Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1063 E. 2018/160 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1063
KARAR NO : 2018/160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2017
NUMARASI : 2017/500 Esas 2017/570 Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili; ..i Bankası A.Ş. Harbiye Şubesine ait ….. çek nolu İstanbul keşideli 31/03/2017 keşide tarihli 59.860,00 TL bedelli çekten kaynaklı alacaklı olduğunu belirterek borçluların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; 26/05/2017 tarihli kararında, alacaklının talebini kabul ederek ihtiyati haciz kararı vermiştir.
Bu karara karşı borçlu İlgi. …. Ltd. Şti. vekili itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına konu 31/03/2017 keşide tarihli 59.860,00 TL bedelli senet ile ilgili olarak alacaklı olduğunu iddia eden Satışlar … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, lehine ihtiyati haciz kararı verilen şirketin ve diğer cirantaların müvekkili ile herhangi bir fatura ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, ihtiyati hacze konu edilen belge ile ilgili yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerin Kanunu’nun 9. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Faktoring şirketi Kurulunca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları alamaz veya tahsilini üstlenemez” ibaresinin konuyla ilgili Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 2012/16229 E. 2013/25559 K. Sayılı kararı da kanuni düzenleme ile aynı yönde olduğunu, Kararda özetle Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliği uyarınca, faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamayacaklarını ve üstlenemeceklerini, bu hüküm nedeniyle ihtiyati haciz isteyen şirketin bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilen bir alacağı devralmasına rağmen, bu alacağı tahsil edemediği konusunda mahkemede kanaat uyandıracak delilleri ibraz etmesi gerektiğini belirterek, müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin alacaklıya yükletilmesini talep etmiştir.
İhtiyati hacze talep eden vekili 21/06/2017 tarihli, itiraza cevap dilekçesinde özetle; itirazların İcra İflas Kanunu’nun 65. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olup, bunların yetki teminat ve ihtiyati haciz sebepleri olduğunu, borçlu şirketin bu itirazlar haricinde başka bir itiraz dermeyan edemeyeceğini, etse de inceleme konusu yapılamayacağını, ihtiyati hacze konu çekin keşide yerinin İstanbul olduğunu, çekin keşide edildiği yer mahkemesi kambiyo evraklarında İstanbul Merkez Adliyesi olduğunu, bu nedenle yetki itirazının da haksız olduğunu belirterek, ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, itiraz üzerine yaptığı murafaa sonucu verdiği 19.07.2017 tarihli kararında (gerekçeli kararda, karar tarihi 20.07.2017 olarak gösterilmiştir) özetle; İİK’nın 265/1 maddesinde ihtiyati hacze itiraz düzenlenmiş olup, itiraz sebepleri mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin sebebine (alacağın rehinle temin edildiği, muaccel olmadığı, muaccel alacak için İİK 257 md koşullarının oluşmadığı) ilişkin olarak sınırlandırıldığı, somut olayda, itiraz edenin talep konusu çek ile ilgili, talep edenin kusuru olduğunu, aralarında ticari ilişki bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuş olup, itiraza konu hususların İİK.265. maddesinde açıklanan tahdidi itiraz sebepleri arasında yer almadığı, menfi tespit veya istirdat davasında tartışılabileceği anlaşıldığından ve keşide yeri itibari ile mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı muteriz borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İtiraz eden ilgi yemek.. şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin itirazları değerlendirirken yetki itirazı hakkında gerekçe yazmadığını, bu durumun yerleşik Yargıtay içtihadına ve Anayasada tamamlanan adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, kararı veren yetkisiz olması nedeniyle yetki itirazlarının kabulünün gerektiğini, ayrıca hüküm fıkrasının anlaşılır ve uygulanabilir nitelikte yazılması gerektiğini, yasa gereği hükümde bulunması gereken unsurların istinaf konusu kararda bulunmadığını, yeterli gerekçe yazılmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin itirazın reddine dair istinaf konusu kararının kaldırılarak itiraz dilekçesinde belirtilen sebeplerle itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının müvekkili yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, hukuki niteliği itibariyle İİK.’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.
İtiraz eden borçlu vekili yetki itirazında bulunduklarını, mahkemenin bu konuda gerekçe yazmadan talebi reddettiğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesinin kararının değerlendirme bölümünde keşide yeri itibariyle mahkemenin yetkili olduğu belirtilmiş, yetki itirazı bu nedenle reddedilmiştir. Takip dayanağı olan çek fotokopisi incelendiğinde keşide yerinin İstanbul olarak gösterildiği, muhatap bankanın İstanbul Harbiye Şubesi olduğu anlaşılmaktadır. İİK.’nın 258/1.maddesi uyarınca, İİK.’nın 50.maddesine göre yetkili mahkemeden ihtiyati haciz istenebilir. Anılan 50.maddeye göre, takibe esas akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Çekin düzenleme yeri İstanbul olduğuna göre, İstanbul Mahkemeleri yetkilidir. Ayrıca çekin ödeme yerini muhatap bankanın olduğu yer olduğuna göre İstanbul Mahkemeleri buna göre de yetkilidir. Bu durumda yetki itirazının reddine ilişkin karar isabetlidir.
Borçlu vekilinin diğer itiraz sebepleri ise İİK.’nın 265.maddesi kapsamında incelenebilecek itiraz sebepleri olmayıp bir menfi tespit davasında değerlendirilebilecek hususlardır. Ayrıca itiraz dilekçesinde sözü edilen faktoring uygulamasının dava dosyasıyla ilgili bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtiraz edenin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.22/02/2018
KANUN YOLU : HMK 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.