Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/989 E. 2023/895 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/989 Esas
KARAR NO: 2023/895 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/145 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 08/03/2023
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen Bulgaristan Cumhuriyeti’ne bağlı olduğunu, ülkemizdeki T.C. Devlet Demiryolları işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine Bulgaristan’da bir çok alacak davası açıldığını, bu davalardan bir kısmının devam ettiğini, bir kısmının ise kesinleştiğini ve lehe sonuçlandığını, iş bu davaya konu ve tanıma tenfizi istenen Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü 1947/2020 sayılı, … karar numaralı ve 03/12/2021 tarihli kararı ile 17/01/2022 tarihli icra hükmü kararının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu ilamların ve kesinleşme şerhlerinin çevirisinin yapılarak dosyaya ibraz edildiğini, davalının vadesi gelmiş olduğu iddia edilen borcunu uzun süredir ödemediğini ve Bulgaristan Mahkemesi kararı ile açılan alacak davasında müvekkilinin haklılığının ispatlandığını, borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik adımlar atıyor olabileceğini ve iddia edilen alacak için rehin ya da başka bir şekilde teminat altında olmadığından alacağın tahsilinin tehlikeye düşeceğini, bu nedenle alacağa yeter miktarda borçlu davalının yedinde veya üçüncü şahıslardaki menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 08/03/2023 tarih 2023/145 Esas sayılı kararında; “Davacının ihtiyati haciz talebi ile ilgili yapılan incelemede; dava dilekçesi ekinde sunulan Sofya Şehir Mahkemesi kararının onanmış örneği ve tercümesi incelenmiş, ilgili mahkeme yargılaması sırasında davalı olarak görülen ve dosyamızdaki davalı olan … A.Ş.’ne yapılan tebligat bilgileri, savunma yazıları mevcut olmadığı, bu hali ile karar üzerinde öncelikle tanıma ve tenfiz için gerekli şartların incelenmesi gerektiği kararın Türk Kanunlarına göre kamu düzenine aykırılık taşıyıp taşımadığı, Milletler Arası Özel Usul Hukuku ilkelerine uygun olup olmadığı hususunda inceleme yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı alacağının ilama dayandığını beyan etmekte ise de; yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de ilam hükmünde kabul edilebilmesi için öncelikle tanıma ve tenfiz kararı verilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle davanın dayanağı Bulgaristan Yetkili Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu verilen kararın ilam hükmünde olmadığı anlaşılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257. Maddesinde sayılan hususların oluşmadığı kanaatine varıldığından davacının teminatsız yada teminat karşılığı ihtiyati haciz talebi yerinde görülmeyerek reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme tarafından talebin reddedildiğini,Talebe karşılık yapılan tebligat bilgilerin, savunma yazılarının mevcut olmadığını bu hali ile karar üzerinde öncelikle tanıma ve tenfiz için gerekli şartalrın incelenmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, tebligat bilgileri ve davalının savunma durumunun açıkça gösterilmesinin ihtiyati haciz talebinin yerinde görülmesi için yeterli olabileceğinin anlaşıldığını, yerel mahkemeden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Bakanlık Muhabere Bürosu’na müzekkere yazılarak davalıya gönderilen ilgili tebligat belgelerinin celbinin talep edildiğini, Davaya konu kararın ticari ilişkiden kaynaklanan ticari alacağa ilişkin olduğunu, davacı şirket …” … (“Şirket”) Bulgaristan Sofya Kayıt İşlemleri Ajansı’na … sicil numarasıyla kayıtlı merkezi Sofya’da bulunan ve yurt içi ve/veya uluslararası demiryolu kargo taşımacılığı; demiryolu yük taşımacılığı için lokomotif çekici ve vagon kiralama; lokomotif ve vagon bakımı ve onarımı; kanunca yasaklanmayan tüm muamele ve hizmetleri gerçekleştirme alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili özel hukuk tüzel kişisi olmakla birlikte tamamen Bulgaristan Cumhuriyeti devleti kontrolünde bir devlet kurumu olduğunu, şirketin, Türkiye’deki T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi gibi hizmet verdiğini bu nedenle mahkemeye sunulan çeviri metinlerde şirket unvanının “Bulgar Devlet Demiryolları- Yük Taşımacılığı” EOOD şeklinde de görülebildiğini, davalı taraf aleyhine müvekkilinin … sayılı dosya ile alacak davası açıldığını, davalı tarafın müvekkili şirkete pek çok taşıma işlemi yaptırmış olsa da hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü tarafından davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/5616 E. 2020/16555 K. Sayılı kararı: “Bir yabancı hukuk kuralı Türk hukukunun temel değerlerine, Türk genel adap ve ahlak anlayışına, Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklere milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlak ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması halinde kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı, E. 2010/1 K. 2012/1 T. 10.02.2012). Örneğin yabancı hukukun, küçük çocukların çalışmasına ya da ücret ve diğer haklarda ırka dayalı ayrımcılık yapılmasına izin vermesi kamu düzenimize aykırıdır.” kararın hüküm fıkrasının kamu düzenine aykırılığının mümkün olmadığı değerlendirilebileceğini, İşbu dosya dahil toplam beş adet kesinleşmiş alacak davası ilamının tenfizi için dava açıldığını, davalı vadesi gelmiş para borcunu uzun süredir ödemediğini, Bulgaristan’da açılan alacak davalarıyla haklılığın ispatlandığını, davalının ise sessizliğini koruduğunu, borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik adımlar atıyor olma olasılığının çok yüksek olduğunu, alacağın rehin ya da başka bir şekilde teminat altında da olmadığından alacağın tahsilinin tehlikeye düştüğünü, tanıma ve tenfize yönelik yerel mahkemede görülen davada ilk duruşma tarihinin 14 Haziran 2023 olarak belirlendiğini, MÖHUK madde 57/2 hükmü gereği tenfiz kararı kesinleşinceye dek icrası mümkün olmadığından alacaklı davacı uzun süre daha alacağına kavuşamayacağını, işbu davanın görülmesi esnasında davacının daha fazla zarara uğramasının önüne geçebilmek adına İcra ve İflas Kanunu madde 257 hükmü gereği ihtiyati haciz talep etme zorunluluğu doğduğunu ve bu anlamda tüm koşulların sağlandığını, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkeme ilamı sunulmasının ise zaten zorunlu olmadığını, Yargıtay Hukuk Dairelerinin çoğunluğu tenfiz yargılamasından önce veya tenfiz yargılaması sırasında geçici koruma tedbirlerine karar verilebileceği görüşünde olduğunu, (Ziya Akıncı, Milletlerarası Tahkim, İstanbul, 2016, s. 396) Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2014/3906 E. 2014/4941 K. 14.04.2014 tarihli kararıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceğine hükmedildiğini, İİK m. 259/2 hükmü gereği alacak bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağını, taleple birlikte sunulan bir ilam bulunsa da, ihtiyati haciz kararı verilmesi için mahkemenin talep etmesi halinde takdir edilecek teminatı ödemeye hazır olduklarını, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, davalının yedinde veya üçüncü şahıslardaki menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları, banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, tanıma ve tenfiz davasında ihtiyati haciz talebine ilişkindir.Mahkemece, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Yabancı mahkeme kararlarına dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmesi mümkündür. İhtiyati haciz kararı verilmesi için yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Şartların oluşması halinde yabancı mahkeme kararlarına dayalı olarak da ihtiyati haciz kararı verilebilecektir. İİK 257/1 madde kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK 257/2 maddesindeki koşulların gerekmediği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın sağlanmasının yeterli olduğu, davacı, alacağın dayanağı olarak yabancı mahkeme kararını belirttiği, yabancı mahkeme kararı olarak dosyaya sunulan karar içeriğinden alacağın varlığı ve miktarının tesbit edilemediği ve İİK 258/1 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Mahkemece dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde olmasa da sonuç itibariyle verilen ret kararı dosya kapsamına göre yerinde olup talep eden davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Sonuç itibariyle, talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.