Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1036 E. 2018/53 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1036
KARAR NO : 2018/53
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2017
NUMARASI : 2016/1643 2017/671
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Nakliyat Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan )
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait 1.826.188,28 USD değerindeki 4.935.544 .. emteasının, … adlı gemi ile Çin’den Gebze Poliport Limanına taşınması sırasında uğrayacağı risklere karşı sigortalanması işinin … numaralı Nakliyat Emtea sigorta bedeli üzerinden ve…k teminatlı olarak davalı şirket tarafından sigortalandığını, davalı şirkete sigortalı emtiayı taşıyan geminin 29/08/2016 tarihinde Gebze Poliport limanına yanaşıp malı tahliye etmeye hazır olduğunu bildirdiğini, bu bildirim üzerine malı teslim almaya giden müvekkili şirket yetkililerinin malda hasar bulunduğunu tespit ettiğini, bu tespit üzerine hiç vakit geçirmeden durumu davalı şirkete ihbar ettiğini, tahliyeye başlanacağını ve oluşan hasarın karşılanması için gerekli işlemlerin başlatılmasını talep ettiğini, ancak davalı şirketin müvekkili şirkete gemiye ihtiyati tedbir konmadan ve seferden men kararı alınmadan tahliye işlemlerine başlanmamasını, aksi takdirde hasarın ödenmeyeceği talimatını bildirmesi üzerine mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alınarak geminin limanda bekletildiğini ve meydana gelen zararın 518.000 USD’lik kısmının davalı tarafından ödendiğini belirterek, geri kalan 50.000.USD+50.000 TL hasar bedelinin, yabancı para cinsinden (USD) alacak için hasar tarihi olan 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek bankaların bir yıllık döviz cinsinden mevduata uygulanarak en yüksek faiz oranı üzerinden temerrüt faizinin, TL’ye ait alacak için ise yine hasar tarihi olan 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresinin “…Beyoğlu İstanbul” olduğunu olayda uygulanma alanı bulmasa bile, davacının da kayıtlı adresinin kendi dilekçelerinden görüleceği gibi,” D 100 Karayolu Sakarya Köprüsü yanı, ..Adapazarı” olduğundan huzurdaki davanın açıldığı Mahkemenin yetkisinde olmasını gerektirecek herhangi bir neden olmadığını, müvekkilinin aleyhine açılacak davalarda yetkili yer mahkemesinin İstanbul Merkez (Cağlayan) Mahkemeleri olduğunu, HMK’nun 15/3. maddesi gereğince deniz sigortalarından doğan davalarda genel yetki kuralının uygulanacağını, müvekkilinin, Türkiye’nin en saygın sigorta şirketlerinden birisi olduğunu, davacının ise müvekkilinin sigortaladığı bir şirket olduğunu, davacıya ait yük taşıma sırasında hasarlanmış olup hasar miktarının mahkemece atanan bilirkişilerce tespit edildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde mutabık kalınan miktarın davacı/sigortalıya ödendiğini, karşılığında sigortalı tarafından ibraname verildiğini ve en ufak şekilde bile bir itiraz yapmayan davacı tarafından hukuk ve etik dışı olarak “müzayaka altında olduğu” iddiasıyla dava ikame edildiğini, bu davanın, esasa bile girilmeden “ibraname” verildiği için reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; “Dava, deniz sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.Davalı süresinde yetki itirazında bulunmuştur.HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 15/1-2 maddesinde sigorta sözleşmelerinden doğan davalar için genel yetkili mahkemelerin dışında özel yetkili mahkemeler de belirlenmiştir. Ancak HMK’nın 15/3 ‘bu hüküm deniz sigortalarından doğan davalarda uygulanmaz’ hükmünü içerdiği, davanın deniz sigortasına dayandığı, davalının ikametgahının İstanbul olduğu anlaşılmakla HMK’ nın 114/1-ç maddesinde düzenlenen yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine; karar kesinleştikten sonra istem halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” gerekçesiyle, HMK’ nın 114/1-ç maddesinde düzenlenen yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, kararın kesinleşmesini müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
HMK’nın 15.maddesi uyarınca zarar sigortalarında rizikonun gerçekleştiği yer mahkemesinin yetkili kılındığını, zararın varma limanında tespit edilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesinin yetkili olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın hukuki niteliğini yanlış değerlendirdiğini, olayda deniz sigortası bulunmadığını, ihtilafın sigortalı ile sigortacı arasındaki bir alacak davasına ilişkin olduğunu, ilk derece mahkemesinin yetkili ve görevli olmasına rağmen hukuka aykırı karar verdiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, deniz taşıma rizikolarına karşı sigortalanmış olan emtiada meydana gelen hasar bedelinin tahsili için sigortalı tarafından sigortacı aleyhine açılmış bir alacak davasıdır.
Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunarak, yetkili mahkemenin kendi şirketlerinin ikametgahı nazara alınarak, İstanbul (Çağlayan ) ATM olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
HMK’nın Sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetki başlığını taşıyan 15. maddesinde, “- (1) Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir. (2) Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. (3) Bu hüküm deniz sigortalarından doğan davalarda uygulanmaz.” denilmektedir.
Sigorta tazminatına konu alacak iddiası, deniz taşıma rizikolarına karşı sigortalanmış olan emtia hasarına ilişkindir. Bu nedenle taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin deniz sigortalarına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin HMK’nın 15/son.madesini dikkate alarak, uyuşmazlığa, HMK’nın 15. maddesindeki yetki kuralını uygulamaması isabetli olup, bu konudaki istinaf sebepleri yerinde değildir.
Bu durumda yetkili mahkemenin genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. HMK’nın 10.maddesi uyarınca ifa yeri mahkemesi yetkilidir. TBK’nın 89.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan para alacaklarında alacaklının yerleşim yeri mahkemesi yetkili olmakla birlikte, davacı iş bu davayı kendi yerleşim yerinde açmamıştır.
HMK’nın 6.maddesi uyarınca, genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu düzenlemeye göre, davalı taraf yetki itirazında kendi yerleşim yerini tercih etmiş olup yetki itirazı geçerli bir itirazdır. Bu durumda ilk derece mahkemesinin yetki itirazını kabul etmesi isabetlidir.
Ancak ilk derece mahkemesi, yetkinin kesin yetki olduğunu ve dava şartı niteliğinde olduğunu belirtmiş ise de bu hukuki değerlendirme yerinde değildir. Çünkü olayımızda kamu düzenine ilişkin kesin yetki bulunmadığından HMK’nın 114/1.ç.maddesinin uygulama yeri yoktur. Mahkeme sadece yetki ilk itirazını kabul ederek dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinmeliydi. Ancak bu değerlendirme sonuca etkili görülmediğinden kararın kaldırılmasına ya da düzeltilmesine gerek görülmemiştir.
Ayrıca, kararı veren ilk derece mahkemesi deniz ticaretinden doğan davalara da bakmaya da görevli olduğundan ve bu sıfatla davayı gördüğünden, dava dosyasının, deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıkları incelemekle görevli İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi isabetli olmuştur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacının istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20.maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18/01/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.