Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/995 E. 2018/70 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/995
KARAR NO : 2018/70
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2017
NUMARASI : 2017/987 2017/973
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Talep eden alacaklı talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 6362 Sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca kurulan ve faaliyet gösteren portföy yönetim şirketi olduğunu, aynı yasanın 52/3.maddesi gereğince hak sahiplerinin haklarını koruma konusunda temsil yetkisi olduğunu, borçlu şirketin İstanbul Ticaret Memurluğuna kayıtlı olup 12/08/2014 tarihinde … kodlu 08/08/2017 vade tarihli toplam 86.000.000,00 TL tutarında ana para ödemeli özel sektör tahvili ihraç ettiğini, 6362 Sayılı Yasanın 3/o.bendinde menkul kıymetlerin tarif edildiğini, menkul kıymetler, genel olarak para piyasalarında işlem görmeyen yatırım aracı olarak kullanılıp tasarruf sahiplerinin kar elde etme amacıyla satın almaları için fon ihtiyacı olanlar tarafından ihraç edilen ve şartları SPK tarafından tespit edilen sermaye piyasası araçları olduğunu, 6362 Sayılı Yasa’nın 13.maddesi gereğince, sermaye piyasası araçlarının senede bağlanmaksızın elektronik ortamda kayden ihracının esas olduğunu, dolayısıyla borçlanma araçları senede bağlanmasa da kıymetli evrak niteliğinde olduğunu, borçlanma araçları Merkezi Kayıt Kuruluşu ve … Bank A.Ş. nezdinde elektronik ortamda kayıt altına alınarak takip edildiğini, davalı tarafından ihraç edilen tahvillerin bir kısmının müvekkilince …. Bank A.Ş.’den alındığını, müvekkili tarafından alınan tahvillerin vadesinin 08/08/2017 olmasına rağmen ana para 6.420.000,00 TL ile kupon bedeli olan 245.796,12 TL’nin müvekkili şirkete ödemesinin yapılmadığını, davalı tarafından ihraç edilen tahvillerin bedeli ve vadesi belirli birer borç senedi olduğunu, zira davalı tarafından çıkartılan tahvillerin 08/08/2017 tarihinde ödeneceğinin taahhüt edildiğini, bu ana kadar ödeme yapılmadığını, bu sebeple müvekkilinin alacağının kıymetli evraka dayalı vadesi belirli ve muaccel olduğunu, vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, davalının 08/08/2017 tarihinde kamuyu aydınlatma platformunda tahvillerin kupon ve ana para ödemesini gerçekleştiremediğini açıkladığını, davalı şirketin borçlarını ödemeyeceğini beyan etmesi karşısında borca batık durumda olduğunu, bu durum yaptıkları icra takibine itirazla da sabit olduğunu belirterek borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Borçlu vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili aleyhine tahvil alacağına ilişkin birçok ihtiyati haciz talebi olmasına rağmen mahkemelerce reddedildiğini, ihtiyati haciz talep edenin, müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, borca itiraz ettiklerini, somut olayda, ihtiyati haciz ile talep edilen alacağın varlığının yargılamayı gerektirmekte olup ibraz edilen belgelerin yaklaşık ispat koşuluna yeterli olmadığını belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi; alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği, aynı talebe ilişkin başka dosyalarda ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiği, İİK 257 ve 258/1.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle oy çokluğuyla ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlu, SPK’nın 3.maddesi uyarınca menkul kıymet sayılan ve aynı yasanın 13. maddesi uyarınca da senede bağlanmaksızın elektronik ortamda kayden ihracına izin verilen 12/08/2014 tarihinde, … koduyla 08/08/2017 vade tarihli toplam 86.000.000,00 TL ana para tutarlı tahvil ihracında bulunduğunu, müvekkilinin bu tahvillerden satın aldığını,
SPK’nın 3.maddesi gereğince, tahvillerin menkul kıymet niteliğini taşıdığını, tahvillerin miktarı, borçlusu ve vadesi ile alacaklısının belirli olması sebebiyle kıymetli evrak niteliğinde olduğunu,
Borçlunun 08/08/2017 vade gününde tahvil borçlarını ödemediğini, bu konuda kamuoyuna duyuru yaptığını, ayrıca müvekkili tarafından ihtar gönderildiğini,
Mahkemenin red gerekçesinin hukuka uygun olmadığını, sundukları deliller ile alacaklarının sabit olduğunu ve taleplerinde haklı olduklarını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Borçlu … 12/08/2014 tarihinde, … koduyla, 08/08/2017 vade tarihli, 86.000.000,00 TL tutarlı tahvil ihraç etmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı 6.420.000,00 TL değerinde tahvil almıştır. İhtiyati haciz talep eden 6.420.000,00 TL asıl alacak ile bu tahviller için öngörülen 245.796,12 TL kupon bedeli toplamı kadar ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
İstinaf başvurusuna cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulan İstanbul 6.ATM’sinin 2017/768E sayılı ek kararına göre, bu dava dosyası üzerinden 15/09/2017 tarihinde ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan ilama göre,…. Portföy Yönetimi A.Ş. davacı sıfatıyla davalı … A.Ş. aleyhine itirazın iptali şeklinde dava açmıştır. İş bu davada davacının ihtiyati haciz istemi üzerine 15/09/2017 tarihinde red kararı verilmiştir. Bu karardan üç gün sonra ihtiyati haciz isteyen ….Portföy Yönetimi A.Ş. başka bir mahkemenin değişik iş esası üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunmuşutr.
Taraflar arasında ihtiyati haciz talebine konu alacaktan kaynaklı İstanbul 6 ATM’sinin 2017/768 esas sayılı dosyasında yürüyen davanın bulunduğu sabittir. İhtiyati haciz kararı nihai karar olmayıp, diğer gecici hukuki korumalar gibi ara kararı niteliğinde bulunması nedeniyle kural olarak asıl davaya bakan mahkemeden istenmesi zorundudur. Zaten alacaklı esas davanın yürüdüğü bu dosyadan ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, red kararı üzerine başka bir mahkemenin değişik iş dosyası üzerinden yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Asıl dava devam ederken başka bir mahkeme tarafından ihtiyati hacze ilişkin verilen kararlar yok hükmündedir( Yargıtay 11.H.D’si 07/11/2013 tarih, 2013/14096 E.-2013/19877 K sayılı ilamı).
Bu gerekçelerle, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmişir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Alacaklının istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.