Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1069 E. 2018/492 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1069
KARAR NO : 2018/492
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2014/420- 2017/1052 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, taraflar arasında tellallık sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin sözleşmeye konu taşınmazı davalıya göstererek tarafları bir araya getirdiğini, ancak davalının doğrudan alıcı ile bir araya gelerek müvekkilinin bilgisi dışında işlemi sonuçlandırdığını, taşınmaz davalı şirkete daha yüksek bir fiyatla satılmasına rağmen tapuda satış bedelinin 3.450.000,00 TL beyan edildiğini, ödenmeyen komisyon alacağının kısmi davaya konu edildiği ve buna ilişkin İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/82 E. sayılı dosyasından verilen kararın Yargıtay’da temyiz aşamasında olduğunu, kısmi açılan dava dışındaki bakiye alacağın tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, temyiz aşamasında olan kısmi davanın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, tellallık sözleşmesinin geçerli olmadığını, satış sözleşmesinin kurulmasına aracılık edilmemiş olması nedeniyle davacının komisyon alacağına hak kazanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisine söz konusu yerin gösterildiği ve tellallık hizmetinin verildiği, davacı tarafça komisyon alacağına ilişkin açılan davanın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiği, davacının talep edebileceği komisyon alacağının 240.128,82 TL olduğu, ilk dava dosyasında 10.000,00 TL’ye hükmedildiği, bakiye 230.128,82 TL alacağının kaldığı, ancak davacının icra takibindeki talebi ile bağlı kalındığı işlemiş faiz olarak da davacının ilk dava tarihinden itibaren işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, bu işlemiş faizin de 35.568,49TL olduğu, süresi içinde verilmiş cevap dilekçesi bulunmadığından sonradan ıslah ile ileri sürülen zamanaşımı definin dinlenemeyeceği gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalı şirket yönünden açılan davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 90.000-TL asıl alacak, 35.568,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 125.568,49 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 2. Maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanması suretiyle devamına ve davacı yararına hükmedilen toplam alacağın %40’ı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı tarafın istinaf dilekçesinde özetle; dava edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, ıslahla ileri sürülen zamanaşımı definin mahkemece değerlendirilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Dava, gayrimenkul tellallık sözleşmesinden kaynaklı komisyon alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinden sonra dosyaya gönderilen 14.11.2017 tarihli dilekçesinde, davacı şirketin yargılama sırasına sicilden terkin edildiğini ileri sürülmüştür.
Dairemizce davacı şirketin güncel ticaret sicil kayıtları dosyaya kazandırılmış olup, davacı şirketin 31.10.2010 tarihinde tasfiyeye girmiş ve bu tarihte tasfiye kararının ilan edildiği, tasfiye halinde davacı şirketin 18.12.2013 tarihinde tasfiye sonu kararı alarak 23.12.2013 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğu görülmüştür.
Bu durumda, tüzel kişiliği sona eren davacı şirket, hak ehliyetini ve bunun usul hukukundaki yansıması olan taraf ehliyetini yargılama sırasında (HMK m.50) kaybetmiştir. Taraf ehliyetinin bulunması HMK 14/1.d maddesi uyarınca dava şartıdır.
Davacı vekili, dosyada yer alan 06.12.2017 tarihli dilekçesinde, davacı şirketin ihyası için açılan davanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1103 E.sayılı dosyasında görülmekte olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince davacı şirket hakkındaki ihya davasının sonucunu ve kesinleşmesi beklenerek eldeki davada davacının taraf ehliyeti sağlandıktan ve böylece tarafa ilişkin dava şartı tamamlandıktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan dava, itirazın iptali davası olup, davanın temelini oluşturan ilamsız icra takibinde 90.000 TL asıl alacak ve 38.983,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 128.983,56 TL alacağın tahsili talep edilmiştir.
İtiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali istemli dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 90.000 TL üzerinden peşin harç yatırılmıştır. Ancak dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında “itirazın iptali” denilerek, takip konusu alacağın tamamının dava konusu yapıldığı görülmüştür. Zira, davanın toplam alacağa yönelik olduğunun saptanması halinde, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın da tamamlatılması gerekecektir.
Açıklanan bu hususlar doğrultusunda, HMK 353/1/a/4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-HMK 353/1/a/4.maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.09.2017 tarih ve 2014/420 E. 2017/1052 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf başvuru harcı dışında istinaf peşin harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK 353/1.a.4. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 10/05/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.