Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/723 E. 2018/176 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/723
KARAR NO : 2018/176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2016
NUMARASI : 2016/592 Esas -2016/923 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 29/11/2013 tarihinde gelir koruma sigortası ve ferdi kaza sigortası imzalandığını, buna göre gelir koruma sigortası özel şartları 3.3.1 maddesi gereğince işsizlik gerçekleştiğinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre memur ve sözleşmeli statüde olmadan aynı işverenle aynı iş yerinde tam zamanlı ve belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden istihdam ilişkisi içinde en az 180 gün çalışmakta olan Türkiye İş Kurumuna iş aramak için kayıt olduğunu, sigortalılar için geçerli olduğunu, bu teminat sigortalılarının bu özel şartlar kapsamında bir iş yerinde çalışırken, istem dışı olarak, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işsiz kalmaları halinde güvence altına alan bir teminat olduğunu, bu kapsamda davacının iş akdinini haklı ve geçerli neden olmaksızın fesih edildiği tarihten sonra gelir koruma sigortası poliçesindeki istek dışı işsizlik teminatına ilişkin olarak tazminat talebini 27/05/2014 tarihinde davalı şirkete ilettiğini, işveren tarafından ilgili mevzuata veya iş sözleşmesine göre geçerli nedenle fesih edildiği gerekçesiyle davacının talebinin geri çevirildiğini, ancak davacının 13/05/2014 tarihinde işe iade talebi ile 11. İş Mahkemesine başvuruda bulunduğunu ve davanın kabulüne dair karar verildiğini, davacının iş mahkemesi ilamıyla belirlenen geçersiz fesih gelir koruma sigortası poliçesindeki işsizlik teminatına ilişkin 20/05/2015 tarihli tazminat talebini yinelediğini ancak bu kez de davalı şirket tarafından işsizlik durumunun ortadan kalktığından bahisle tazminat talebinin ikinci kez sözleşmeye aykırı olarak red edildiğini, davalı şirketin red sebebinin hukuka uygun olmadığını, ayrıca davalının davacının talebi üzerine vermiş olduğu her iki cevapta da anlaşılacağı üzere poliçe bedelinin ödenmesi iradesine sahip olduğunu belirterek fazlaya ait tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile, fazlaya ait talep hakkı saklı kalmak kaydıyla sigorta poliçesi kapsamında 4.500 TL işsizlik teminatının davalıdan tahsili ile davacıya poliçesi kapsamında 4.500 TL işsizlik teminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 29/11/2013 tarihinde gelir koruma sigortası sözleşmesi düzenlendiğini, uyuşmazlığın Sigorta Hukuku’ndan kaynaklandığını, ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, işverenin haklı veya geçerli nedene dayanarak fesih hakkını kullanımı ile gerçekleşen rizikonun sigorta kapsamı dışında olduğunu, davalının teminat kapsamında bulunmayan durumda tazminat ödeme yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacının başvurusunun bu nedenle reddedildiğini, rizikonun davacının kastı ile gerçekleştiğini, davalı sigortacının tazminat ödeme ile primleri geri verme yükümlülüğünden kurtulduğunu, tazminat almaya hak kazanmak için gerekli olan Türkiye İş Kurumu’na başvuru şartı gerçekleşmediğini, davacının tazminat ödenmeyecek durumlar hakkında bilgi sahibi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi işe iadesinin hüküm altında alınmış ise davacının işsizlik durumunun ortadan kalktığını, dolayısıyla poliçe kapsamında davacının korunmaya değer bir menfaatinin kalmadığını belirterek öncelikle görevsizlik kararı verilerek davanın görevli olan Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, esasa girilmesi halinde ise davacının haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; taraflar arasında anılan sigortanın akdedildiği ve davacının dava dışı Bankada çalışırken iş akdinin feshedildiği hususları uyuşmazlık dışıdır. Davacının iş akdinin feshi üzerine davalı sigorta şirketine yaptığı başvurunun, iş veren tarafından ilgili mevzuata veya iş sözleşmesine göre geçerli nedenle feshedildiği gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda davacı tarafça İstanbul 1. İş Mahkemesi’ne açılan işe iade talepli dava da 2014/401-2015/732 esas-karar sayılı ilamla, 13/05/2014 tarihli davanın Kanunda ön görülen sürede açıldığı, işyerinde çalışan sayısı 30 kişiden fazla olup, davacının 6 aydan uzun süredir davalı işyerinde belirsiz süreli sözleşme ile çalışmakla, işyerindeki pozisyonu da gözetildiğinde iş güvencesi kapsamında olduğu belirtilerek, davacının iş akdinin haklı yada geçerli bir neden olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiş ve bu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2015/22091-31002 esas-karar sayılı ilamı ile onanıp, 03/11/2015 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadeye karar vermiş olmakla, davacının poliçe kapsamında işsizlik durumu hukuken son bulmuş olmaktadır. Bu durumda ve feshin haksız ve geçersiz olduğuna ilişkin tespiti karşısında, fesih haksız ve baştan itibaren, geriye etkili olarak geçersiz olmakla, işsizlik durumu baştan itibaren hiç gerçekleşmemiş sayılacak ve davacı kararda hükmedilen süre doğrultusunda işe başlatılmasa dahi, ücret ve sosyal haklarını alabilecektir. Açıklanan bu nedenlerle İş Mahkemesi’nin feshin geçersizliği ve işe iadeye ilişkin kesinleşmiş kararı karşısında davanın konusuz kaldığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle ve ayrıca İş Mahkemesi’nin kesinleşen karar kapsamına göre davacının haklılığı dikkate alınarak, davalı tarafın bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Bu karara karşı her iki taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuşlardır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı hüküm tesis edilerek davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm tesisine yer olmadığına karar verdiğini, olay ilişkin emsaller sunduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkil üzerine bırakılmasının hukuka aykırı olduğunu,
Sigorta şirketleri tarafından sigortalıların işverenlerine karşı dava açıp açmadığının bilinemeyeceğini, ilk başvuru esnasında sadece çıkış formlarının kabul/ret işlemleri için incelenmekte olduğunu ve SGK kayıtları baz alınarak imzalanan poliçe özel hükümlerine harfiyen uygun davranıldığını belirterek, müvekkilinin yaptığı işlemlerin sözleşme ilişkisine ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilerek yargılama giderlerinin de karşı tarafa yüklenmesi gerekirken davanın konusuz kaldığına ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki 29/11/2013 tanzim tarihli Gelir Koruma Sigortası kapsamında işsizlik teminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın ilk açıldığı İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/1362-2064 esas-karar sayılı ilamı ile ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştikten sonra davaya Asliye Ticaret Mahkemesince devam olunmuştur.
Öncelikle, kararı veren asliye ticaret mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Davacının sigorta yaptırmaktaki amacı mesleki faaliyetini güvence altına almak değildir. Gelir koruma sigortasıyla amaçlanan mesleki faaliyetin korunması olmayıp gelirin korunmasıdır. Bu itibarla dava konusu sözleşmenin nitelendirilmesi yapılırken, sözleşmenin sigortalının işsiz kalma rizikosu nedeniyle gelirden mahrumiyetini önlemeye yönelik bir sözleşme olduğu, bu haliyle sigortalının tüketici, yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/1931 E-2016/2286 K.sayılı, 02.03.2016 tarihli emsal kararı).
Olayımızda her ne kadar davanın ilk olarak görüldüğü tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ise de, bu karar hukuka aykırıdır. Çünkü yukarıda açıklanan emsal içtihattaki hukuki değerlendirmeler davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Bu nedenle istinaf incelemesine konu kararı vermiş olan İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi görevsizdir.
HMK.’nın 353/1.a.3.maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmamasına rağmen davaya bakmış olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.a.3.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, kararı veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine fiziken ve UYAP üzerinden derhal aktarılmak üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin, görevli İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine dair;
HMK.’nın 353/1.a.3.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.