Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/763 E. 2018/164 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/763
KARAR NO : 2018/164
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI : 2015/353 Esas – 2017/229 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından ihracatı yapılan bir kısım emtianın İstanbul ‘dan Cezayir’ e gönderilmesi için davalı ile anlaşıldığını, davalı tarafın konişmento talimatına aykırı olarak yaptığı yanlış işlem neticesinde yükün alıcısının davalı tarafından Cezayir Gümrüğüne konişmentoda yazılı olandan farklı gösterildiğini, alıcısı tarafından Cezayir Gümrüğünden malların çekilemediğini, alıcısı tarafından malın teslim alınamaması nedeniyle alım işleminin iptal edildiğini, emtiaların özel ölçüler dahilinde üretildiğinden ihracat yeri dışında kullanılmasının mümkün olmadığını, davalı tarafa zararı karşılanması için ihtarnamenin gönderildiğini, ancak, alacağın tahsili amacıyla İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2014/11285 esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından süresi içinde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, alacağının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili savunmasında özetle; görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğunu, taşımaya konu emtianın 1/12/2013 tarihinde limana ulaştığını, ancak alıcısı tarafından teslim alınmadığını, konteynerlerin 23/12/2013 tarihinde tahliye edildiğini, konteynerin alıcısı ve komisyoncusu … şirketi tarafından teslim alınmadığını, konişmento üzerindeki sorunun düzeltilmesine rağmen davacı tarafın üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, malzemelerin çekilmesi için bir engel olmadığını ve konişmentonun düzeltildiğinin davadışı yük alıcısına ve davacıya bildirildiğini, ancak yükün teslim alınmadığını, yükün teslim alınmadığının davacı tarafa iletildiğini ve davacı tarafça herhangi bir talimatın verilmediğini, müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, taşıma işleminde konumu gereği kendisinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak talimat almadan herhangi bir işlem yapmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine alacak miktarının % 20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle ; mahkemece yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalının ifa yardımcısı fiili taşıyanın yanlış düzenlemiş olduğu konişmentonun düzeltilmesinin 26/12/2013 tarihinde davalı tarafından talep edilip, konişmentonun 31/12/2013 tarihinde düzeltildiği, 07/01/2014 tarihinde alıcıya ve davacıya bildirilip, 08/01/2014 tarihinde bir başka bildirimin davacı tarafa yapıldığı, konteynerin tahliye edildiği 23/12/2013 ile konişmentonun düzeltildiğinin alıcıya ve davacıya bildirildiği 07/01/2014 tarihi arasında geçen sürenin 15 gün olduğu, Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden gelen yazıdan konişmento alıcısının … olarak düzeltildiği ve çıkış gümrüğüne düzeltme yapılmış konişmentonun gönderildiğinin görüldüğü, davalı taşıyanın konişmentodaki yanlışlığı düzelttiği ve konteynerin çekilmesi için elinden gelen tüm gayreti gösterdiği, CFR teslim şekline göre konteynerin yüklenmesi sonrası alıcıya geçen sorumlulukların konteynerin tahliyesi ve konişmento düzenleme işleminin yapılması sonrasında alıcı tarafından kötü niyetle yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, davalının yükümlülüklerini yerine getirdiği, alıcının kötü niyetle malı teslim almadığı, dolayısıyla sözleşmeye aykırılık ile zarar arasında uygun illiyet bağının kurulamadığı ve taşımadan kaynaklı bir zararın oluşmadığının belirtildiği, dosyadaki mevcut 29/11/2013 tarihli 350869 nolu faturadan satıcının davacı olup, alıcının … olduğunun anlaşılıp, bedelin 20.300,-Euro olup, faturanın ….olarak düzenlendiği, CFR satışlarda yükleme, navlun, çıkış gümrük – resmi izinler, kontrol, ambalaj ve işaretlemenin satıcıya ait olduğu, emtianın gemi küpeştesini aştığı andan itibaren risk ve hasarın alıcıya ait olup, bu ana kadar risk ve hasarın satıcıda olduğu, emtianın boşaltma, varış gümrük – resmi izinlerin alıcıya ait olduğu, emtianın bu satışta gemi küpeştesini aştığı andan itibaren navlun dışındaki malla ilgili tüm risk ve hasarın alıcıya ait olduğu ve satışın bu şekilde yapıldığının faturadan anlaşıldığı, bu satış şeklinde alıcının sorumluluklarından birisi de malın varış limanına ulaşması ile gecikmeksizin malları boşaltması olup, boşaltma ücretini ve liman ücretini ödemesi gerektiği, dosyadaki mevcut konişmentolardan davalının taşıyıcı sıfatına sahip olup, fiili taşıyanın … olup, dosyadaki mevcut gerek hüküm kurmaya mevcut bilirkişi raporu gerekse mail yazışmalarından davalı taşıyıcının hükümlülüklerini yerine getirdiği ve konişmentodaki yanlışlığın düzeltilip, gerek malın alıcısına gerekse davacıya bildirimlerin yapıldığı ve konişmentonun düzeltilmiş şekli ile bildirildiğinin anlaşıldığı, ancak malın alıcısı tarafından emtiaların teslim alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından ihracatı yapılan emtianın İstanbul’dan Cezayir’e taşınması işinin davalıya verildiğini, konişmento muhteviyatı 178 kap – 8523 kg.olan yükün davalıya ait … sefer numaralı … isimli gemiyle Kumport Limanından Cezayir Limanına gönderildiğini, ancak davalının konişmento talimatına aykırı olarak yük alıcısını yanlış gösterdiğini, bunun neticesinde malın Cezayir Gümrüğünden alıcısı tarafından çekilemediğini ve beklemede kaldığını,
Davalının sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle ihraç edilen malın alıcısına teslim edilemediğini ve alıcı ile müvekkili arasındaki satış sözleşmesinin iptal edildiğini, bu iptal nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların tahsili için icra takibine girişildiğini, davalının haksız itirazda bulunduğunu, bu nedenle itirazın iptalini talep ettiklerini,
Davacının zararının, davalının sözleşmeden doğan özen borcunu ihlal ederek konişmentoyu hatalı düzenlemesinden ve alıcıyı yanlış göstermesinden kaynaklandığını,
Davalı taşıyıcının, kullandığı ifa yardımcılarının fiillerinden ve kendi yerine geçen fiili taşıyıcının eylemlerinden kendi eylemi gibi sorumlu olduğunu,
İlk derece mahkemesinin zarar ile sözleşmeye aykırı davranış arasında illiyet bağı bulunmadığına dair tespitinin hatalı olduğunu, çünkü ihraç konusu malın Cezayir Gümrüğünden çekilemediğini, taşıyıcı tarafından Cezayir Gümrüğüne bildirilen belgelerde alıcının yanlış gösterildiğini, davalı bir kısım düzeltmeler yapmışsa da buna rağmen malın çekilemediğini, çünkü asıl düzeltmenin yapılması lazım gelen yerin Cezayir Gümrüğü olup bu konuda herhangi bir düzeltme işlemi yapılmadığını, konişmentonun davalı akdi taşıyıcı ile dava dışı fiili taşıyıcı arasında düzeltilmesinin ve bu düzeltmenin Ambarlı Gümrüğüne bildirilmesinin sorunu çözmediğini, Cezayir Gümrüğüne beyan edilen gemi manifestosunun düzeltilmesi gerekmekte olup davalının bu düzelmeyi yapmadığını, Cezayir Gümrüğünde malın değiştirildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, bu nedenle mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu,
Malın çekilebilmesi için davalı tarafından yapılan girişimlerin yetersiz kaldığını, bilirkişi raporlarındaki ve raporlardaki değerlendirmelerin de bu nedenle haksız olduğunu, bilirkişi raporlarının objektif, anlaşılabilir ve gerekçeli olması gerektiğini, dosyadaki raporun bu unsurları taşımadığını,
Davalı taşıyıcının TTK.’nın 18/2.maddesi uyarınca basiretli bir tacir gibi davranması zorunlu olup kanundan doğan özen borcunu ihlal ederek müvekkiline zarar verdiğini, bu nedenle zarardan sorumlu olduğunu belirterek, bu sebeplerle ve ayrıca resen gözetilecek nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, deniz taşıyıcısı olan davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen zararın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nın 67/1.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Taraflar arasında deniz taşıma ilişkisinin bulunduğu, davacıya ait emtianın İstanbul’dan Cezayir’e deniz yoluyla taşıması işinin davalı tarafından üstlenildiği, bu taşıma işinin davalı tarafından belirlenen fiili taşıyıcı tarafından gerçekleştirilerek emtianın Cezayir Limanına götürülüp boşaltıldığı ihtilafsızdır. Yine davacı tarafından davalıya verilen konişmento talimatında alıcının gösterildiği, ancak fiili taşıyıcı tarafından düzenlenen taşıma konişmentosunda alıcının farklı gösterildiği, bu nedenle malın Cezayir Gümrüğünden çekilmesi konusunda sorun yaşandığı da ihtilafsızdır.
Konişmentoda yapılan bu yanlışlık davacıya bildirildiğinde, davacının bu durumun derhal davalı taşıyıcıya bildirdiği ve bilirkişi raporunda kronolojik olarak açıklandığı şekilde davalının konişmentodaki hatayı düzelterek gerekli bildirimlerde bulunduğu, malın Cezayir’deki alıcısı tarafından gümrükten çekilmediği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili istinaf başvurusunda, davalı tarafından konişmentoda ve gümrük belgelerinde yapılan düzeltme beyanlarının yeterli olmadığını, malın çekilebilmesi için Cezayir Gümrük kayıtlarının düzeltilmesi gerektiğini, bu düzeltmenin yapılamaması nedeniyle malın çekilemediğini iddia etmektedir. Bilirkişi raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere, taşımaya konu emtianın 19.12.2013 tarihinde Cezayir Limanına vardığı ve 23.12.2013 tarihinde boşaltıldığı, 26.12.2013 tarihinde konişmentodaki yanlışlığın düzeltilmesinin istendiği, 31.12.2013 tarihinde alıcı yanlışlığının düzeltildiği ve bu düzeltmenin alıcıya 07.01.2013 tarihinde bildirildiği, davalı tarafından, davacıya gönderilen 08.01.2014 tarihli yazıda, konteynerin … ve yanlışlıkla adı geçen… firmalarının birlikte noterden alacağı yazı ile çekim işlemlerine başlayabileceği bildiriminin yapıldığı, davacının 13.02.2014 tarihinde alıcının malı halen teslim alamadığını ve yeni bir talimat vermesi gerektiğini davalıya bildirdiği, akabinde 18.02.2014 tarihli ihtarnameyi düzenlediği, davalının 28.02.2014 tarihli ihtarnameyle cevap verdiği, yine davalının 08.04.2014 tarihli yazı ile davacıya ticaret ateşeliğinde yapılacak toplantıya alıcının katılması gerektiğinin bildirildiği, alıcının toplantıya katılmadığına dair durumun 10.04.2014 tarihinde davacıya bildirildiği, Cezayir Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği tarafından davalıya gönderilen 21.05.2014 tarihli yazıda, alıcı firmanın anlaşmaya yanaşmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi tarafından test edildiği üzere, konteynerin tahliye edildiği tarih itibariyle 15 günlük süre içinde davalı tarafından konişmentodaki yanlış alıcı kaydının düzeltildiği anlaşılmaktadır. Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden celp edilen belgelere göre konişmento alıcısının … olarak düzeltildiği ve çıkış gümrüğüne düzeltme yapılmış konişmentonun gönderildiği anlaşılmaktadır.
Taşıyıcı, yasa gereği kendisine verilen talimata uygun olarak taşımayı gerçekleştirmek ve taşıma belgelerini tedbirli bir tacir gibi düzenlemekle yükümlüdür. Taşıyıcının yerine geçen fiili taşıyıcının eylemlerinden akdi taşıyıcı kendi eylemi gibi sorumludur. Bu nedenle olayımızda fiili taşıyıcı tarafından yapılan yanlışlık akdi taşıyıcının sorumluluğundadır. Ancak yapılan bu hatanın makul bir süre içinde düzeltildiği ve gümrük idaresine bildirildiği, Ambarlı Gümrük İdaresi tarafından çıkış gümrüğüne gerekli bildirimin yapıldığı, dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Davalı taşıyıcı kendi sorumluluğundan kaynaklanan yanlışlığı düzeltmiş ve üzerine düşen işlemleri dosyadaki belgelere göre tamamlamış durumdadır. Davacı vekili Cezayir Gümrüğündeki kayıtların düzeltilmediğini bildirmiş ise de, Ambarlı Gümrük Müdürlüğünün cevabına göre yapılan düzeltmenin çıkış gümrüğüne bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili, davalının Cezayir Gümrüğündeki düzeltmeleri yapmadığını iddia etmiş ise de somut olarak ne tür bir işlem yapması gerekirken yapmadığını açıklamamıştır. Dosyadaki belgelerden malın alıcısının malın çekilmesiyle ilgili üzerine düşen işlemleri yapmaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının iddia ettiği zarar ile davalının sözleşmeye aykırı davranışı arasındaki illiyet bağı kesilmiş durumdadır. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçeleri isabetli bulunmuş, davacı vekilinin istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı şirkete, ….tarafından kayyım atanmış olup 690 sayılı KHK.’nın 73/6.maddesi uyarınca davacı şirket harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 22/02/2017 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :Dava değeri dikkate alınarak, HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki hafta içinde temyiz yolu açıktır.

.