Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1057 E. 2018/110 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1057
KARAR NO : 2018/110
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2017
NUMARASI : 2017/139- 2017/919 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ortak olmak için bir anlaşma yaptığını, bu anlaşmaya istinaden bir kısmı banka yolu ile bir kısmı da elden olmak üzere toplam 130.000 TL davalıya ödemede bulunduğunu, ancak bu ödemeye ve davalıdan alınan teminat senedinde açıkça yazılı olmasına rağmen müvekkiline şirketin %50 oranındaki hissesinin devredilmediğini, ayrıca limited şirket hisse devri için yasada aranan şekil şartının bulunmadığını, dolayısıyla davalının sebepsiz zenginleştiğini, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında hisse devir sözleşmesinin olmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin hisse devir sözleşmesi yapmasının mümkün olmadığını, geçerli bir sözleşmenin bulunmadığının davacının da kabulünde olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının ödemelerinin şirket hisse devri için olmayıp müvekkili şirkete olan borcuna yönelik olduğunu, davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, davacının davalı şirketin %50 hissesini sözlü hisse devir anlaşması ile aldığı, şirketlerin hisse devirlerinin resmi şekle tabi olduğu, noter huzurunda yapılması gerektiği, şirket hisse devrinin sözlü anlaşma ile devrinin mümkün olmadığı, resmi geçerlik şartının dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davada davalı şirketin hisselerinin tescilinin talep edilmediğini, geçersiz hisse devir sözleşmesi için ödenen bedelin istendiğini, kabule göre de davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, taraflar arasında davalı şirketin %50 hissesinin devri için şifahi anlaşmaya varıldığını, karşılığında bir kısmının banka yoluyla bir kısmının elden olmak üzere davalıya ödemelerde bulunulduğunu, şekil şartlarına haiz olmayan sözleşmenin geçerli olmadığı gibi hisse devrinin de yapılmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, hisse devir sözleşmesini resmi şekilde yapılmadığını, resmi geçerlik şartının dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının koşullarının eldeki davada bulunduğu gözetilmeden somut olaydaki maddi hukuka ilişkin geçerlik şartının dava şartı olarak kabul edilerek yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde davalıya hisse devir sözleşmesi gereğince, yapılan ödemelerin sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle bedelsiz kaldığı iddia edilmiş, dava konusu icra takibinin dayanağı olarak 130.000 TL bedelli senet ve banka dekontları gösterilmiştir.
O halde ilk derece mahkemesince, işin esası hakkında taraflarca dosyaya sunulan tüm deliller üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için HMK 353/1.a.4.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM
1-HMK. 353/1.a.4.maddesi uyarınca, öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/139 Esas-2017/919 Karar sayılı ve 26/09/2017 tarihli kararının kaldırılmasına,
2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının talep halinde, iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;
HMK.353/1a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.09/02/2018
KANUN YOLU : HMK 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.