Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/996 E. 2023/896 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/996 Esas
KARAR NO: 2023/896 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/30 D.İş – 2023/31 Karar
TARİH: 01/03/2023
KONU: İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Talep eden vekili talep dilekçesi ile, 21/01/2023 keşide tarihli … seri nolu 150.000 TL. Bedelli çeke dayanarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi 26/01/2023 tarih 2023/30 D.İş – 2023/31 Karar sayılı kararında; “Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, 150.000,00-TL alacağı karşılayacak şekilde %15’ine tekabül eden 22.500,00-TL teminat karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına borca yetecek kadar miktarda İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde (Tahsilde tekerrür olmamak üzere) ihtiyati haciz konulmasına,..” karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 01/02/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Sok. No: … Seyhan/Adana olduğunu, çekin ödeme yeri sayılan muhatap banka şubesinin olduğu yer ve bu çekin keşide yeri Adana olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ihtiyati haciz kararına konu çek açısından geçerli bir ibraz olmadığını, çeki bankaya ibraz edenin kim olduğunun belli olmadığını, takibe konu çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, ihtiyati haciz talep eden kişinin birbirinden farklı çok sayıda olayda hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devraldığını, bir çoğunu hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiğini, dosyaya konu çekte ciranta … Ticaret A.Ş. tarafından ciro edildiğini, talep ve takip dışı … Tic. A.Ş. unvanlı şirkete kendi aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 07.10.2022 tarihinde tahsilat makbuzu ile devir ve teslim edildiğini, dosyaya konu çek talep dışı … Tic. A.Ş. elinde iken hırsızlık ile elden çıkarıldığını, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/113674 soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, çekte …nın olması gerektiğini, hırsızlık ile ele geçirilen çeki sahte ciro ve sahte imza ile … isimli şirketin girilmiş olduğunu, usulsüz bir şekilde sahte kaşe ve imza ile yapılan sahte ciro ile bu şirketin ciro silsilesinde gösterilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 01/02/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Sok. … Sitesi … Blok No: … olduğunu, çekin ödeme yeri sayılan muhatap banka şubesinin olduğu yer ve bu çekin keşide yeri Adana olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ihtiyati haciz kararına konu çek açısından geçerli bir ibraz olmadığını, çeki bankaya ibraz edenin kim olduğunun belli olmadığını, takibe konu çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, ihtiyati haciz talep eden kişinin birbirinden farklı çok sayıda olayda hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devraldığını, bir çoğunu hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiğini, dosyaya konu çekte ciranta … Ticaret A.Ş. tarafından ciro edildiğini, talep ve takip dışı … Tic. A.Ş. unvanlı şirkete kendi aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 07.10.2022 tarihinde tahsilat makbuzu ile devir ve teslim edildiğini, dosyaya konu çek talep dışı … Tic. A.Ş. elinde iken hırsızlık ile elden çıkarıldığını, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/113674 soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, çekte …nın olması gerektiğini, hırsızlık ile ele geçirilen çeki sahte ciro ve sahte imza ile … isimli şirketin girilmiş olduğunu, usulsüz bir şekilde sahte kaşe ve imza ile yapılan sahte ciro ile bu şirketin ciro silsilesinde gösterilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden tarafa yükletilmesini talep etmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 01/02/2023 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin … Mahallesi … Blv. … Apt. No: … Yenimahalle/Ankara olduğunu, çekin ödeme yeri sayılan muhatap banka şubesinin olduğu yer ve bu çekin keşide yeri Adana olduğunu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, ihtiyati haciz kararına konu çek açısından geçerli bir ibraz olmadığını, çeki bankaya ibraz edenin kim olduğunun belli olmadığını, takibe konu çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, ihtiyati haciz talep eden kişinin birbirinden farklı çok sayıda olayda hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devraldığını, bir çoğunu hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiğini, dosyaya konu çekte ciranta … Ticaret A.Ş. tarafından ciro edildiğini, talep ve takip dışı … Tic. A.Ş. unvanlı şirkete kendi aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 07.10.2022 tarihinde tahsilat makbuzu ile devir ve teslim edildiğini, dosyaya konu çek talep dışı … Tic. A.Ş. elinde iken hırsızlık ile elden çıkarıldığını, bu hususta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/113674 soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, çekte …nın olması gerektiğini, hırsızlık ile ele geçirilen çeki sahte ciro ve sahte imza ile … isimli şirketin girilmiş olduğunu, usulsüz bir şekilde sahte kaşe ve imza ile yapılan sahte ciro ile bu şirketin ciro silsilesinde gösterilmeye çalışıldığını, bu nedenlerle ihtiyati haczin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden tarafa yükletilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili 20/02/2023 tarihli ihtiyati hacze itiraza cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz sebeplerinin tahdidi olarak sayıldığını, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için yasal şartlar oluştuğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber çekin çalındığı iddiasının menfi tespit davasının konusu olduğunu, müvekkilinin çekte iyi niyetli hamil olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin itiraz edenler üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 01/03/2023 tarih 2023/30 D.İş – 2023/31 Karar sayılı kararında; “…..Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. (818 Sayılı BK’nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde (6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri sayılır.) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. (Y. 11. HD. 2015/13916 E., 2015/13698 K.; İSTANBUL BAM 16. HD. 2021/2215 E., 2022/285 K.; İSTANBUL BAM 13. HD. 2021/1177 E., 2021/1009 K.; İSTANBUL BAM 14. HD. 2022/149 E., 2022/163 K.). Somut olaya dönüldüğünde; ihtiyati haciz kararı verilmesi bakımından birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati haciz talep eden borçlulardan … Ltd. Şti.’nin yerleşim yeri adresinin Kağıthane / İstanbul olduğu, nitekim dosyaya celp edilen İTO kayıtlarından ve adresine ilişkin güncel ticaret sicil kayıtlarında adı geçen borçlunun adresinin Kağıthane / İstanbul olarak tespit edilmesi karşısında mahkememizin ihtiyati haciz kararı verilmesi bakımından yetkili olduğu anlaşılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 808. maddesi gereğince, çek bedelinin ödenmemiş olduğunun çek arkasına şerh verilmesi ibraz edildiğinin kabulü için yeterlidir. Başka bir anlatımla çekin karşılıksız olduğunun ve ödenmeme sebebinin belirtilmesi zorunlu değildir. Bu ilkeler karşısında takibe konu çekte ibraz tarihi de gösterilen geçerli ibraz mevcut olup, çek kambiyo senedi niteliğini taşımaktadır. Ayrıca, ihtiyati haciz talebine konu çekin kambiyo vasfına sahip olmadığına ilişkin itirazda bulunmuş ise de; dosya içerisinde bir sureti bulunan çek incelendiğinde, tüm yasal unsurlarının mevcut olduğu, çekteki ciro silsilesinin şeklen düzgün olduğu, çekin kambiyo vasfını ortadan kaldıracak bir eksiklik bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, çek kambiyo vasfına sahip olduğundan bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir. İtiraz eden vekilince; Çekin dosya dışı … şirketine devir ve teslim edildikten sonra çalındığını, çekte …nın olması gereken yere hırsızlık ile ele geçirilen çeki sahte ciro ve sahte imza ile … isimli şirket girildiğini, ileri sürmüş; bu kapsamda keşideci …Ltd. Ve lehtar …Ltd.yönünden imza itirazının olmadığı; ciranta …A.Ş. Yönünden ise itiraz edenin ileri sürdüğü itiraz imzaya itiraz mahiyetinde olup, imza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi imzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecektir. Bu husus İİK.’nın 265 maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında olmadığı gibi, imza sahteciliği iddiasının ihtiyati hacze itiraz kapsamında incelenmesi de mümkün değildir. Bu noktada İmza itirazı ve sahtecilik iddiası menfi tespit davasının konusunu oluşturmakta olup ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı, içtihatlar ile de sabit hale gelmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24/01/2013 tarih ve 2012/18656 Esas – 2013/1568 Karar sayılı ilamı ve 04/10/2016 tarih 2016/8596 esas 2016/7765 karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2021/728 Esas, 2021/631 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2019/160 Esas, 2019/208 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/1175 Esas, 2018/860 Karar sayılı ilamı) Öte yandan; ihtiyati haciz talebine konu çekin çalıntı çek olması, davalının kötü niyetli hamil olması ve taraflar arasında borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik itiraz nedenleri, İİK 265.maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değildir. Elbette, mevcut iddialara dayanılarak alacaklı hamile karşı genel mahkemelerde menfi tespit davası açılması mümkündür, ancak anılan Yasa hükmünde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayıldığından bu yöndeki itirazlar da itiraz sebebi olarak gösterilmediğinden yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, itiraz eden tüm borçlularrın yetki itirazı da yerinde görülmemiş, tüm borçlular yönünden ayrı ayrı ve tümden itirazların reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur…”gerekçesi ile, 1-İhtiyati hacze itiraz edenlerin ihtiyati hacze yönelik tüm itirazlarının ayrı ayrı ve tümden reddine, karar verilmiş ve karara karşı itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, çekte yetkiye esas olmak üzere bakılması gereken şirketlerin; …, … ve … şirketleri olduğunu, bu şirketlerin de adreslerinin Adana ve Ankara olduğu ile çekin keşide yerinin Adana olduğu göz önüne alındığında; mahkemenin …’in adresinin İstanbul Fatih olduğu gerekçesiyle yetkili olduğuna dair kararın hatalı olduğunu, genel yetki kuralları gereğince ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkeme aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın ikametgahının bulunduğu mahkeme olduğunu, bu durumda yetkili mahkemenin Adana Mahkemeleri olduğunu, Yerel mahkeme kararında her ne kadar çekin tüm yasal unsurlarının mevcut olduğu belirtilmiş ise de; itiraz dilekçesinde belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararına konu çek açısından geçerli bir ibraz olmadığını, çeki bankaya ibraz edenin kim olduğunun belli olmadığını, çeki ibraz eden olarak “…” görülmekte ve fakat bu şahsın TCK kimlik numarası, vergi kimlik numarası, adresi veya bu şahsın kimliğini tespite yarayacak hiçbir bilgi ibraz kaydında yer almadığını, çekteki ciro silsilesi kanunun aradığı şartları taşımadığını, … cirosundan sonraki ciroların tamamı çekin çalınmasından sonra yetkili hamil olmayan kişiler tarafından atılmış sahte cirolar olduğunu, takibe konu çekin kambiyo vasfını kaybettiğini, ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz talep eden kişi birbirinden farklı çok sayıda olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp, bir çoğunu hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu eden biri olduğunu, Hırsızlık ile ele geçen çekleri tahsil etmeye çalışan aktif bir tacir veya esnaf olmayan bu şahsın sahte ciro ve imzalar ile ele geçirdiği çeklere dayalı talep hakkı bulunmadığını, dosyaya konu çek dava dışı … Tic. A.Ş. elinde iken hırsızlık ile elden çıktığını, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/113674 Soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini, Ciro silsilesinde ismi yer alan … isimli kişinin de faal bir tacir veya esnaf olmadığı, ayrıca başka çalıntı çekler ile ilgili bir çok dosya kaydı ve benzer davalar bulunduğunun tespit edildiğini, ihtiyati haciz talep eden …’in faal bir tacir veya esnaf olmadığı, ayrıca başka çalıntı çekler ile ilgili bir çok dosya kaydı ve benzer davalar bulunduğunun tespit edildiğini, …, … ve …’in aynı sahte ciro silsilesi içinde benzer bir çok İcra Hukuk Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi ve icra dosya kaydı olduğunun görüldüğünü, … unvanla sahte bir kaşe ve sahte bir imza ile görünüşte bir ciro yapıldığını, bu kapsamda gerçek, yetkili ve meşru hamil … unvanlı şirket tarafından yapılmış bir ciro olmadığı ve teslim şartının gerçekleşmediği, diğer ciroların da geçersiz olduğunun sabit olduğunu, çalıntı çeki tahsil etmeye çalışan davalı kişinin kötü niyetli olduğunu, İhtiyati haciz talep eden kişinin hak sahibi olmadığı, sahte imza ile atılan … cirosunun geçersiz olduğu, bu imza nedeniyle birbirini takip eden geçerli ciro zinciri olmadığı için Davalının takip ve talep hak sahibi olmadığını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece 26/01/2023 tarihli karar ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara itiraz edilmesi üzerine mahkemece duruşma açılmak suretiyle itirazlar incelenmiş ve 01/03/2023 tarihli ek karar ile, karara karşı ileri sürülen itirazlar yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddedilmiş, ek karara karşı, itiraz edenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK 257/1 maddesine göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” İİK’nın 258. maddesinde ise ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri ,çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. (Emsal: Yargıtay 11. HD 2016/12815 Esas 2016/9299 Karar) Somut olaya dönüldüğünde; birden fazla borçlu olup ihtiyati haciz kararı verilmesi bakımından birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği, ihtiyati haciz talep edilen borçlulardan … Ltd. Şti.’nin yerleşim yeri adresi Kağıthane / İstanbul olup bu durumda mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesi bakımından yetkili olduğu anlaşılmakla; Muterizlerin mahkemenin yetkisine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İtiraz eden Borçlular tarafından, söz konusu çek hakkında çalındığı iddiasıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2022/113674 Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığı, talep edenin yasal hamil olmadığı, çekin usulsüz bir şekilde sahte kaşe ve imza ile ciro edildiği iddiasıyla ihtiyati haciz kararına itiraz erilmiş isede, söz konusu çek hakkında çalındığı ve sahtecilik iddiasıyla soruşturma açılmış olması, ihtiyati haciz alacaklısının bu yönüyle yetkili hamil olmadığı ve çekin usulsüz bir şekilde sahte kaşe ve imza ile ciro edildiği iddiası yargılamayı gerektirip açılacak bir menfi tesbit, istirdat davasında ileri sürülebileceğinden muterizlerin itirazlarının İİK’ nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı, dosyada mübrez talep dayanağı çek kapsamından, İİK’nun 257/1 ile İİK’nun 258 maddesinde aranan şartların mevcut olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme ek kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.