Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/950 E. 2018/1163 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/950
KARAR NO : 2018/1163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2015/1059 Esas – 2017/696 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşımadan kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından … no.lu Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan …A.Ş.’ne ait Elektronik Kart ve Plastik Kasa emtialarının Makedonya’dan İstanbul’a nakliyesinin ana nakliyeci … Lojistik firması tarafından gerçekleştirildiğini, davalı …Lojistik firmasının navlun faturalarını düzenleyen ana taşıyıcı olması sebebiyle aleyhine dava açıldığını, davalı …Ltd. Şti.’nin ise sigortalı şirkete antrepo hizmeti verdiğini, oluşan zarardan sorumlu olduğunu, söz konusu emtiaların …. plaka sayılı araçlarla Makedonya’dan Türkiye’ye nakli sırasında paletlerin devrilmesi, ambalajlarda deformasyonlar oluşması ve içlerindeki kartların darbeye maruz kalması nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini, bu konuda eksper raporu alındığını, 18.859,62 TL sigortalı zararının müvekkili tarafından tazmin edildiğini, TTK ve poliçe hükümleri ve halefiyet ilkesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, müvekkilinin rücu hakkının doğduğunu, alacağın tahsili için davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalıların icra takibine itirazları sonucu takibin durduğunu belirterek, icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Lojistik…A.Ş. vekili savunmasında özetle; müvekkilinin davacının sigortalısı … Tic. A.Ş.’ne ait emtianın Makedonya’dan Türkiye’ye taşınması işini üstlendiğini, söz konusu anlaşma gereğince emtiaların müvekkili tarafından taşındığını, ancak dava konusu edilen emtiadaki hasarın müvekkili firmanın yapmış olduğu taşıma ile bir ilgisinin bulunmadığını, hasarın, diğer davalının antreposunda yükün boşaltılması esnasında paletin düşürülmesinden kaynaklandığını, bu sebeple konu ile ilgili hasar bildiriminin yalnızca diğer davalıya yapıldığını, CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcının eşyayı özel antrepoya teslim etmesinin gönderilene teslim edilmesi anlamına geleceğinden taşıyıcının sorumluluğunun, antrepoya teslim ile sona erdiğini, antrepoda meydana gelen zarardan taşıyıcının sorumlu olmadığını, antrepo sahibinin taşıyıcıya karşı eşyayı muhafaza etme, başka eşyalar ile karıştırmama, gereli özeni gösterme ve eşyayı aldığı hali ile iade etme borcu altında olduğunu, oluşan zarardan diğer davalının sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı..Ltd. Şti. vekili savunmasında özetle; davaya konu 26 parça emtianın nakliyesinin diğer davalı …Lojistik firması tarafından 014397 nolu CMR taşıma senedi kapsamında gerçekleştirildiğini, taşınan eşyanın müvekkilinin antreposuna 15.08.2014 tarihinde teslim edildiğini, teslim esnasında 26 kaptan 1 kap ürünün şeridinin kopmuş ve ambalajının hasarlı olduğunun görülmesi üzerine bu konuda tutanak tutulduğunu, hasar kaydı ile alınan 26 kap emtianın, alıcının talimatı ve talebi doğrultusunda 28.08.2014 tarihinde alıcı tarafından belirlenen araçlarla alıcısına teslim edildiğini, taşıma sırasında meydana gelen hasardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, taşıyıcı olmayan ve zaten eşyayı hasarlı olarak teslim alan müvekkiline karşı itirazın iptali davası açılmış olması hukuka aykırı olduğunu, icra takibinde istenen miktar ile eksper raporunda tespit edilen hasar miktarı arasında çelişki bulunduğunu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda; taşıma senedine konulan hasar şerhinin sadece ambalaj hasarını içerdiği, böyle bir şerhin CMR’nin 30/1.maddesi gereğince sadece ambalaj hasarı bakımından taşıyıcıya yapılmış bir bildirim niteliği taşıdığı, ambalajın içindeki malzemenin hasara uğradığına dair bildirim yapılmadığı, hasarın taşıyıcı …Lojistik firmasının sorumluluğunda iken meydana geldiğinin somut delillerle ispatlanamadığı, hasarın diğer davalı Ulusal Lojistik firmasının antreposunda gerçekleştiğine dair somut bir delil bulunmadığı, dolayısıyla icra takibine yapılan itirazların yerinde olduğu gerekçesiyle, her iki davalı aleyhindeki davanın reddine, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Müvekkili tarafından sigortalanan emtianın taşınması işinin davalı …Lojistik… A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğini, nakil sırasında paletlerin devrilerek emniyet şeridinin koptuğunu, paletlerin içerisindeki kartların darbeye maruz kaldığını, bu kapsamda oluşan zararın müvekkili tarafından sigorta poliçesi kapsamında tazmin edildiğini,
Bilirkişinin konu hakkında uzman olmadığını, bu konudaki taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini,
Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesinin 17. ve 13. fıkrasına göre, eksper tarafından düzenlenen raporun delil niteliğinde olduğunu, mahkemenin kararında eksper raporuna itibar etmemesinin hukuka aykırı olduğunu, 7 nolu delil olarak sundukları Kontrol Raporu isimli delilin mahkemece değerlendirilmediğini,
İlk derece mahkemesinin, hasar bildiriminin usulüne uygun olduğuna dair kanaatini bildirmekle birlikte bu bildirimin sadece ambalaj hasarı şeklinde değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, bildirimin usulüne uygun olduğunu, ilk derece mahkemesinin ambalajın içindeki malzemenin de hasara uğradığına dair bildirim bulunmadığı yönündeki gerekçesinin hukuk aykırı olduğunu, sundukları eksper raporu ve hasar fotoğrafları ile iddialarını ispat ettiklerini,
CMR hükümlerine göre, taşıyıcının hasarsız teslim aldığı mallarda oluşan hasarın kendi kusurundan doğmadığını ve CMR’nin 17/4. maddesinde belirtilen özel risklerden doğduğunu ispatlaması gerektiğini, bu kanıt yükünü yerine getirmeyen taşıyıcının, eşyaya verilen zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle mahkemenin gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek;
İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, CMR hükümlerine tabi taşıma sırasında, taşınan emtiada meydana geldiği iddia edilen hasar bedelini kendi sigortalısına ödemiş olan davacı sigortacı tarafından, davalı taşıyıcı aleyhine rücu amaçlı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın davalı taşımacıya usulüne uygun ihbar edilmediği, hasarın diğer davalıya ait antrepoda meydana geldiğinin de kanıtlanmadığı gerekçeleriyle her iki davalı hakkındaki davanın reddine, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin yaptığı tahkikat işlemleri eksik ve alınan bilirkişi raporu yetersiz görüldüğünden, eksik tahkikatın tamamlanması amacıyla, HMK’nın 356. maddesi uyarınca Dairemizce duruşma açılmış ve bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tüm dosya kapsamına ve taraf beyanlarına göre, davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat sigorta poliçesiyle sigortalanan ve sigortalı Takosan…A.Ş.’ye ait elektronik kart ve plastik kasa emtiasının, Makedonya’dan Türkiye’ye kara yoluyla taşınması içini davalı …Lojistik’in gerçekleştirdiği, taşınan bu emtianın davalı Ulusal Lojistik’e ait antrepoya boşaltıldığı ihtilafsızdır.
Yine, bu emtianın bir paletinde meydana gelen hasar nedeniyle davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısı Takosan’a 05.12.2014 tarihinde 10.837,74 TL, 17.02.2015 tarihinde 7.225,16 TL olmak üzere toplam 18.062,90 TL ödeme yaptığı; davacının TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortanın haklarına halef olduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesi, sadece hukukçu bilirkişiden rapor alarak sonuca gitmiştir. Hukukçu bilirkişi, CMR belgesine düşülmüş olan hasar kaydının sadece ambalaj hasarını gösterdiği, ambalaj içindeki emtianın da hasarlandığına dair bir kaydın ve ihbarın bulunmadığı gerekçesiyle taşıyıcı şirketin sorumlu olmayacağı sonucuna varmış, ilk derece mahkemesi de bu yorumu benimseyerek sonuca gitmiştir.
İlk derece mahkemesinin sadece hukukçu bilirkişinin kanaatiyle sonuca varması isabetsiz olup davacı vekilinin bu konudaki istinaf sebebi haklı bulunmuştur. Çünkü, heyette, taşınan emtianın teknik özelliklerini bilen bir uzmanın bulunmaması önemli bir eksikliktir. Ambalajda oluşan ve tespiti yapılan hasarın, ambalaj içindeki emtiaya hasar verecek boyutta olup olmadığının değerlendirilmesi, emtianın teknik özelliklerini bilen bir uzman tarafından yapılabilir. Nitekim, Dairemizce oluşturulan bilirkişi kurulunda yar alan elektronik mühendisi bilirkişi, taşımaya konu emtiayla ilgili olarak yaptığı değerledirmede; bu emtianın elektronik kart olup emtianın istiflendiği koli düşüp devrilmese bile, ambalajlandığı bandı kopacak ve kolisinde deformasyona sebep olacak seviyede harici etkiye (ki taşıma belgesine konan kayıt bu etkiye işaret etmektedir), basınca ve darbeye maruz kalır ise elektronik kartın yapısı gereği, üzerindeki elemanların ve bağlantılarında bozulmalar meydana geleceği ve bu durumun kılcal çatlaklar oluşmasına, cihazın çalışmamasına veya hatalı olarak çalışmasın yada arızalanmasına sebebiyet vereceği, bu elektronik kartların kullanılamaz hale geleceği tespitlerini yapmıştır.
Bu teknik tespitlere göre, somut olayda, emtianın antrepoya vardığı sırada CMR belgesine, ” 1 kap ürün şeridi kopmuş ve ambalajı hasarlı şekilde teslim alınmıştır” kaydının düşüldüğü, bu hasar kaydının sadece ambalaj hasarına ilişkin bir kayıt olarak kabul edilemeyeceği, usulüne uygun bir hasar ihbarı niteliği taşıdığı sonucuna varılmıştır. Davacının sigortalısına teslim sırasında da hasar tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu konudaki teknik tespitler, Dairemizce alınan bilirkişi raporunun 2. sayfasında ayrıntılı olarak yer almaktadır.
Bu durumda, usulüne uygun bir hasar kaydı CMR belgesine düşülmüş olmakla, hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabulü gerekeceğinden; davalı taşıyıcının, emtiadaki hasarın CMR’nin 17/4. maddesinde sayılan sebeplerden birisinden kaynaklandığını ispatla yükümlüdür. Davamızda, davalı taşıyıcı …Lojistik, hasarın sorumsuzluk hallerinden birisinden kaynaklandığını kanıtlayamadığından, davalı taşıyıcının bu zarardan sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı vekilinin bu konudaki istinaf sebep ve gerekçesi haklı bulunmuştur.
Emtianın, antrepoda bulunduğu sırada hasarlandığı kanıtlanamamıştır. Eşyanın antrepoya kabulü sırasında hasar kaydı konulduğu dikkate alındığında, hasarın taşama sırasında oluştuğunun kabulü gerekeceğinden, davalı antrepocu Ulusal Lojistik aleyhindeki davanın ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yukarıdaki tespitlere göre, davalı taşıyıcı …Lojistik, emtiada meydana gelen hasardan sorumludur. Ancak, sorumluluk miktarının CMR’nin 23. maddesindeki sınırlı sorumluluk esasına göre belirlenmesi gerekir. Bu konuda teknik değerlendirmemeler, Dairemizce alınan bilirkişi heyeti raporunun 5 ve 6. sayfalarında yapılmıştır. Bu teknik tespitlere göre, hasarlı emtianın ağırlığına göre, davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı 476,73 SDR olarak belirlenmiştir. Bilirkişinin piyasa değerlerine uygun bulduğu gerçek hasar tutarı (davacının, sigortalısına ödediği tutar) bu limitin çok üstünde olduğundan, limit dahilinde karar verilmelidir. 476,73 SDR, karar tarihindeki kur olan 8,0315 ile çarpılmak suretiyle, davacının davalı taşıyıcıdan rücuen talep edebileceği miktarın 3.828,86 TL olduğu hesaplanmış ve bu tutar üzerinden itirazın iptali talebi kabul edilmiş, fazla talep reddedilmiştir.
Davacının hangi tarihten itibaren temerrüt faizi talep edebileceğine dair değerlendirme bilirkişi raporunda yapılmış, taraf vekilleri buna itiraz etmemiştir. CMR’nin 27.maddesi uyarınca, temerrüt faizi, ödeme talebinin taşıyana yazılı olarak bildirildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise faiz tahakkuku, dava açıldığı tarihten itibaren yapılır. Somut olayda davacı, icra takibine girişmeden önce davalı taşıyıcıya yazılı ihtarname tebliğ etiğini kanıtlayamadığından, faizin icra takip tarihinden itibaren yürütülmesine hükmedilmiş, işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebi reddedilmiştir.
Alacak yargılama ile belirlenmiş olup likit sayılamayacağından, davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
İlk derece mahkemesince davalıların kötü niyet tazminatı talepleri reddedilmiş, davalılar bu konuda istinaf başvurusunda bulunmamıştır. Alacak yargılama ile belirlenmiş olup likit sayılamayacağından, bu nedenle davanın reddedilen kısmı yönünden davacının kötü niyeti sabit olmadığından, kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerekir. Kaldı ki, istinaf edenin aleyhine karar verilemeyeceği (aleyhe karar verme yasağı bulunduğu) gibi, davalıların istinafa başvurmaması sonucu davacı yararına oluşan usulî kazanılmış hak dikkate alınarak, davalıların kötü niyet tazminatı talepleri reddedilmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;
1-Davalı …Tic. Ltd. Şti. aleyhindeki davanın reddine,
2-Davalı …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş. aleyhindeki davanın kısmen kabulüyle, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine bu davalı tarafça yöneltilmiş olan itirazın İİK.’nın 67/1.maddesi uyarınca kısmen iptali ile takibin, bugünkü SDR kuru üzerinden hesaplanan 3.828,86 TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve 3095 sayılı Yasanın 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte tahsili için devamına,
Bu davalı hakkındaki fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
3-Alacak miktarı yargılama ile belirlenmiş olup bu nedenle likit kabul edilmediğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davanın reddedilen bölümü için ilk derece mahkemesince kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup bu konuda davalılarca istinaf başvurusunda bulunulmadığından, oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
5-Alınması gereken 261,55 TL karar harcının peşin alınan 322,08 TL’den mahsubu ile artan 60,53 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından harcanan 289,25 TL harç giderinin …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece aşamasında sarf edilen 1.036,95 TL yargılama gideri ile istinaf aşamasında sarf edilen 1.528,00 TL yargılama giderinin toplamı olan 2.564,95 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 520,73 TL’lik bölümünün davalı …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı şirketler kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, ilk derece aşamasındaki yargılama için;
a- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.263,15 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Ulusal Lojistik…Ltd. Şirketi’ne verilmesine,
b-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Lojistik…A.Ş.’ye verilmesine
11-İstinaf aşamasındaki yargılama yönünden;
a-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
b-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf harcının talep halinde kendisine iadesine,
c-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı giderinin davalı …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
d-İstinaf yargılaması duruşma açılarak ve birden fazla duruşma icrasıyla yapıldığından:
i-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı …Lojistik Depolama Gümrükleme ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
ii-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak eşit oranlarda davalılara verilmesine,
12-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
13-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
Davacı vekili ile davalı Ulusal Lojistik vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, oybirliğiyle ve dava değerine göre kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar her iki taraf yönünden kesindir.