. maddesi uyarınca takdiren belirlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre davaya dayanak takipte istenen alacağın likit olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu söylenemeyeceğinden, davalının icra inkar tazminatından sorumlu tutulması yerinde olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilerek davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kısmen kabulüyle istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine vaki itirazının 12.664,00 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- Yasal şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gereken 865,07 TL harçtan peşin alınan 578,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 286,42 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 578,65 TL peşin harç ile 18,40 TL başvuru harcı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 158,35 TL posta masrafı toplamı olan 858,35 TL’den, davadaki haklılık oranına göre hesaplanan 278,98TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacının üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 3.155,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,9-İstinaf yargılaması yönünden;a-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b-Davalı tarafından yatırılan 216,26 TL istinaf nispi peşin harcının talep halinde davalıya iadesine,c-Davalı tarafından harcanan 98,10 TL istinaf başvuru harcı gideri ve 64,00 TL istinaf posta masrafı olmak üzere toplam 162,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,10-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,11-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/05/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.