Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1034 E. 2018/159 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1034
KARAR NO : 2018/159
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2017
NUMARASI : 2014/80 -2017/348 E.K
DAVANIN KONUSU : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri gereğince, müvekkilinin davalıların müşterisi olan üçüncü şahıslarca dağıtım amacıyla teslim olunmuş olan banka kredi kartı, mağaza kartı, ATM kartı ve bunların şifreleri ile kredi kartı sözleşmesi, basılı evrak, paket, koli, beyaz eşya vb. her türlü gönderiyi alıcılarına dağıtma işini üstlendiğini, müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, ancak işyerinde davalıların talebinin doğrultusunda savcılıkça başlatılan soruşturma kapsamında arama yapıldığını, bu soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını, müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın ve gerekçe gösterilmeksizin sözleşmelerin feshedildiğini, bu nedenle müvekkilinin ortalama aylık 5.000,00 TL kazançtan mahrum kaldığını, şeref ve saygınlığı rencide edildiğinden manevi zarara uğradığını, ayrıca son dönem emtia teslim ücreti ve hak edişlerin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kazanç kaybından dolayı 5.000,00 TL, manevi tazminat yönünden 50.000,00 TL ve ödenmemiş hizmet bedeli alacağı olarak 15.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27.04.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, haksız fesih nedeni ile kazanç kaybından kaynaklı 5.000 TL olan maddi tazminat talebini 9.259,59 TL olarak ıslah edildiğini belirtmiştir.
Davalılar vekili, sözleşme hükümlerine göre herhangi bir neden gösterilmeksizin müvekkilinin fesih hakkının olduğunu, kaldı ki davacının acentelik sözleşmesine aykırı davranarak sözleşmenin feshine sebep olduğunu, dolayısıyla sözleşmenin haklı nedenle sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedildiğini, davacının tazminat hakkının bulunmadığını, müvekkillerinden herhangi bir alacağının da olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin davacı acente hakkındaki şikayetler sonucunda davalılar tarafından noter ihtarnamesi ile feshedildiği, davacının sözleşmeden kaynaklı alacağının bulunmadığı, davacı acentenin sözleşmeyi ihlali halinde karşı tarafa sözleşmeyi tek taraflı olarak ihbarsız feshine imkan tanıyan hükmün yer aldığı, öte yandan her zaman sebep bildirilmeksizin fesih hakkının da tanındığı, davacı hakkındaki ceza dosyası ve dosyaya sunulan bilgi ve belgeler karşısında sözleşmenin haksız feshinden söz edilemeyeceği, tazminat talebi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin haklı bir neden gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini, yargılama sırasında bilirkişi raporuna karşı itirazları kapsamında dosyaya aynı neviden başka bir dava dosyasından alınan bilirkişi raporunun sunulduğunu, bu raporda böyle bir feshin haksız olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığını, itiraz kapsamında başka bir davada sunulan raporun bu davaya emsal olamayacağını belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, acente sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiği iddiasına dayalı mahrum kalınan kazanç kaybı, ödenmemiş hizmet bedeli ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, acentelik sözleşmesinin bildirimde bulunulmaksızın haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalılar ise sözleşmede yer alan sebep gösterilmeksizin fesih hakkının kullanıldığını, kaldı ki davacı acentenin sözleşmeye aykırı davrandığını, feshin haklı olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalılar lehine sözleşmeyi bildirimsiz ve neden gösterilmeksizin fesih hakkının öngörüldüğü gibi davacı acentenin sözleşmedeki yükümlülüklerini ihlali durumunda tek taraflı sözleşmeyi bildirimsiz fesih hakkının tanındığı görülmüştür. Somut olayda, davalılar tarafından sözleşme hükmüne dayalı olarak 07.10.2013 tarihli noter ihtarnamesi ile bildirimsiz ve neden gösterilmeksizin sözleşme feshedilmiş ise de, feshin haklı olduğu savunulmuştur. Bu bağlamda uyuşmazlık feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan 30.07.2013 tarihli kurye teslimat tutanağında; 8 nolu teslimatın gerekli alıcı bilgileri alınmadan yapıldığı ve yine dosyaya sunulan randevu ekran çıktısında davacı acenteye 19.04.2013 tarihinde ulaşan gönderinin üzerinden uzun bir süre geçmesine karşın 25.04.2013 tarihinde halen dağıtıma çıkarılamadığı görülmüştür. Bu durumda davacının sözleşmeye aykırı davrandığı gibi sözleşmeden kaynaklı ödenmeyen alacağının da bulunmadığı gözetildiğinde sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığının kabulü gerekir.
Yukarıda yer alan gerekçeler gözetildiğinde HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.