Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1041 E. 2018/80 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1041
KARAR NO : 2018/80
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2014/1787 -2017/730 E.K
DAVANIN KONUSU : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, müvekkilinin Mısır ülkesinde ithalat-ihracat ve komisyonculuk alanında faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinden Mısır’da müşteri bulması karşılığında müvekkiline komisyon ücreti ödeyeceğini taahhüt ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Mısır’da faaliyet gösteren… şirketi ile davalı arasında yüksek karbonlu ferro krom alım-satımı konusunda aracılık ettiğini, aracılığa konu satım sözleşmesinin tüm sonuçları itibari ile tamamlanmasına rağmen taraflar arasında akdedilen yazılı komisyon sözleşmesinde belirlenen komisyon alacağının müvekkiline ödenmediğini, bu hususta davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.476,83 USD komisyon ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini 6.190,12 USD artırarak toplam 16.666,95 USD’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın belirsiz ya da kısmi dava olarak açılmasının usule aykırı olduğunu, müvekkili şirketin başlangıçta 540 MT veya 270 MT malın satımına aracılık için davacıya 0,02 oranında komisyon ödemeyi kabul ettiğini, ancak daha sonradan davacının 270 MT ürünün tek seferde alınamayacağını, 189 MT ürünün alımının mümkün olduğunu, ayrıca alıcı şirket müdürleri için de 0,02 oranında komisyon verilmesini aksi halde satımdan vazgeçileceğini belirttiğini, bunun üzerine müvekkilinin 0,04 oranında komisyon ödemeyi kabul ettiğini, davacının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin elinde kalan üründen dolayı zarar ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında davacının bulduğu müşteriye davalı tarafından ürün satışı yapılması ve satış bedeli üzerinden davalı tarafından davacıya komisyon ödenmesi taahhüt edildiği, davalı tarafından davacının bulduğu 3. Şahsa satış yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından 3. şahsa satış yapılamaması halinde davacının davalının zararını ödemeyi taahhüt ettiğine dair bir hüküm bulunmadığı, davalı tarafça ayrıca 81 MT malın satılmamış olması nedeni ile zarar ettiklerini iddia etmiş ise de bu iddiasını ispata yarar bir delil dosyaya sunmadığı, belirlenen komisyon oranının aşırı nispetsiz bir oran olmadığı, davalı tarafın %4 oranında komisyon bedelini kabul etmiş olmasının gabin olarak kabul edilemeyeceği, tercihinin ticari bir tercih olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.476,83-USD’nin dava tarihinden, 6.190,12-USD’nin ıslah tarihi olan 03.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının USD cinsi döviz ile açılmış 1 yıl vadeli mevduata ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, müvekkilinin %4 komisyon bedeline zorlanmasının gabin niteliğinde olduğu, bilirkişilerin gabin ve zarar konusunda hukuki görüş bildirerek hakimin yerine geçtiklerini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alımından vazgeçilen ve elinde kalan ürünü 3. kişilere satabilme ihtimaline dayanılarak müvekkilinin içerisinde bulunduğu zor durumun gabin değil de ticari tercih olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, alım satım sözleşmesine aracılık edilmesinden (Simsarlık sözleşmesinden) kaynaklı ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, taraflar arasında akdedilen komisyon sözleşmesi gereğince, davalıya Mısır ülkesinde mukim şirkete mal satımı konusunda aracılık hizmeti verdiğini, satım sözleşmesinin kurularak edimlerin yerine getirildiğini, ancak komisyon alacağının ödenmediğini iddia etmiş, davalı, davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Uyuşmazlık, başlangıçta belirlenen miktarın altında satıma aracılık edilmesi durumunda davacının komisyon alacağına hak edip edemeyeceği ve yine başlangıçta mutabakatla belirlenen komisyon oranının sonradan artırılarak bu bağlamda davalının zor durumundan yararlanılarak gabin koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 14.11.2011 tarihli komisyon anlaşması gereğince, United Company şirketine davalı şirket tarafından gönderilecek 189 MT ürün için, davalının davacıya 0,04 oranında komisyon ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
Davalı/satıcı şirket ile Mısır ülkesinde faaliyet gösteren dava dışı alıcı … şirketi arasında yüksek karbonlu ferro krom alım satım sözleşmesi akdedilerek sözleşmenin gereği taraflarca ifa edilmiştir.
Dava konusu komisyon alacağına konu alım satım sözleşmesinin davalı ile dava dışı alıcı firma arasında kurulduğu ve edimlerin karşılıklı olarak ifa edildiği ihtilafsızdır. Taraflar arasında imzalanan ve inkar edilmeyen komisyon (Simsarlık) sözleşmesinde komisyon oranı 0,04 olarak belirlenmiştir. Davalı tacir olup, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Sözleşmedeki oran tarafların serbest iradeleri belirlenmişlerdir. Bunun aksinin davalı tarafça ispat edilemediğine göre, davacının sözleşmedeki oran üzerinden belirlenen komisyon alacağından davalı sorumludur.
HMK 33.maddesi uyarınca hukuki değerlendirme mahkemeye ait olduğundan ve aynı Yasanın 282.maddesi uyarınca mahkeme bilirkişinin oy ve görüşüyle bağlı olmadığından bu konudaki istinaf sebebi de yerinde değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvuranlarının esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 1.741,65- TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın birer örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26/01/2017
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.