Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1075 E. 2018/132 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1075
KARAR NO : 2018/132
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2017/33
DAVANIN KONUSU : Çekin İstirdadı
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkiline ait iş yerinde 16/09/2016 tarihinde hırsızlık olayı sonucu çelik kasa ile birlikte içerisindeki evrakların çalındığını, bu konuda şikayet dilekçesi verdiklerini, hırsızlanan kıymetli evrakın iptali için asliye ticaret mahkemesine açtıkları iptal davası sonucu ödeme yasağı kararı verildiğini, … 2770 seri nolu 57.500,00 TL bedelli çekin davalı tarafından dosyaya ibraz edilmesi üzerine iş bu davayı açtıklarını belirterek, telafisi imkansız zararların oluşmaması için ödeme yasağı ve icra işlemlerine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilerek çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; çekte davacının cirosu bulunduğunu, müvekkilinin çeki alacağına mahsuben ciro yoluyla elde ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İstirdatı talep edilen çeke istinaden İstanbul 6ATM’sinin 2017/303 değişik iş dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş, İstanbul .. İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyası üzerinden davacı aleyhine icra takibi başlatılmıştır.
Davacı aleyhine icra takibi başlatılması üzerine davacı vekili 01/03/2017 havale tarihli dilekçesi ile, çek üzerinde yer alan ve müvekkiline ait olduğu iddia edilen imzanın müvekkiline ait olmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalının meşru hamil olmadığını belirterek Bakırköy 3 ATM’nin 2016/820 esas sayılı dosyasına yatırdıkları 92.000,00 TL’nin teminat kabul edilerek icranın tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının talebi üzerine ilk derece mahkemesi 06/03/2017 tarihli ara kararı ile İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2017/6521 esas sayılı dosyasında takibin dayanağı teşkil eden çek ile dosyadaki dava konusu edilen çekin aynı olduğu, davacının imza inkarında bulunduğu gerekçeyle HMK 209.maddesi gereğince takibin dava sonuna kadar davacı ile sınırlı olmak üzere durdurulmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili 22/03/2017 tarihli dilekçesinde, ihtiyati tedbir talebinde davacının haksız çıkması halinde müvekkilinin zararını karşılayabilecek bir teminat alınmadığını, bu durumun yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalının itirazı üzerine 31/05/2017 tarihli duruşmanın 8 nolu ara kararı ile, 06/03/2017 tarihli takibin durdurulmasına ilişkin ara kararın çek bedelinin %15 oranında iki haftalık kesin süre içerisinde teminat yatırılması halinde tedbirin devamına aksi halde tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Davacı vekili 31/05/2017 tarihli duruşmanın 8 nolu ara kararı ile verilen teminata ve tedbirin devamına ilişkin karara yönelik itiraz dilekçesi sunmuştur. İtiraz dilekçesinin sunulması üzerine 12/06/2017 tarihli duruşmada, davacı vekilinin tedbire ilişkin taleplerinin bir haftalık süre içerisinde ara kararı ile değerlendirilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi 23/06/2017 tarihli ek kararı ile; davacı vekilinin ara kararından dönülmesine ilişkin talebinin reddi ile mahkemenin 06/03/2017 tarihli takibin durdurulmasına ilişkin ara kararının iki haftalık kesin süre içerisinde çek bedelinin %15’i oranında teminat yatırılması halinde devamına aksi takdirde tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, TTK 792. maddesi kapsamında açılmış iade davasıdır. Yargılama aşamasında çekin icra takibine konu edilmesi üzerine davacının talebi doğrultusunda icra takibinin davacı ile sınırlı olmak üzere dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu karara davalı vekilinin itirazı sonucu ilk derece mahkemesi, 31/05/2017 tarihli duruşmada, davacıdan çek bedelinin % 15’i oranında teminat alınmasına karar vermiştir.
HMK 341.maddesi ” ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuralabilir ” hükmünü amirdir.
Davacının talebi üzerine 06/03/2017 tarihli duruşmada teminatsız tedbir kararı verilmiş, bu karara karşı davalı tarafın itirazı üzerine 31/05/2017 tarihinde, tedbir kararı teminat şartına bağlanmıştır. HMK 341/1. maddesi gereğince, 31/05/2017 tarihli karar istinafa tabidir. HMK 394/5. maddesi gereğince de itiraz hakkında verilen kararlara karşı kanun yoluna başvuralabilir.
Davacı taraf, 31/05/2017 tarihli kararı istinaf etmesi gerekirken bu karara karşı itiraz dilekçesi ibraz etmiştir. İlk derece mahkemesi itiraz dilekçesi üzerine 12/06/2017 tarihli duruşmada, davacının talebini değerlendirmiş ve celse arasında 23/06/2017 tarihli ek karar ile davacının talebinin reddine karar vermiştir. Dolayısıyla 23/06/2017 tarihli ek karara karşı istinaf yoluna başvurulması hukuken mümkün değildir. Davacı 31/05/2017 tarihli karara karşı istinaf yoluna başvurması gerekirken bu karara karşı itiraz yolunu kullanması ve itiraz üzerine de bir karar verilmesi davacıya istinaf yoluna başvurma hakkını vermez. Bu sebeple davacının, istinafı caiz olmayan ara kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 352.maddesi uyarınca, caiz olmayan istinaf başvurusunun usulden reddine,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. Maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16/02/2018
KANUN YOLU : HMK.’nın 362/1.f.maddesi uyarınca karar kesindir.