Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/936 Esas
KARAR NO: 2023/892 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/721 Esas (Derdest Dava Dosyası)
TARİH: 22/08/2022
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/05/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin uzun yıllardır kendi üretim alanında isim yapmış, bilinir ve güvenilir bir şirket olduğunu, müşterilerine ulusal ve uluslararası alanda hizmet verdiğini, müşterilerinin özellikle ticari alışverişlerinde satıcı ve alıcı arasındaki güven ilişkisini sağlamaya özen gösterdiğini, birçok firma ile ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketler ile 2019-2020 tarihlerinden ibaret bir ticari ilişki içerisinde bulunduğunu ve bu kısa süreli ticari ilişki kapsamında davalı tarafın yurt içi firması … Tic. Ltd. Şti. Ve yine davalı tarafa ait yurt dışı firması olan … Limited şirketine markalı ürünlerini sattığını, müvekkili şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturada yer alan malları, davalılardan İngiltere merkezli … Ltd.ye satıp teslim ettiğini, teslimin yapıldığında dair gümrük beyannamesini dava dilekçeleri ekinde sunduklarını, müvekkili şirketin bu satımla birlikte davalı şirket … Ltd. Adına … numaralı, 06.03.2020 tarihli ve 105.110,36 GBP bedelli faturayı tanzim ettiğini, müvekkilinin kendisine düşen edimi ifa etmiş olmasına rağmen, davalılardan ne … Ltd. Ne de sahibi ve yöneticisi aynı olan bağlantılı olarak çalıştığı Türkiye merkezli … San. Tic. Ltd. Şti.nin dava konusu fatura bedelini ödemediğini, davalılara Beşiktaş … Noterliği’nce … yevmiye numaralı ve 26.07.2022 tarihli ihtar çekilmiş ise de davalı taraftan edimi gerçekleştirmek adına somut bir adım atılmadığını, davalı şirketler arasında organik bir bağ söz konusu olduğunu bu yüzden dava konusu borç tutarından müştereken ve müteselsilen sorumlukları olduklarını, tüm bu sebeplerle müteselsil ve müşterek sorumlulukları olan davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ve dava konusu fatura bedelinin faiziyle birlikte ödenmesini sağlamak amacıyla, borca yetecek tutarda borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 22/08/2022 tarih 2022/721 Esas sayılı kararında; ” İhtiyati haciz isteyen vekili alacağına teminen İİK ‘nun 257 md ve devamı uyarınca karşı taraf yönünden ihtiyati haciz talep etmiş ise de borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları için ihtiyati haciz kararı verebilmek için hakimin somut sebepler göstermesi ve ihtiyati haciz kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirilmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir. Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Fatura tek taraflı bir belge olup, tek başına bir alacağın varlığını ve borcun ödenmediğini göstermez. Fatura ile birlikte faturaya konu malın teslim edildiği veya hizmetin sunulduğunun da yaklaşık ispat ölçüsünde ispatı gerekir. Bu husus İİK’nın 258/1.maddesinde; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde belirtilmiştir. İhtiyati haciz talep eden tarafından alacağın varlığına kanaat uyandıracak şekilde İİK’nın 258. maddesi gereğince ispata yarar delil ve belgeler sunulmadığından, alacağın varlığı ve miktarına ilişkin iddialar toplanan deliller üzerinde yapılacak teknik ve mali incelemeler neticesinde belirlenebileceğinden, bu aşamada yaklaşık ispat ölçütü sağlanamadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir…”gerekçesi ile, Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,İşbu davanın tacir olan taraf arasında gerçekleşen ticari satımdan kaynaknaklı fatura alacağına dayandığını, müvekkili şirketin 06.03.2022 tarihli faturada yer alan tüm malları, davalılardan İngiltere merkezli … LTD.’ye sattığını ve teslim ettiğini, Müvekkili şirketin, işbu satışla birlikte davalı şirket … LTD. adına … numaralı, 06.03.2020 tarihli ve 105.110,36 GBP bedelli faturayı tanzim ettiğini, müvekkili tarafından kendisine düşen edim ifa edilmiş olmasına rağmen davalılardan ne … LTD. ne de sahibi ve yöneticisi aynı olan bağlantılı olarak çalıştığı Türkiye merkezli … TİC. LTD. ŞTİ. dava konusu fatura bedelini 2 yıl boyunca ödemediğini, Beşiktaş … Noterliği’nce … yevmiye numaralı ve 26/07/2022 tarihli ödeme ihtarı çekilmişse de davalı taraftan edimi gerçekleştirmek üzere somut hiçbir adım atılmadığını, Takibe ve yargılamaya konu edilen alacağın varlığı, 06.03.2020 tarihli fatura ile sabit olmakla birlikte İİK’nın 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında Yerel Mahkemeye yeterli kanaat oluşturacak delillerinin de sunulduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için esas hakkında kesin bir kanaat oluşmasına gerek bulunmadığı gibi tam bir ispat aranması da gerekmediğini, (İST BAM 12. HUKUK DAİRESİ E. 2019/312, K. 2019/281, T. 7.3.2019) Yerel Mahkeme, ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararında “Fatura tek taraflı bir belge olup, tek başına bir alacağın varlığını ve borcun ödenmediğini göstermez. Fatura ile birlikte faturaya konu malın teslim edildiği veya hizmetin sunulduğunun da yaklaşık ispat ölçüsünde ispatı gerekir.” demiş olmasına rağmen dava dilekçesi ekinde sadece fatura sunulmuş gibi yetersiz bir inceleme ile hukuka ve hakkaniyete aykırı bir karar ile talebin reddedildiğini, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD, 16.07.2018, 2017/760) (9. HD 14.06.2017, 21587/10486 ) Dolaşım belgesi ve gümrük beyannamesi, fatura tarihi ile aynı tarihli olup söz konusu ürünlerin teslim edildiğini ispatladığını, satışa konu ürünlerin taşıyıcıya teslim edildiğin anda satıcının sorumluluğunun son bulduğunu, Ürünlerin taşıyıcı firma tarafından boşaltma limanında (Port of Discharge) 26/03/2020 tarihinde teslim edildiğinin görüldüğünü, alacak tutarının yüksek olması da göz önünde bulundurulunca dava sonunda müvekkilinin, davalıdan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğunu, bu sebeple borçlu davalının, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiğini, (Y.19. HD., E. 2016/3022 K. 2016/10673 T. 14.6.2016) İleri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, faturaya dayalı alacak davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.İİK’nun 257/1.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmü, İİK’nın 258/1.maddesinde ise; “Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda dosya kapsamına sunulu tüm deliller, dava ve ara karar tarihinden sonra dosyaya ibraz edilen cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; Davaya konu faturanın muhatabının davalılardan … Limited olduğu, davacı tarafından ibraz edilen faturadaki malların tam ve eksiksiz olarak davalılardan … Limited’e verilip verilmediği, sunulan faturanın iade edilip edilmediği,davacı tarafından davalı her iki şirketin yetkilisinin aynı olduğu ve aralarında organik bağ bulunduğu iddia edilse de söz konusu iddiaların isbata muhtaç olduğu, davaya konu alacağın varlığı ve miktarı açılan davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. İstinafa konu ara karar tarihi itibariyle ve yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmamış olması, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen belgeler, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğuna dair yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Karşı tarafın, mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de sunulmamıştır. Bu hali ile, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, değişen durum ve şartlara göre de her zaman yeniden talepte bulunulabilecek olup buna göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karar, usul ve yasaya uygun olduğundan talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90.TL istinaf karar harcından, istinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/05/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.