Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1095 E. 2018/618 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1095
KARAR NO : 2018/618
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2017
NUMARASI : 2015/765 2017/1126
DAVANIN KONUSU : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Ana davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında, davalıya ait bir kısım askeri malzemenin Kırgızistan Devleti Savunma Bakanlığına teslim edilmek üzere anlaşma yapıldığını, emtianın 08.08.2014 Tarihinde Kayseri Serbest Bölgeden yola çıktığını, … plaka sayılı aracın 20.08.2014 tarihinde Özbekistan Gümrük Kapısına ulaştığını, Özbekistan Savunma Bakanlığından alınmış geçiş izin belgesi bulunmadığından aracın Kırgızistan’a ulaşamadığını, aynı şekilde 03.07.2014 tarihinde Halkalı Gümrük Müdürlüğünden yola çıkan …plaka sayılı araçların 12.07.2014 tarihinde Rusya Tagnrog Gümrük Kapısına ulaştığını, buradan geçiş yapabilmeleri için Rusya Savunma Bakanlığından alınmış geçiş izin belgesinin bulunması gerektiğini, davalı tarafından alınması gereken iznin alınmamış olmamasından dolayı her iki gümrük kapısında araçların uzun süre bekletildiğini, bir gümrük kapısında 20 gün, diğer gümrük kapısında ise 53 gün araçların bekletilmesine rağmen sorunun davalı tarafından giderilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy …Noterliğince tanzim edilen … ve … yevmiye nolu ihtarnameler ile gerekli izinlerin alınmaması halinde malların geri getirileceğini ya da Özbekistan ve Rusya gümrüğündeki antrepoya bırakılacağının bildirildiğini, bunun dışında beklemeden kaynaklı zararlarının da talep edildiğini, daha sonra Bakırköy … Noterliğince tanzim …ve …yevmiye nolu ihtarnameler ile gecikmeden kaynaklı zararlarını açıkça karşı tarafa bildirdiklerini, davalı Sultanbeyli …Noterliğince tanzim … yevmiye nolu ihtarname ile zarardan sorumlu olmadıklarını, taşımada evrak eksikliği varsa zarardan taşıyanın sorumlu olacağını, müvekkilinin taleplerinin yerine getirilmeyeceğinin bildirildiğini, zararlarına istinaden 09.10.2014 tarihli … ve … seri nolu faturaları tanzim ederek davalıya tebliğ ettiklerini, davalının faturaları kabul etmediğini, taşınan eşyaların Sabiha Gökçen Havaalanı – Solmaz Antrepoya bırakılmasını talep ettiğini, müvekkili tarafından TTK 891. Maddesi gereğince hapis hakkının kullanıldığını, daha sonra malların TCDD Gümrüğüne indirildiğini, hapis hakkına yönelik icra hukuk mahkemesine şikayette bulunduklarını, yargılama neticesinde malların askeri malzeme olması sebebiyle hapis hakkının kullanılamayacağına dair karar verildiğini, taşıma işinde gerekli izin ve belgelerin taşıtan tarafından taşıyana temin edilerek verilmesi gerektiğini, davalının gerekli belgeleri müvekkiline vermediğinden araçlarda bulunan başka şahıs ve firmalara ait malların tesliminde de gecikmeler yaşandığını, bu durum için davalının ayrıca Kartal …Noterliğince tanzim 05.09.2014 tarih ve ….yevmiye nolu ihtarname ile ihtar edildiğini, bekleme ve gecikme nedeni ile oluşan masrafların müvekkili tarafından ödendiğini ve bunlarında faturaya yansıtıldığını, müvekkilinin bu kapsamda toplam 39.160,- USD tutarında zararının oluştuğunu belirterek, bu alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, müvekkili ile davacının 32 Kap askeri malzemenin taşınması ve Kırgızistan Savunma Bakanlığı’na teslimi konusunda anlaştıklarını, davacının CMR hükümlerine göre taşıma işlemi sırasında transit geçilen ülkelerin ve ürünlerin teslim edileceği ülkelerin de mevzuatlarını bilmesi ve buna göre gerekli olan tüm belge ve evrakları da hazır bulundurması, eksik bir belge varsa bunu taşıtana bildirmesi gerekirken sorumluluğunu yerine getirmediğini, bu konuda davacı firma yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini, davacıya navlun bedelinin ödendiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların tek taraflı olarak düzenlendiğini, faturaların taraflarınca kabul edilmediğini, bu durumun noter ihtarnamesi ile davacıya bildirildiğini, eşyanın taşınması için gerekli tüm izinlerin ve belgelerin alınarak davacıya teslim edildiğini, davacının yaptığı masrafları ispatlayamadığını, Rusya’da bekletilen tıra geçiş izni verilmesine rağmen davacı tarafından 22 gün fazladan tırın bekletildiğini, şöför göndermediğini, hapis hakkı uygulanan ürünlere ait taşıma ücreti (navlun bedel)’ nin müvekkili tarafından 01/09/2014 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Birleşen 2016/155 esas sayılı dava dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uluslararası ticaret yaptığını, davalı ile yaklaşık 20 yıldır ticari ilişkide bulunduğunu, müvekkili ile Kırgızistan Savunma Bakanlığı arasında 32 Kap askeri malzemenin satışı konusunda anlaşma yapıldığını, emtiaların taşıma işinin davalı tarafından üstlenildiğini ve 3 adet araca yüklendiğini, Rusya üzerinden Kırgızistana giden araçların transit izin belgesi bulunmadığından Rusya’da bekletildiğini, Özbekistan üzerinden giden aracın da yine izin belgesi bulunmadığından Özbekistan’da bekletildiğini, bekleme dolayısıyla müvekkilinin de zararının oluştuğunu, Özbekistan’da bekleyen aracın Türkiye’ye döndüğünü, davalının bu emtialar üzerinde hapis hakkını kullandığını, yapılan işleme yönelik icra hukuk mahkemesinde şikayette bulunduklarını ve nihayetinde emtia üzerindeki hapis hakkının kaldırıldığını, 39.160.Dolar olduğu iddia edilen alacağa karşılık 293.200 USD değerindeki emtiaya hapis hakkı uygulandığını, bu kapsamda müvekkilinin zararının oluştuğunu, eğer gerekli belgelerde eksiklik varsa davalının bu konuda müvekkilini uyarmadığını, ayrıca müvekkilinin avukat tuttuğunu, noterde masraf yaptığını, müvekkiline ait emtianın zamanında müşterilerine ulaşmaması sebebiyle ayrıca zararlarının oluştuğunu belirterek müvekkilinin emtiasına haksız bir şekilde hapis hakkı uygulanması sebebiyle uğradığı zarara ait şimdilik 37.747,13 TL maddi tazminatın ve haksız hapis hakkı uygulanması sebebiyle 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2016/155 esas sayılı dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin hapis hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk Derece Mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda; CMR 11. maddesi gereğince ilgili belgelerin verilmemesi sebebiyle davacının uğradığı zarardan davalı sorumlu olsa da, dosyada aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı bekleme nedeniyle uğradığı zararını ispat edemediği, davacı iddia ettiği zararına karşı bilgi ve belge sunamadığı gerekçesiyle davacı MSM şirketinin davasının (ana davanın) reddine; birleşen dava yönünden ise, maddi ve manevi tazminat istemine konu hapis hakkının icra dairesi aracılığı ile yapıldığı ancak paraya çevrilmeye elverişli olmayan eşyalar üzerinde hapis hakkı kullanılması hukuka aykırı olduğu, emtiaların hapis hakkına konu olamayacağı konusunun taşıyıcı MSM şirketi tarafından bilinemeyeceği, müdürlük işleminin şikayet yoluyla denetime tabi olduğu, davacı taşıtan, davalı taşıyanın eyleminin hukuka aykırı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davacı birleşen davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı-birleşen dosyanın davalısı MSM vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Birleşen davada, dava nispi değer üzerinden açılmasına rağmen müvekkili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,
Davaya konu eşyanın üç adet tırla taşındığını, bu tırlarda davalının emtiası dışında üçüncü kişilere ait emtiaların da bulunduğunu, davalı tarafından alınması gereken izinlerin alınmaması sebebiyle iki tır Rusya gümrüğünde, bir tır ise Özbekistan gümrüğünde bekletildiğini, araçların uzun süre beklemesi sebebiyle yükleme yeri olan Kayseri Gümrüğü ile Halkalı Gümrüğüne geri geldiklerini, davalıya ait malzemeler indirildikten sonra üçüncü kişilere ait emtiaların yeniden nakli için araçlara yüklendiğini, bu kapsamda davalının kusuru neticesinde tırların uzun süre bekletilmesi yanında müvekkilinin iki defa sefer yapmak zorunda kaldığını,
8382 plaka sayılı tır Özbekistan’dan Kayseri’ye geri döndüğünü, bu tırda bulunan üçüncü kişilere ait emtiaların taşınması navlun bedeli olan 10.750 USD ‘ye ait belgenin dosyada mevcut olduğunu, ayrıca fazladan bekleme ve sefer nedeniyle tır şöförüne verilen fazla ücretlere ait makbuzlarında dosyada bulunduğunu, diğer iki taşıma ise başka bir firmaya yaptırıldığını, araçlar yükleme yerlerine geri döndüklerine ve emtiaları indirdiklerine göre hiçbir zararın bulunmadığının mümkün olmadığını,
Zararlarına ilişkin yeterli belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de dosyada bekleme süreleri, fazladan yapılan taşımalar ve ödemeler varken bu şekilde karar verilmesini kabul etmediklerini, ortalama değerler esas alınarak bilirkişi tarafından zararlarının tespitinin mümkün olduğunu, davalının taşıma ücretini dahi ödemediğini belirterek ilk derece mahkemesinin ana dava hakkındaki ret kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı- Birleşen dosyanın davacısı NGS vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Asıl davanın değeri nispi olmasına rağmen lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu,
Davalı 39.160 USD alacağı olduğunu iddia etmesine rağmen 293.200 USD değerindeki emtia üzerinde hapis hakkını uyguladığını, bu sebeple müvekkilinin ciddi prestij kaybına sebep olduğunu,
Müvekkilinin CMR hükümleri gereğince sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı basiretli bir tacir gibi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini,
Müvekkilinin bu olay sebebiyle fazladan harcama yaptığını, uçak-nakliye, noter masrafı ve avukatlık ücreti ödediğini, buna ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin birleşen dava hakkında verdiği ret kararının kaldırılarak birleşen davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davalı … şirketi tarafından Kırgızistan Devleti Savunma Bakanlığına satımı gerçekleştirilen askeri malzemenin nakli ve teslimi davacı MSM şirketi tarafından üstlenilmiştir. Emtia davacı…. şirketi tarafından üç adet araca yüklenmiş, .. . ve .. . plaka sayılı araçlar transit izin belgesi bulunmadığından Rusya da, … plaka sayılı araç ise transit izin belgesi bulunmadığından Özbekistan’da bekletilmiştir.
.. plaka sayılı araç Özbekistan’da bir süre bekledikten sonra Türkiye’ye çıkış yerine geri gelmiştir. Bu araç için davacı, Türkiye-Özbekistan gidiş masrafı 4.100 USD, Özbekistan bekleme bedeli (32 gün) 5.700 USD, Özbekistan Türkiye’ye dönüş bedeli 2.500 USD, Türkiye-Kırgızistan 9.500 USD olmak üzere 21.800 USD bedelli faturayı keşide etmiştir.
Davacı Rusya’da bekleyen iki araç için ise Ukranya gümrüğü için 250,00 USD, Ukranya liman gümrük bekleme (2 gün) 300 USD, Ukranya gümrük dönüş masrafı 370 USD, şoför konaklama masrafı (5 gün) 459 USD, bekleme bedeli (69 gün) 13.350 USD, gümrüklü depo masrafı (44 gün) 2.640 USD olmak üzere 17.360 USD bedelli faturayı keşide etmiştir.
Davacı … ve …nolu iş bu faturalara istinaden davalı aleyhine iş bu davayı açmıştır.
Birleşen dosyada davacı olan … şirketi, davalı … şirketinin hukuka aykırı olarak hapis hakkını kullandığını, kendisinin de haksız hapis hakkının kullanılması sebebiyle ekstra harcamalar yaptığını, haksız hapis hakkı kullanılması sebebiyle ticari itibarının da zedelendiğini belirterek bu dosya davalısından maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 22/01/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunun 5.sayfası ile 6.sayfasındaki bazı paragrafları kopyalamak suretiyle gerekçe oluşturmuş, faturalarda belirtilen bekleme süreleri, gidiş ve dönüş masrafları, şöför konaklama masrafları ve diğer masraflar ayrı ayrı irdelenmemiş, bu konulardaki taraf iddiaları ve delileri gerekçede tartışılmamıştır. TBK.m. 114/2 atfıyla aynı Kanun’un 50/2.maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulmadığı da hiç tartışılmamıştır.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
Öte yandan HMK’nun 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, bölge adliye mahkemesince işin esası incelenmeden, mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresi içindeki başka bir mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın kesin olarak karar verilir.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında, somut uyuşmazlığa ilişkin dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmediği, Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, davaların reddine dair gerekçelerin kararda gösterilmediği, bilirkişi raporlarından alıntı yapılmak suretiyle gerekçeli kararın oluşturulduğu, gerekçede, bilirkişi raporlarına atıf yapılmak suretiyle yetinildiği anlaşıldığından tarafların istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 355/1.a.6.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- HMK.353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, ,
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1.a.6. maddesi uyarınca, 07/06/2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK.353/1.a.6. maddesi uyarınca karar kesindir.