Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/713 E. 2018/175 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/713
KARAR NO : 2018/175
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2016/763 Esas – 2017/353 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; …i San. A.Ş tarafından Adana’da yerleşik … İth. İhr. Ltd Şti isimli firmadan satın alınan, ….nolu Nakliyat Sigorta Poliçesi ile davalı şirkete sigortalı 26.297 kg mandalina ve 1765 adet plastik kasa emtiasının taşıyıcı… tarafından Adana’dan Bursa’ya sevk edilirken …’ın maliki olduğu, …’un kullandığı … plakalı TIR ve … plakalı yarı römorka tam ve sağlam olarak yüklenmiş olup …’a ait TIR ile ona bağlı yarı römorkun, sürücü… yönetiminde Ankara istikametinden Bursa istikametine seyrederken virajı aldıktan sonra hakimiyetini kaybetmesi ve yoldan çıkarak kaza yaptığını, … plakalı çekiciye çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu sigortalı emtiada meydana gelen hasarın Nakliye Abonman Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına 13/04/2015 tarihinde 6.142,40 TL olarak ödendiğini belirterek, sigortalıya ödenen bu tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hasarın sorumlusu olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için Bursa ..İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile takip yaptıklarını davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili savunmasında özetle; … plakalı araçla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmediklerini, dava konusu hasardan araç sahibi … ile araç sürücüsü …’un sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … savunmasında özetle ; davayı kabul etmediğini, mandalinaların Adana’da sigortalı olarak …’nun tırına yüklendiğini, Afyon Çay’da bağlama kararı çıktığından dolayı kendi sürücüsü …’un aranarak mandalinaların … plakalı kendi aracına Afyon’da yüklenerek gönderildiğini, mandalinaları getiren …’nun da kaza sırasında aracın içinde olduğunu, kendisinin haberi olmadan taşınan mandalinaların aracına yüklendiğini ve kazanın meydana geldiğini, davayı ve zararı kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; davacı sigorta şirketine Nakliye Sigorta Poliçesi ile sigortalı emtianın taşınması sırasında 22/11/2014 tarihinde kaza meydana geldiği, kaza sırasında sigortalı emtianın hasara uğradığı, poliçe teminat kapsamında davacı sigorta şirketinin 13/04/2015 tarihinde ekspertiz raporuna göre 6.142,40 TL ödemede bulunduğu, yaptığı bu ödemeden dolayı hasara sebebiyet veren taşıyıcı şirket ve araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu olduğundan rücuen bunlardan tazmin yoluna gidebileceği, nakliyeci …’nun ve araç sürücüsünün, malik ve işletenin zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıların Bursa …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının 6.142,40 TL asıl alacak, 101,48 TL işlemiş faiz alacağı ile 6.142,40 TL asıl alacağa 19/06/2015 takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek değişen oranlarda yasal faizi, icra gideri ve vekalet ücretiyle birlikte sınırlı olarak iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı …r ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …r istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesi kararının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, sürücü ile aralarında nakliyat ilişkisi bulunmadığını, bu hususta şoföre bir görevlendirme yapmadığını, kendisinin haberi olmadan ve bilgilendirme yapmaksızın emtianın araca yüklendiğini ve taşındığını, bu emtianın ilk olarak Adana’da …’nun aracına yüklenip Afyon Çay İlçesinde bu aracın bağlanması üzerinde bu şahsın ….’u aradığını ve taşımanın bu şekilde gerçekleştiğini, kendisinin bilgisinin bulunmadığını, olayda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, ilk derece belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının sigortalısı tarafından Adana’dan satın alınan emtianın, davalı …’ın maliki olduğu …’un sürücüsü olduğu araca yüklendiğini ve Ankara üzerinden Bursa’ya doğru yola çıktığı, aracın kaza yaparak emtianın hasarlandığı belirtilerek bu davanın açıldığını, müvekkilinin bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna gerekçe olarak 6102 sayılı Yasa’nın 675.maddesinin 1.fıkrası gösterilmişse de, bu beyanın somut olay açısından yerinde olmadığını, çünkü taşıyıcının özen borcunu TTK’nın 876.maddesinde düzenlendiğini, sorumluluktan kurtulma hallerinin yer aldığını, müvekkilinin alıcı firma ile arasındaki anlaşmaya göre, Adana bölgesinden gelecek malzemelerin taşınması durumunda TIR veya kamyonların … A.Ş.tarafından temin edildiğini, müvekkilinin bu TIR’lara dair incelemeleri gerekli özeni göstererek yaptığını, kaldı ki taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, özen borcuna aykırılığın söz konusu olmadığını, müvekkilinin bu kazayı ön görmesinin ve önlemesinin imkansız olduğunu, araç bilgilerini kontrol ederek işi verdiğini, özensiz bir davranışının bulunmadığını, ekspertiz raporunda belirtildiği üzere kaza mahallinin ıslak ve nemli olup sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaza olduğunun belirtilmesi karşısında kendisinin bunu önlemek için yapabileceği herhangi bir şey bulunmadığını, sorumlunun bizzat araç sürücüsü olduğunu, araç sürücüsünün kusurundan kendisinin sorumlu tutulamayacağını, davacı tarafından müvekkili davalıya herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, TTK.’nın 889.maddesi uyarınca ihbar yapılmadığını, dosyaya sunulan ihtarname başlıklı 03.12.2014 günlü belgenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, gönderici firmanın, müvekkili tarafından düzenlenen faturayı alıp fatura bedelini eksiksiz olarak ödediğini, kazanın 22.11.2014 günü gerçekleşmiş olup 25.06.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliği ile kazadan haberdar olduğunu, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, davacı tarafın, davalı müvekkilinin çalışanı olarak belirttiği … isimli şahsın müvekkilinin çalışanı olmadığını, ayrıca davalı …’ın beyanında yolda araç değişikliği yapıldığından söz edildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, davalı tarafların istinaf dilekçelerine karşı verdiği 22.06.2017 havale tarihli dilekçeyle her iki davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, nakliyat sigortası ile sigortalanan emtiada, trafik kazası sonucu meydana gelen hasar bedelinin akdi ve fiili taşıyıcıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazların İİK.’nın 67.maddesi uyarınca iptali isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda her iki davalı aleyhindeki davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK.’nın 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstinaf sebeplerinin yapılan incelemesinde;
Davalı … aracın kayden maliki ve işleteni durumundadır. KTK.’nın 85.maddesi uyarınca sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. Şoförün işletene haber vermemiş olması işleteni sorumluluktan kurtaracak bir gerekçe olarak kabul edilemez. Bu nedenlerle işleten davalı ….’ın istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmemiş, bu davalının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Davalı … yönünden ise; TTK.’nın 917.maddesi uyarınca taşıma işlemi komisyoncusunun asli edimi eşya taşıtmayı üstlenmektir. Komisyoncunun taşıtma edimini hangi yükümlülükler kapsamında yapacağı TTK.’nın 918.maddesinde düzenlenmiştir. Eğer komisyoncu bu asli edimi yanında taşımayı da üstlenmemiş ise sorumluluğunun 918.maddeye göre tespiti gerekir.
Ancak, taşıma işleri komisyoncusu, komisyon ilişkisi yanında eşyanın taşınmasını da üstlenmişse TTK.’nın 926.maddesi uyarınca, taşımadan doğan haklar ve yükümlülükler bakımından taşıyıcı veya taşıyan sayılır. Bu durumda komisyon faaliyetinin karşılığı olan ücretin yanı sıra navlunu da yani taşıma ücretini de talep hakkı komisyoncuya ait olur.
Olayımızda davalı …’nun taşımayı da bizzat üstlendiği ve taşıyıcı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Bu davalının göndericiye kestiği navlun faturası bu durumu kanıtlamaktadır. Davalı taşımayı bizzat üzerine almış ve navlun faturası kesmiş, fiili taşımayı diğer davalının aracıyla yaptırmıştır. Bu durumda kendisi akdi taşıyıcı olup taşıyıcı gibi hasardan sorumlu tutulmalıdır.
TTK.’nın 875.maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın, taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde eşyanın ziya ve hasarından sorumludur. Aynı Yasa’nın 876.maddesi uyarınca taşıyan en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelen hasarlardan sorumlu tutulamaz. Davalının olayımızda bu tarz bir sorumluluktan kurtulma hali bulunduğunu kanıtlaması gerekir. Bu kapsamda bir savunma ve ispat aracı bulunduğundan olayımızda söz edilemez. Çünkü TTK.’nın 877.maddesi uyarınca taşıyan, çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. Yine 879.madde uyarınca taşıyan; kendi adamlarını, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirdikleri sıradaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yani taşıyan, kendi yerine geçenlerin kusuru mevcut iken, kendisinin TTK’nın 876.maddesi uyarınca sorumsuz olduğunu ileri süremez.
Somut olayda kaza ve bunun sonucu olan hasara davalı tarafından temin edilen ve fiili taşımayı gerçekleştiren araç sürücüsünün tam kusurundan kaynaklandığı anlaşıldığına göre davalı taşıyan konumundaki Arif Ordu bu zarardan sorumlu olup bu davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her iki davalının istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine,
2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-a)Bakiye 319,52 TL nispi istinaf harcının davalı …dan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
b)Bakiye 319,52 TL nispi istinaf harcının davalı …’dan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.01/03/2017