Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/956 E. 2018/444 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/956
KARAR NO : 2018/444
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2017
NUMARASI : 2015/1001- 2017/665 E.K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit/İstirdat
Taraflar arasındaki menfi tespit/istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili aleyhine 29.03.2013 tarihinde Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün .. Tal.sayılı dosyasından gerçekleştirilen tahliye işleminden doğduğu iddia edilen yediemin ücretine dayalı olarak icra takibine girişildiğini, usulsüz kesinleşen icra takibinde borcun haricen ödenmek zorunda kalındığını, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün .. Tal.sayılı dosyadan yapılan işlemin muhafaza işlemi değil, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte alacağa mahsuben satın alınan gayrimenkulün tahliyesine dair bir işlem olduğunu, tahliye masraflarından borçlunun sorumlu olduğu gibi tahliye edilen menkuller üzerinde müvekkilinin tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davalının yediemin ücreti ile ilgili hiçbir ihtar ve bildirimde bulunmayarak yediemin ücretinin artmasına neden olduğunu, ücretin fahiş olduğunu, ücretten hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek icra tehdidi altından ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tahliye işlemleri sırasında taşınmaz içindeki tahliye mallarını müvekkiline ait yediemin deposuna bıraktığını, 29.03.2013 tarihli haciz zaptında alacaklı vekili, yediemin ve icra memurunun imzası ve mutabakatı ile günlük 25,00 TL yediemin ücreti üzerinden anlaşmaya varıldığını, ancak davacının müvekkilinin deposuna bıraktığı hacze kabil ekonomik değeri olmayan malları teslim almadığı gibi yediemin ücretini de ödemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasında, 29/03/2013 tarihinde yapılan tahliye sırasında alacaklı vekili ile yediemin günlük ücretin 25,00 TL olacağına ilişkin olarak anlaştıkları, tahliye tutanağının altı icra müdürü, alacaklı vekili ve yediemin tarafından imzalandığı, taraflarca altı imzalanmış tahliye tutanağının sözleşme hükmünde olduğu, sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca taraflar resmi tarife dışında yedieminlik ve depo ücretine ilişkin sözleşme yapabileceği, bu taktirde yediemin ücretinin sözleşme hükümlerine göre hesaplanması gerektiği, buna göre davacının talebinde haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün… talimat sayılı dosyasında,yapılan işlemin muhafaza işlemi olmayıp, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte alacağa mahsuben alınan taşınmazın tahliyesine dair işlem olduğunu, bu nedenle yediemin ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, tahliye konusu emtia üzerinde müvekkilinin tasarruf hak ve yetkisinin bulunmadığını,
2-Emtianın yedieminde 900 gün kalmasına sebebiyet veren davalının kusurlu olduğunu, talep edilen ücretin fahiş olup, ücretin yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taraflar arasında sözleşme serbestinin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, TBK 561 vd maddelerine dayalı olarak başlatılan icra takibinde icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olup, davanın ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda; Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünün.. talimat sayılı dosyasında 29.03.2013 tarihinde yapılan tahliye ve teslim işleminde taşınmazdan tahliye edilen malların yediemin olarak davalıya teslim edildiği ve yediemin ücretinin günlük 25,00 TL olarak belirlendiği sabit olup zaptın icra memuru, alacaklının vekili ve yediemin tarafından imzalandığı görülmüştür.
Bu durumda, davacı adına vekili avukat tarafından imzalanan sözleşme geçerli olup, hüküm ve sonuçları itibariyle davacıyı bağlamaktadır. Sözleşme yapma özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 48. maddesi ile güvence altına alınmış olup, bu özgürlük ancak kanunla sınırlanabilmektedir. Açıklanan sebeplerle, mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine geçerlilik tanınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır ( Bu konuda emsal karar için Bkz. Yargıtay 19. HD, 24.11.2016 tarih, 2016/8016 Esas-2016/15109 Karar sayılı ilamı).
İlk Derece mahkemesince, taraflar arasındaki yediemin sözleşmesi hükümleri gereğince hesaplama yapılmıştır. Bu durumda, esasen tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları yedieminlik sözleşmesi hükümlerini geçerli saymak ve bu doğrultudaki bilirkişi raporundaki hesaplamalar gereğince karar tesisinde isabetsizlik görülmediği gibi yediemine tevdi edilen eşyanın niceliği, niteliği ve fazladan özen yükümlülüğü gerektirmesi, uzun bir süre davalı- yedieminde kalmış olması gözetildiğinde yedieminlik ücretinde hakkaniyet indirimi yapılmasına takdiren gerek görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26/04/2018
KANUN YOLU : HMK. 362/1.a .maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.