Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1078 E. 2018/138 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1078
KARAR NO : 2018/138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2017
NUMARASI : 2017/203 2017/557
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı … AŞ nezdinde 3.200.000TL itibari değerde, 3.200.000 adet payı bulunduğunu, bu payların davalı şirketin sermayesinin %16’sını oluşturduğunu, davalı şirketin 06/02/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye taahhüdü yoluyla-dış kaynaklardan-sermayenin artırılmasına dair 2 nolu genel kurul kararının iptaline, pay sahibi sıfatıyla müvekkili şirket açısından telafisi mümkün olmayan hak mahrumiyetlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla 06/02/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 2 nolu genel kurul kararının yönetim kurulu üyeleri dinlenmeksizin ve teminatsız olarak yürütmesinin geri bırakılmasına, mahkemece verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere anılan sermaye artımı kararının ticaret siciline tescilinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın usul ve esastan hiçbir dayanağının bulunmadığını, iptali talep edilen iki nolu karara muhalefet konulmadığını, dolayısıyla davacının dava açamayacağını, iptali talep edilen 06/02/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının tescil edilememesi yönünde yönetim kurulunca karar alındığını, TTK’nın 456. maddesi gereğince, sermaye artırımına dair genel kurul kararının süresinde tescil edilmemesi halinde geçersiz hale geleceğini, bu konudaki genel kurul kararının iptali davası açılabilmesi için ticaret siciline tescil edilmesinin şart olduğunu, iptali talep edilen genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil edilmemesi sebebiyle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; davalı şirketin 06/02/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında iki nolu gündem maddesi ile alınan kararın iptalinin talep edildiği, davalı şirketin yönetim kurulunun 28/02/2017 tarihinde, 06/02/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararın tescil edilmemesine dair karar aldığı, 14/04/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için başka bir mahkemede dava açıldığı, TTK’nın 456/3.maddesine göre, sermaye artırımına dair genel kurul kararının üç ay içerisinde tescil edilmemesi halinde geçersiz sayılacağı, böylece davanın konusunun kalmadığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
20/06/2017 havale tarihli dilekçesinde, kararın eksik inceleme ve araştırma sonucu usul ve yasaya aykırı olarak oluşturduğunu,
Gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf dilekçelerini sunacaklarını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davalı şirketin 06/02/2017 tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısının iki nolu gündem maddesi ile alınan sermayenin artırılmasına dair kararın iptali istemine ilişkindir.
İptali talep edilen iki nolu karar 3.200.000 olumsuz oya karşılık 16.800.000 olumlu oyla alınmıştır. Davacı iki nolu gündem maddesi görüşülmeden önce madde ile ilgili muhalif olduğuna dair beyanlarını tutanağa geçirmiş ise de oylamadan sonra karara muhalif olduğuna dair şerh düşmemiştir.
İptali talep edilen sermaye artırımına dair karar toplantı ve karar nisabı yönünden TTK 421/1.maddesine uygun olarak alınmıştır.( Yargıtay 11. H.D’si 2016/155E. 2016/6336 K. sayılı ilamı).
Genel kurul kararından sonra davalı şirket yönetim kurulu, sermaye artımına dair iki nolu kararın ticaret siciline tescil edilmemesine dair karar almış, TTK 456/3.maddesinde belirlenen üç aylık süre içerisinde bu karar tescil edilmemiştir. Bu sebeple genel kurul kararı geçersiz hale gelmiştir.
HMK 342/2.maddesi istinaf dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenlemektedir. Anılan maddenin e fıkrasına göre, istinaf yoluna başvuran taraf istinaf dilekçesinde, başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermek zorundadır. İstinaf yoluna başvuran davacı vekili, istinaf dilekçesinde başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermemiştir.
HMK 342/3.maddesi uyarınca, istinaf sebebi içermeyen dilekçeler, HMK 355. maddesine göre değerlendirilir. HMK 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, kamu düzenine aykırılık varsa, resen dikkate alınır.
HMK nun 352/1 maddesi ise, ”Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince …. başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir ” hükmünü düzenlemiştir.
Bu kapsamda, ilk derece mahkemesince verilen kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, istinaf dilekçesinde istinaf sebeplerinin de bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 352/1.maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve gerekçesi gösterilmediğinden, istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK352.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle karar verildi. 16/02/2018
KANUN YOLU : HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.