Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1045 E. 2018/61 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1045
KARAR NO : 2018/61
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.06.2017
NUMARASI : 2017/436
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili derneğin İstanbul ili sınırları içerisinde ekmek üreticilerinin hak ve menfaatlerini koruma amacıyla yasal mevzuat çerçevesinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili derneğin 4721 sayılı Kanun kapsamında, ekmek üreticileri arasında meydana gelecek haksız rekabeti önlemek, dernek üyelerinin mefaatlerini korumak için adli ve idari yargı nezdinde dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek, üyelerinin haklarını savunmak hakkına sahip olduğunu, Kayışdağı Ataşehir adresinde davalı tarafından ruhsatsız bir şekilde ekmek üretimi yapıldığının tespit edilmesi üzerine idari makamlara müracaat ettiklerini, sonuç alamadıklarını, idari makamlar tarafından gerekli tutanakların tutulduğunu, ancak davalının mevzuat hükümlerine aykırı bir şekilde ekmek üretimine devam ettiğini, ekmek üretebilmesi için fırın ruhsatına sahip olmadığını, davalı işletmenin ruhsatsız ve imar kanunun aykırı bir vaziyette üretim yapması sebebiyle mevzuata uygun üretim yapan fırınlara ve işletmelere zarar verdiğini, haksız rekabet yaptığını belirterek, TTK 56 ve 57. maddeleri gereğince öncelikle davalının faaliyetinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, davalının haksız rekabet yaptığının tespiti ile önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iddia ettiği şekilde haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, vergi levhası ve işletme kayıt belgesinin bulunduğunu, iş yerinin imar mevzuatına aykırı olduğu iddiasının dinlenmeyeceğini zira bu konunun idari makamların alanına girdiğini belirterek tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; TTK 56/3.maddesi gereğince davacı derneğin iş bu davayı açabileceği, davalının eyleminin Dernek üyesi olan ve aynı ticari faaliyeti sürdüren tacirler arasında haksız rekabete neden olacak nitelikte ise ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasının mümkün olduğu, davalının yasal mevzuata uygun ruhsat ibraz edemediği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçesiyle HMK 389. maddesi gereğince davalının ekmek ve unlu mamuller üretiminin tedbiren durdurulmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; dosyada herhangi bir delil ve tespit bulunmamasına rağmen sadece müvekkilinin ucuza satma ihtimali gerekçesinden hareketle ihtiyati tedbir kararı verdiğini, müvekkilinin vergi levhası ve işletme kaydı bulunduğunu, kayıt dışı çalışma olmadığını, müvekkilinin üretimi sebebiyle herhangi bir zarar doğmadığını,
İmar mevzuatına aykırılık ileri sürülerek bu gerekçe ile tedbir kararı verildiğini, bu durum yasal mevzuat gereği idari makamların ve idari yargının görev alanına girmesine rağmen verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğunu,Müvekkilinin vergilerini düzenli olarak ödediğini, Davacının dava açmakta hukuki yararının ve husumetinin bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan zararların doğacağını, müvekkilinin iş yerini kapatmak zorunda kalacağını belirterek, ihtiyatı tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava dilekçesinde haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve ortadan kaldırılması ile birlikte dava süresince haksız faaliyetin durdurulması için davalının faaliyetinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
20/06/2017 tarihinde, davalının hazır olduğu celsede ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nın 341, 391 ve 394.maddeleri, yüze karşı verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı istinaf yolunu açmamış ise de; 394. maddenin hükümet gerekçesine göre, kanun koyucunun iradesinin tarafların eşitliğini sağlamaya yönelik olduğu, duruşmaya katılan davalının itirazlarını duruşmada dile getirdiğine göre, doğrudan istinaf hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Yargılama hukukuna hakim olan ilkelerden biri de tarafların eşitliği ilkesidir. Bu durum karşısında kanun yoluna başvuran davalının istinaf başvurusu esastan incelenmiştir.
Davacı derneğin TTK 56/3.maddesi kapsamında davacı sıfatı bulunmaktadır.
Dava, TTK 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabet davasıdır. TTK’nun ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ” dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır.
Davalının fırın açma ruhsatının bulunduğuna dair bir belge sunulmadığı, bağlı bulunduğu belediye başkanlığı encümen kararı ile fırın olarak işletilen binanın veya bölümün yıkılarak eski hale getirilmesine karar verildiği, dosyada bu şekilde HMK 390.maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararına yönelik davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.