Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/826 E. 2018/233 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/826
KARAR NO : 2018/233
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2017
NUMARASI : 2014/1039- 2017/371 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkil şirketin ihraç ettiği emtianın davalı sigorta şirketince nakliyat sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, emtianın ABD’ye nakliyesini dava dışı …. AŞ’nin üstlendiğini, emtianın dava dışı taşıyıcının Amerika’daki ofisine ulaştığının bildirildiğini, ancak daha sonra gönderinin tüm aramalara ve sorgulamalara rağmen bulunamadığını, gönderinin ABD’de yanlışlıkla imha edildiğinin sözlü olarak öğrenildiğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketine ihtarname keşide edilerek zararının ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının müvekkilinin zararını karşılamaktan imtina ettiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca icra takibinin yok hükmünde olduğunun hükme bağlandığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, emtiaya ABD makamları tarafından el konulduğundan meydana gelen rizikonun poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının iddiaya konu alacağın tahsili için Ankara .. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası üzerinden takip açtığı, davalı tarafça icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının dosya arasında bulunan ve taraflarca inkar edilmeyen kesinleşmiş mahkeme ilamına göre Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/16 Esas sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda “yetkili icra dairesinin davalının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olduğu belirtilerek yetkisiz icra dairesince yapılan icra takibi yok hükmünde bulunduğundan davanın reddine ” karar verildiği, bunun üzerine davacı alacaklının yetkisiz icra müdürlüğüne başvurarak dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini sağladığı, bu talep doğrultusunda İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/16 Esas numaralı dosyası üzerinden verdiği tarafları bağlayıcı kararında yok hükmünde olan bir icra takibinin alacaklının yetkili icra dairesine gönderilmesi talebi doğrultusunda yetkili icra dairesinde yeni bir esasla tekrar yürütülmesinin hukuken mümkün olmadığı, buna göre, geçerli bir takip bulunmadan yapılan ödeme emri de geçersiz olduğu gerekçesiyle HMK 114/2 maddesinin yollamasıyla HMK 115/2 maddesi gereği davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Anılan mahkeme kararındaki yok hükmünden kasıt yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi niteliğinde olduğunu, icra takibinin yok hükmünde olduğuna karar verilemeyeceğini, yetkili icra dairesinden yeniden ödeme emri gönderildiğini, gönderilen bu ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının benzer itirazlarının mahkemece, ilk celsede gerekçeli olarak reddedildiğini,
2-Mahkemece davayı dava şartı yokluğundan reddettiğine göre, maktu vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken nispi vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, yurt dışına ihraç edilen emtianın zayi olması nedeniyle uğranılan zararın nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen “Nakliyat Sigorta Poliçesi” teminatı doğrultusunda riskin gerçekleştiği iddiasına dayalı olarak davacı tarafından zararın tahsili için davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişildiği, takibin davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine durması üzerine davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .. Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığı, anılan mahkemenin 19.07.2013 tarih ve 2013/16 Esas, 2013/417 Karar sayılı kararıyla, icra dairesinin yetkisine davalı borçlunun yaptığı itirazın haklı olduğu gerekçesiyle icra takibinin yetkili icra dairesinden yapılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, bunun üzerine davacının Ankara … İcra Müdürlüğü’ne, dava konusu icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi talepli dilekçe sunduğu, bu doğrultuda icra dosyanın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kaydedilerek bu dosya üzerinden davalı borçluya yeniden ödeme emri çıkarıldığı, süresi içinde yapılan itiraz sonucu icra takibinin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra takibinde takip başlatılması ve ödeme emrine karşı yasal süresinde itirazın yapılması gerekir. Bu durumda, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle karara bağlanması gerekir.
Nitekim taraflar arasında Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/16 Esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında, borçlunun yetki itirazında haklı olduğundan bahisle yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Bu durumda icra dairesinin yetkisiz olduğu belirlendiğine göre, bu icra dairesince çıkarılan ödeme emri nedeniyle itirazın iptali davası açılamaz. Zira az yukarıda da değinildiği üzere, yetkili icra dairesince çıkarılmış bir ödeme emri bulunmamaktadır (Bkz. Yargıtay 19. HD, 24.02.2006 tarih, 2005/6881-2006/1842 E.K; aynı Dairenin 16.03.2006 tarih, 2005/8035-2006/2603 E.K sayılı ilamları).
Hal böyle olunca, yetkili icra dairesinden davalı borçluya usulüne uygun gönderilen ödeme emrine süresi içinde borca ve ferilere itiraz edilmiş olduğu ve eldeki itirazın iptali davasının koşullarının bulunduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisinde usul ve yasaya uyarlılık görülmemiştir.
Açıklanan hususlar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, işin esası hakkında taraflarca dosyaya sunulan tüm deliller üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için HMK 353/1.a.4.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 09/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.