Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/959 E. 2023/893 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/959 Esas
KARAR NO: 2023/893 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/42 D.İş – 2023/42 Karar
TARİH: 27/02/2023 (Ek Karar)
TALEP: İhtiyati Hacize İtiraz
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, borçlu … tarafından 13.04.2022 tarihinde düzenlenip müvekkili, … A.Ş.’ye teslim edilen 25.09.2022 vade, 4.350.000-TL(Dörtmilyon Üçyüzelli bin Türk Lirası) bedelli senet vadesinde ödenmediğini, borcun ödenmesi için borçlunun defaten uyarıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi gerek borçlu gerekse de kefil tarafından ödeme yapılacağına dair herhangi bir yazılı veya sözlü taahhütte de bulunulmadığını, müvekkilinin alacağı bir rehinle teminat altında olmadığı gibi, söz konusu kötü niyetli borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 01/02/2023 TARİH 2023/42 D.İŞ ESAS- 023/42 D.İŞ KARAR SAYILI KARARI İLE; 1- … ( T.C. No : … 2- … Malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE, karar verilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden vekili 26/12/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; …, 13.04.2022 düzenleme, 25/09/2022 vade tarihli 4.350.000-TL tutarlı senedin vadesinde ödenmediği iddiası ile ihtiyati haciz kararı aldığını, ancak ihtiyati haciz kararı elde etmeye sebep gösterilen, yanıltıcı beyana konu senedin ödendiğini, Talep eden şirket tarafından yalan beyanlarda bulunarak tarafına hem de banka aracılığıyla resmen yapılan ödemeleri inkâr ederek hilafı hakikat beyanında bulunduğunu, unvanında holding ibaresi bulunan firmanın elinde bulunan fakat bedelsiz kalan senede ilişkin ihtiyati haciz kararı elde ederek müvekkilleri aleyhine icra takibine geçilmesinin kötüniyetli ve hukuksuz menfaat temini gayesinden ibaret olduğunu, ödeme banka aracılığıyla yapılmamış olsa, 4.350.000-TL tutarlı senet için ihtiyati haciz kararı almak, aleyhe takibe geçmek hata ile açıklanamayacağını, müvekkiline yüklenebilecek olan tek kusurun, …Şti elindeki senedin ödeme yapılır yapılmaz alınması için hukuki yollara başvurmamak olduğunu, ancak resmi ödeme yapıldığından bu konuda bir sorun olmayacağının düşünüldüğünü, İİK-madde 257’de – Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. denildiğini, müvekkilinin, bilakis borcunu bihakkın ödediğini fakat aleyhine yalan beyanlarla ihtiyati haciz kararı elde edildiğini, İİK-madde 265’de – Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.. Mahkeme, gösterilen sebeplere has ren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. Denildiğini, ödedikleri senet için yeniden ihtiyati haciz kararı elde edilip, aleyhe icra takibine geçilmiş olmakla, sebep, konu ve teminat bakımından en geniş biçimde ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, sebep-konu itibariyle hukuka aykırılık söz konusu olduğu gibi, zaten ödenen senedin bir kez daha ödenmesi talep edildiğine göre teminatın çok daha yüksek olması gerektiğini, itirazlarının ve özellikle de sundukları banka dekontu dikkate alınmak suretiyle itirazlarını kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve aleyhe geçilen icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/02/2023 tarih 2023/42 D.İş Esas- 023/42 D.İş Karar sayılı ek kararında; “…Somut olayda; Mahkememizin 01/02/2023 tarih ve 2023/42-42 değişik iş sayılı kararı ile itiraz eden borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati haczin dayanağı 13.04.2022 düzenleme, 25/09/2022 vade tarihli 4.350.000-TL bedelli senettir. Mahkememiz kararı alacaklı vekili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icraya konulduğu, borçlu tarafın itiraz dilekçesini 06/02/2023 tarihinde sunduğu görülmüştür.İtiraz eden borçlu tarafa mahkememiz dosyasında ihtiyati haciz kararı tebliğ edilmemiştir. İhtiyati haciz kararının icraya konulduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında da fiili haciz tutanağı düzenlenmemiş, haciz tutanağı itiraz eden borçluya tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle İİK 264 de aranan yasal 7 günlük sürenin başlamadığı, itirazın süresinde olduğu sabit bulunmuştur. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular ihtiyati haczin dayanağı olan bonoyu ödediklerinden bahisle ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. İtiraz eden borçlu tarafın ödeme beyanı yargılamayı gerektirmekte olup, İİK 265 de sayılan itiraz sebeplerinden değildir. Ayrıca verilen ihtiyati haciz kararında %15 oranında yasal miktar üzerinden teminat alınmış olup daha yüksek oranda teminat alınmasını gerektirir husus tespit edilmemiştir. İtiraz eden tarafın teminatın iade edilmemesi talebi; dosyanın ve takibin geldiği aşamada erken bir taleptir.Bu nedenle talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Mahkememiz ihtiyati haczin geçici olarak durdurulması konusunda yetkili ve görevli olmayıp bu husus alacak konusunda yapılacak yargılamada görevli mahkemece değerlendirilebilecektir. Mahkememizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…”gerekçesi ile, 1-İtiraz eden tarafın takibin geçici olarak tedbiren durdurulması taleplerinin reddine, 2-İtiraz eden tarafın tüm itirazlarının reddine, teminatın iade edilmemesi konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş ve karara karşı itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz edenler vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,İhtiyati haciz kararına dayanak senet bedellerinin müvekkili tarafından ödenmiş olup talep eden tarafından da kabul edildiğini, ödeme yapıldığına yönelik savunma ve deliller kapsamında bir inceleme yapılmadığını, sunulan delillerin tartışılarak değerlendirilmeksizin soyut gerekçeler ile itirazın reddine karar verildiğini,İhtiyati haciz talep edenin ihtiyati haciz talebi ödemesi yapılmış senedi mükerrer şekilde tahsil etmeye yönelik kötüniyetli olduğunu,Müvekkilleri ve ihtiyati haciz talep eden arasında imzalanan 13/04/2022 tarihli “Hisse Devir Sözleşmesi” ve yine Sözleşmenin belirli maddelerinin yenilendiği aynı tarihli “Hisse ve Varlık Devir Protokolü” haricinde herhangi bir ticari veya borç ilişkisinin söz konusu olmadığını, var olan ilişkinin tasfiyesinin bu düzenlemelere bağlandığını, bahsi geçen düzenlemelere ilişkin tanzim edilen vadesi gelmiş senet bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, buna ilişkin ödeme dekontunun sunulduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafından bu hususun ikrar edildiğini, ihtiyati haciz kararına yönelik sunulan itirazlara konu delillerin tartışılıp değerlendirilmesi gerektiğini, mahkeme içtihatlarının da bu yönde olduğunu, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 21.06.2018 tarihli, 2018/692 E. ve 2018/660 K.) ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.02.2013 tarihli, 2013/1146 E. ve 2013/3030 K. kararı) İhtiyati haciz talep eden de söz konusu düzenlemeler kapsamında kendisine teslim edilen ciro edilemez şerhi içeren sıra senetlerin vadesi gelmiş olanlarının ödendiğini ikrar ettiğini, defaten ifade edildiği üzere taraflar arasında bundan başkaca bir borç ilişkisi söz konusu olmayıp ihtiyati haciz talep eden; söz konusu düzenlemeler kapsamında kendisine verilen ve ödemesi yapılan sıra senetlerin iade alınmaması sebebiyle zaten tahsil ettiği senetleri mükerreren tahsile giriştiğini, ihtiyati haciz talep eden 4.320.000,00TL – 4.350.000,00TL bedel farklılığını kötüye kullanmak suretiyle sanki 4.350.000,00TL’Lik senetler protokolden ayrı başka bir nakdi borç ilişkisi kaynaklı düzenlenmiş havası vererek yaratmaya çalıştığını, Yerel mahkemece somut olay özelinde bir değerlendirme yapılmaksızın ve sunulan ödeme dekontları dikkate alınmaksızın soyut bir gerekçe ile teminat bedeline ilişkin itirazların reddedildiğini, kararın kaldırılması gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, ek kararın kaldırılmasına, teminat bakımından yapılan itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Talepte bulunulan alacaklı tarafça, bonoya istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, mahkemece 01/02/2023 tarihli kararla talebin kabulüne karar verilmiştir. Karşı tarafça yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. Mahkemece 27/02/2023 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı muterizler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası veya istirdat davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir. İhtiyati haczin dayanağı bono incelendiğinde; 13.04.2022 düzenleme, 25/09/2022 vade tarihli 4.350.000-TL bedelli bononun keşidecisinin …, Kefilin … Ltd Şti. (Yeni Ünvan : … A. Ş) nakden ibareli bononun lehtarının ise … A.Ş. Olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası davasında ileri sürülebilecek hususlar, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir. Muteriz vekili tarafından talebe konu bono bedelinin ödendiğini, ödeme dekontunun sunulduğunu ve mükerrer tahsil edilmeye yönelik talepte bulunulduğu ileri sürülüp ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de, talebe konu bonoda ödenecek miktar ve ödeme tarihi gösterilmiş olup talep tarihi itibariyle talebe konu bononun vade tarihinin geçtiği, muteriz vekili tarafından ödemeye ilişkin sunulan banka dekontu incelendiğinde; ” … Hisse Satış Bedeli (Eylül ) ayına ait senet ödemesidir,” açıklamasına yer verildiği, banka havalesinde, ödemenin talep konusu bonoya mahsuben yapıldığı yönünde bir açıklama bulunmadığı gibi alacaklının bu ödemenin talep konusu bonoya ilişkin olarak yapıldığı yönünde kabul beyanının da bulunmadığı, muteriz vekilinin ihtiyati hacze konu bonodan dolayı ödeme yapıldığı ve bonodan dolayı borcun kalmadığı iddiasının açılacak bir menfi tesbit davasında ileri sürülebilecek hususlar olup, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir. Muteriz vekilinin ihtiyati haciz kararına yönelik itiraz sebepleri İİK 265/1 maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmayıp somut olayda ihtiyati haczin koşullarının bulunduğu tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine yönelik verilen ek kararın, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, kamu düzenine de aykırı olmadığından muterizler vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz edenlerin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 25/05/2023 tarihinde HMK’ nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.