Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/948 E. 2018/429 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/948
KARAR NO : 2018/429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2014/876 2017/475
DAVANIN KONUSU : Alacak
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı banka nezdinde hesabı bulunduğunu, hesap üzerinde işlem yapmak üzere antetli kağıda yazılan talimat doğrultusunda şirket müdürü …’nın yetkilendirildiğini, şirket hesaplarında açık çıkması üzerine davalıdan noter ihtarnamesi ile bilgi istendiğini, müvekkili şirketi temsile yetkili olmayan kişilere ödeme yapıldığını ve çek karnesi verildiğini öğrendiklerini, müvekkilinin bu şekilde mağdur olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili bankanın yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının talimatları doğrultusunda hareket edildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, işlemlerin yapıldığı tarihte şirketi temsile yetkili kişinin … olmayıp Dilek Karaca olduğunu, yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu ve işlemler dolayısıyla davacının zararı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmeler usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olduğu, davacının rapora itirazlarının yerinde olmadığı gerekçeksiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
HMK’nun 353/6. maddesinde belirtildiği üzere, davada taraf delilleri ve beyanları tam olarak değerlendirilmeden karar verildiğini, davanın esası ile ilgili delillerin değerlendirilmediğini,
Bankanın özen yükümlülüğüne açıkça aykırı davrandığını, imzaların şirketin yetkilisine ait olmadığını, bu durumun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, sahte imzalarla para çekildiğini,
Mahkemenin soyut gerekçelerle ve dosyadaki raporlara aykırı bir şekilde karar verdiğini, grafoloji bilirkişi raporunda imzaların şirket müdürü …’nın eli ürünü olmadığının tespit edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı şirketin 22/01/2008 tarihinde kurulduğu, şirket ortaklarından …nın şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür olarak seçildiği, … 23/12/2008 tarihinde mevcut hisselerini …’ya devrederek şirket ortaklığından ayrıldığı ve müdürlük sıfatının sona erdiği, 30/12/2008 tarihinde …’nın müdür olarak seçildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Usulsüz yapıldığı iddia edilen ve bilirkişi raporlarına konu edilen beş adet işlemden; 03/09/2008 ve 25/09/2008 tarihli talimat belgesindeki imzanın …’nın el ürünü olduğu, diğer 16/10/2008 tarihli 2.250,00 TL’nin havalesine yönelik işlemdeki, 17/10/2008 tarihli 3.500,00 TL’nin havalesine yönelik işlemdeki ve 21/10/2008 tarihli 17.000,00 TL’nin havalesine yönelik işlemdeki imzanın şirket müdürü …’nın el ürünü olmadığı grafoloji raporu ile tespit edilmiştir.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Öte yandan HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir.
İlk Derece Mahkemesi, grafoloji uzmanından aldırılan bilirkişi raporu ile bankacı bilirkişi tarafından tespit edilen somut vakaları değerlendirmeden sadece bilirkişi raporundaki değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Red gerekçesinde, grafoloji bilirkişinin raporunu ve tespitlerini nasıl aştığını açıklamadığı gibi şirket müdürünün talimatı olmadan yapılan ödemelerden davalı bankayı neden sorumlu tutmadığına yönelik gerekçelerini de kararda göstermemiştir. Ayrıca banka kayıtları üzerinde inceleme yapmadan ve davacının ticari defterleri üzerinde TTK 83/1.maddesi gereğince resen inceleme yapmadan sadece bilirkişi raporuna atıf yapılarak gerekçe hiç yazılmadan verilen karar denetime elverişli değildir.Bu haliyle istinaf denetimine elverişli bir karar bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin istinaf incelemesine konu kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.6. maddesi uyarınca, 19/04/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.353/1.a.maddesi uyarınca karar kesindir.