Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2017/1002 E. 2018/134 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2017/1002
KARAR NO : 2018/134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2017
NUMARASI : 2016/1015 2017/670
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı dava dilekçesi ile; şirketin Başakşehir-İstanbul adresindeki ofisinde 08/11/2016 tarihinde elektrik kablolarından çıkan yangın sebebiyle şirkete ait ticari defterler, fatura, vergiye esas belgeler ve sair tüm belge ve evrakların yangında zayi olduğunu belirterek TTK 82/7. maddesi gereğince 2009-2014 yıllarına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
08/03/2017 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile zayi belgesi verilmesi istenilen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini yapan noter isim ve yevmiye numaraları ile kullanılmış faturalar var ise faturaların tarih ve numarasının, fatura basımını yapan matbaa isim ve adreslerinin bildirilmesi için davacı tarafa iki hafta kesin süre verilerek kesin sürenin sonuçları ihtar edilmiştir.
Davacı 29/09/2017 tarihli duruşmada, 08/03/2017 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararını yerine getirmeyi unuttuklarını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi; 08/03/2017 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ile davacıya iki haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği, zayi olduğu iddia edilen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini yapan noterlerin isimleri ile yevmiye numaralarınıN, kullanılmış faturaların tarih ve numarası ile basımını yapan matbaa isim ve adreslerinin bildirilmediği, davacının ara kararı gereğini yerine getirmeyi unuttuklarını beyan ettiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde;
Şirkete ait ofiste 08/11/2016 tarihinde meydana gelen yangının itfaiye tarafından söndürüldüğünü, iş yerinin büyük zarar gördüğünü,
İş yerinde bulunan tüm ticari defterler, faturalar ve diğer belgelerin yangın sebebiyle zayi olduğunu,
İstinaf dilekçesi ekinde sundukları tutanaklardan anlaşılacağı üzere yangının meydana gelmesinde şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ara kararı gereğini süresinde yerine getiremediklerini,
İstinaf dilekçesi ekinde sundukları bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle karar verilmesini istediklerini belirterek,
İlk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, yangın sebebiyle zayi olduğu iddia edilen ticari defterler, faturalar ve diğer belgeler hakkında, TTK 82. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
08/03/2017 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı ile davacıya, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini yapan noterlerin isimleri ile yevmiye numaralarını, hakkında zayi belgesi verilmesi istenilen faturaların tarih ve numarası ile faturaların basımını yapan matbaaların isim ve adreslerinin bildirmesi için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Kesin süreye uyulmaması halinde dosyadaki mevcut duruma göre değerlendirilme yapılacağı ayrıca ihtar edilmiştir.
Ara kararı gereği yerine getirilmediğinden davanın reddine karar vermiştir.
Davaların kısa sürede sonuçlandırılması ve adaletin bir ön önce tecellisi için taraflarca veya mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır. Bu sürelerin bir kısmı kanun tarafından belirlenirken bir kısmı ise işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlenmesi hakime bırakılmıştır.
Kanuni süreler belirtilen dışında kesindir. 6100 Sayılı HMK’nun 90.maddesinde belirtildiği gibi kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltılıp çoğaltılamaz. HMK’nun 94. maddesine göre ise hakimin belirlediği süreler kural olarak kesin değildir. Hakimin tayin ettiği süre geçtikten sonra bir tarafın isteği üzerine yeni bir süre tanıma yoluna da gidilebilir. Bu taktirde verilen ikinci süre kesindir. Hakim tarafından belirlenen sürenin kesin olduğuna karar verilebilir. İster kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal imkan yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır.
Somut olayda, hakkında zayi belgesi verilmesi istenilen ticari defterlerin hangileri ve hangi yıllara ait olduğu, hangi noterlerce tasdik edildiği, kullanılmış faturalar hakkında zayi belgesi verilmesi istenilenler var ise bunlara ait açık bilgiler ile basımını yapan matbaaların isim ve adresinin bildirilmesi için verilen kesin sürede ara kararı gereği davacı tarafından yerine getirilmemiştir. Davacı, kesin süreyi kaçırmasının haklı sebeplerini göstermediği gibi, eski halin iadesini de talep etmemiştir. Bu sebeple davacı davasını ispatlayamamıştır. Bu doğrulta İlk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olup davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. Maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16/02/2018
KANUN YOLU : HMK.’nın 362/1.ç.maddesi uyarınca karar kesindir.