Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1115 E. 2018/552 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1115
KARAR NO : 2018/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2014/1363 2017/23
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin müvekiline taşıma ve nakliyat hizmeti verdiğini, Suudi Arabistan’a gönderilen dağıtım trafosunun taşıma işlerini gerçekleştirmek üzere trafonun tüm ekleri ile birlikte eksiksiz olarak davalıya teslim edildiğini, emtianın davalı şirketin sorumluluğu altında iken hasar gördüğünü, zararlarının tazmini konusunda davalıya noter ihtarnamesi gönderdiklerini, zararların bir kısmının sigortaca karşılandığını, karşılanmayan kısım için ilamsız icra takibi yoluna başvurduklarını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; uyuşmazlık konusunun deniz ticaretine ilişkin olduğunu, TTK deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanacağını, bu sebeple davaya bakma görevinin deniz ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17 ATM’sine ait olduğunu beyan ederek görev itirazında bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; her ne kadar davalı uyuşmazlığın deniz taşımasından kaynaklı olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuş ise de, karar celsesindeki davalı beyanı ve dosya kapsamına göre, taşımanın deniz ve kara olmak üzere karma taşıma olduğu gerekçesiyle davalının görev itirazının reddi ile 6762 Sayılı Yasanın 1067.maddesinde belirlenen bir yıllık sürede açılmadığı gerekçesiyle zaman aşımından davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Davanın, 6762 Sayılı Yasanın 1067.maddesi gereğince bir yıl içinde açılmadığı gerekçesiyle zaman aşımından reddine karar verildiğini, Davalının noter ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından müşterisine ulaştırılmak üzere davalıya teslim edilen emtia hasarlı bir şekilde varma yerine ulaştırılmıştır. Zararın giderilmesi konusunda davalı ihtar edilmiş, emtiadaki hasar eksper raporu ile tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında taşımaya konu emtia davalıya tam ve sağlam bir şekilde teslim edilmiş, emtia gemi ile SuudiArabistandaki varma limanına ulaşmıştır. Gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra alıcısı tarafından hasarlı olduğu gerekçesiyle eksper raporu alınmıştır. Taşıma karşılığında davalı, davacı adına 20/02/2012 tarihli navlun faturasını düzenlemiştir.
Dava, gemide taşınan emtiaya ilişkin ziya ve hasar bedelinden kaynaklanmaktadır. 09/01/2013 tarihli eksper raporunda, hasarın muhtemelen kara yolu taşımasında meydana geldiğine dair görüşü dışında dosyada hasarın kara taşımasında meydana geldiğine dair bir delil yoktur. Kaldı ki ilk derece mahkemesi, 6762 Sayılı Yasanın Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemesinde yer alan 1067.maddeyi uygulamak suretiyle davanın zaman aşımından reddine karar vermiştir. Uyuşmazlık, 6102 Sayılı Yasanın 5.kitabında düzenlenmiş olup TTK 1352/1-h bendinde, gemide taşınan, bağaj tahil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin ziya ve hasar bedelleri deniz alacağı olarak tarif edilmiştir. TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSYK tarafından Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda, deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir.
Davamıza konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine dair tartışma görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir (Yargıtay 11. H.D’sinin 25/04/2017 tarih, 2015/15175 E. 2017/2422 K., aynı dairenin 24/01/2017 tarih, 2017/104 E. 2017/458 K sayılı ilamları. Bu ilamlarda Yargıtay 11. H.D’si İstanbul 17. ATM tarafından verilen aynı konudaki ilk derece mahkemesi kararlarını esastan inceleyip onamıştır ).
Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik İhtisas mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Görev hususu resen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olup somut olayda ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 353/1.a.3. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, kararı veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin deniz ticaretinden doğan davalara bakmakla görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın fiziken ve UYAP üzerinden derhal görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın birer örneğinin, görevli mahkemece taraflara çıkarılacak davetiyelerle birlikte tebliğine dair;
HMK.353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK. 353/1.a ve 362/1.c maddeleri uyarınca karar kesindir.