Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1040 E. 2018/122 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1040
KARAR NO : 2018/122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 07/07/2017
NUMARASI : 2016/1285- 2017/597 E.K
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirkette nakliyat aracısı/komisyoncusu yasal sorumluluk sigortası Poliçesi-Emtia Blok Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı 5 adet tank konteynır içerisinde istif edilen emtianın 10/12/2015 tarihinde sigortalı dava dışı …AŞ’ye ait tank konteynırları ile dava dışı…. A.Ş’nin sorumluluğunda Almanya’da bulunan alıcı firmaya sevk edilmek üzere Dilovası/Kocaeli …limanından … adlı gemiye yüklendiğini, 14.12.2015 tarihinde içerisinde 2 rulo saç bulunan davalıya ait kapalı konteynırın gemiye yüklenmesi sırasında bu konteynırın tabanın açılması/kopması sonucunda konteynır içinde bulunan 1 rulo sacın gemide bulunan sigortalı … nolu tank konteynırın üzerine düştüğünü, konteynır içindeki emtianın davalının sorumluğunda iken %100 oranında kusuru ile hasarlandığını, sigortalı firmaya karşı taşımadan sorumlu olan davalının aynı zamanda tabanı kopan kapalı konteynırın da sahibi olduğunu, hasara uğrayan sigortalı tank konteynır ve içinde bulunan hasarlı emtia için sigortalı şirketlere hasar tazminatı ödendiğini ileri sürerek ödenen tazminatın rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin deniz yolu ile yük taşıma işini iştigal eden … şirketinin Türkiye acenteliğini yaptığını, müvekkili acente aleyhine doğrudan dava açılamayacağını, taşıma sözleşmesinde taşımadan kaynaklanan uyuşmazlıkların Londra Mahkemeleri’nde ve İngiliz hukukuna göre çözüleceği hususunda düzenleme bulunduğunu olayda müvekkilinin kusurunun yada ihmalinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava dışı sigortalı yükleten …. AŞ ile taşıyıcı ….. arasında konişmento düzenlendiği, davalının dava dışı … nın acentesi olduğu, davacının asıl taşıyıcı olan . .. ya izafeten acenteye doğrudan dava açmadığı, davalı acentanın taşıyıcı olmadığı, davalının davada pasif husumeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A) Davacı vekilinin istinaf sebeplerinde özetle; davalının hasara sebebiyet veren kapalı konteynırın sahibi olması nedeniyle haksız fiil hükümlerinden dolayı sorumluluğunun bulunduğunu, bu yönlerden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı vekilinin istinaf sebeplerinde özetle; müvekkili lehine takdir olunan vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, asgari vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 990,00 TL’ye hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, emtea ve nakliyat sigorta poliçelerinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, dava dışı satıcı… Pazarlama A.Ş.’nin yurt dışına ihraç ettiği emtianın sigortalı …A.Ş.’ye ait 5 adet tank konteynır içerisine istif edilerek emtianın diğer sigortalı … A.Ş.’nin sorumluluğunda Almanya’da bulunan alıcı firmaya sevk edilmek üzere .. adlı gemiye 10.12.2015 tarihinde yüklendiğini, 14.12.2015 tarihinde içerisinde 2 rulo saç bulunan konteynırın gemiye yüklenmesi sırasında bu konteynırın tabanın açılması/kopması sonucunda konteynır içinde bulunan 1 rulo sacın gemide bulunan sigortalı tank konteynırın üzerine düşmesi sonucu konteynır içindeki emtianın hasarlanması neden olunduğunu, hasar nedeniyle sigortalı şirketlere ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
Dosyada yer alan konişmentoda … .. şirketinin taşıyan olup, davalı şirket de taşıyanın acentesi olarak hareket etmiştir. Hal böyle olmakla birlikte somut olayda; davacı tarafça haksız fiil hükümlerine dayalı olarak davalıdan talepte bulunulmaktadır. Davalı ise, dava dışı…Ltd Şti’nin yükleri bulunan …. nolu konteynerin adı geçen şirket tarafından yanlış ve hatalı istiflenmiş olduğunu, malların emniyete ve sağlama alma yani lashing işleminin düzgün yapılmadığından …. nolu konteynerin tabanında yırtılma meydana geldiğini, bunun sonucunda konteynerin içinde bulunan rulo saçın düşerek davacının sigortalısının yükünün bulunduğu … nolu tank konteynere ve içindeki emtiaya hasar verdiğini, müvekkilinin sadece konteyneri taşımak üzere dolu, kapalı ve mühürlü şekilde dava dışı ….Ltd Şti’den teslim aldığını, asli kusurlu tarafın bu şirket olduğunu beyan etmiştir.
.. Konteyner Terminali ve Liman İşletmeleri A.Ş. tarafından dosyaya gönderilen yazıda; …. nolu konteynerin hat operatörünün davalı ..i A.Ş. olduğu belirtilmiştir.
TTK.nın 1190. Maddesinde;” (1) Taşıyanın sorumluluktan kurtulması hâlleri ile sorumluluk sınırlandırılmasına ilişkin hükümler, navlun sözleşmesine konu olan eşyanın zıya, hasar veya geç teslimi yüzünden, taşıyan aleyhine, haksız fiile veya diğer bir sebebe dayanılarak açılacak bütün davalarda uygulanır. (2) Böyle bir dava, taşıyanın adamlarından biri aleyhine açılırsa, görevi veya yetkisi sınırları içinde hareket ettiğini ispat etmek kaydıyla, o da, taşıyanın sorumluluktan kurtulması hâlleri ile sorumluluğu sınırlandırma hakkından yararlanabilir. (3) Taşıyan ile onun adamlarından istenebilecek olan tazminat miktarlarının toplamı, 1187 nci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, 1186 ncı maddede öngörülen sorumluluk sınırını aşamaz.” şeklinde hüküm bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında; davalı acente, dava dışı taşıyanın taşıma işletmesinde çalışmasa bile navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı yardımcı şahıslar kapsamında yer aldığı ve davacı talebi doğrultusunda haksız fiil hükümleri gözetilerek işin esasına girilerek toplanan deliller doğrultusunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçeye dayalı olarak davanın usulden reddinde isabet görülmemiştir.
Bu bağlamda davalı vekilinin istinaf sebebi incelenmemiştir.
İlk derece mahkemesi dava şartı kavramını yanlış değerlendirmiş; pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) kavramı ile dava şartı niteliğindeki taraf ehliyeti kavramını karıştırarak, dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle davayı usulden reddetmiştir. Davacı haksız fiil hükümlerine dayandığına ve bu haksız fiilin davalı tarafından işlendiğini iddia ettiğine göre, iddia ve savunma kapsamında taraf delilleri toplanarak esas hakkında bir karar verilmelidir. HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin dava şartlarına aykırı karar vermesi halinde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine göndermesi gerekmektedir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK. 353/1.a.4.maddesi uyarınca, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin istinafa konu 2016/1285 Esas-2017/597 Karar sayılı ve 07/07/2017 tarihli kararının kaldırılmasına,
2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Taraflarca yatırılan istinaf harçlarının talep halinde, yatıran tarafa iadesine,
4-Taraflarca yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;
HMK.353/1a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.02.2018
KANUN YOLU: HMK 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.